1999 yılının şubat ayında aramızdan ayrılan Barış Manço; her projesiyle gönüllerde taht kurmasının yanı sıra bugün bile bizlere bıraktığı eserleri ile 7’den 70’e herkese ulaşarak vizyonunu ve misyonunu sürdürmektedir.

Felsefi yönü oldukça kuvvetli olan sanatçı hem Türkiye’de hem de farklı ülkelerde katıldığı programlarda her zaman milliyetçi bir duruş sergilemiş, kültürüne sahip çıktığı kadar doğru şekilde aktarımını sağlamak adına da elinden geleni yapmıştır. Manço, şarkılarında toplumsal konulara, insan ilişkilerine ve hayatın anlamına yönelik konulara değinerek ders niteliğinde eserler ortaya koymuştur. Manço'nun şarkıları, onun sadece bir müzisyen değil, aynı zamanda bir öğretmen olduğunu da kanıtlar niteliktedir.

BARIŞ MANÇO'NUN DERİN MESAJLAR İÇEREN BAZI ŞARKILARI

Müsaadenizle Çocuklar: Bu şarkısında “Şimdi müsaadenizle çocuklar, sıra bana geldi çocuklar / İş başa düştü çocuklar” diyen Manço, Adam Olacak Çocuk programındaki çocuklardan müsaade istediğini, “Bir şarkı söyleyip geleceğim” demek istediğini ifade ederek o dönem popüler şarkılarda var olan yozlaşmaya ayna tutmak adına bu eseri ortaya çıkarmıştır. Manço, eserinde çocuklara öğütler vererek eğitim ve terbiyelerine vurgu yapmıştır.

Halil İbrahim Sofrası: Paylaşmanın ve yardımlaşmanın önemini, dünya malına tamah etmenin lüzumsuzluğunu vurgulayan Manço, herkesin eşit şekilde yararlanabileceği bir sofranın hayaliyle kaleme aldığı bu şarkıda toplumsal dayanışma ve adalet temasını işlemiştir.

Dönence: Yaşam denen olgunun sürekli şekilde değişim içinde olduğunu hatırlatan bu şarkı, insanların kendilerini bulma süreçlerini de ele alarak kişileri içsel yolculuğa davet etmiştir.

Sarı Çizmeli Mehmet Ağa: Söz anlatmada usta olan isim “Barış söyler, kendi bir ders alır mı” dediği, adalet ve hakkaniyet konularını işlediği bu şarkıda, zenginliğin ve gücün adaleti bozmaması gerektiğinin altını çizerek toplumda eşitlik ve dürüstlük ilkelerine dikkat çekmiştir.

Anahtar: Şarkının sözlerinde; sevgi, anlayış ve empati gibi değerleri öne çıkaran Manço, tarihten sanata geniş bir yelpazede kültürümüzün önemli isimlerini de zikrederek aslında kendisinin de kimlerin yolundan gittiğinin sinyallerini vermiştir. Bu şarkı, ustanın incelikli felsefi düşüncelerini ve yaşam tecrübelerini yansıtmıştır.

Ahmet Bey’in Ceketi: Değerlerinde bozulmalar görülen insanların arasında elindekilere sahip çıkmaya çalışan birinin günlük hayatından örnekler aktaran bu şarkıda; bir yoksula kefen olan Ahmet Bey’in ceketi, eskiden dervişlerin, kefenlerini sarık olarak başlarında taşımasına atıf olarak değerlendirilebilmektedir. Manço, bu eserinde ölümün unutulmaması gerektiğini de anlatmaya çalışmıştır.

Muhabir: Elif Aybike Demir