25 yaşındaki genç Matematik Öğretmeni Hazal Erbaş Tulpur; kişilerin özel derslere bakış açıları, öğrencilerin derse karşı tutumu, özel eğitim kurumunda hizmet vermenin getirdikleri ve devlet kurumu atamalarına ilişkin görüşlerini belirtti.

“BELLİ BAŞARILARDAN SONRA DERSLERE BAĞLANIYORLAR”

3 yıldır aktif şekilde özel bir kurumda ortaokul öğrencilerine ders verdiğini söyleyen Tulpur, özel derslere yaklaşım ile ilgili olarak ebeveynlerin olumlu davrandığını ve öğrencilerin ise ilk başta zihinsel olarak yorulacaklarını düşündüklerinden dolayı isteksiz başlayıp belli başarılar elde ettikten sonra daha sıkı bağlandıklarını dile getirdi.

“LGS ÖĞRENCİLERİMİZ BASKI HİSSETTİĞİNDEN DOLAYI İLETİŞİM PROBLEMLERİ YAŞANABİLİYOR”

Tulpur, öğrecileri ile aralarındaki iletişim hakkında, “5, 6 ve 7. sınıf öğrencilerimle genellikle iletişim problemi yaşamadık fakat bazı Liselere Geçiş Sistemi (LGS) öğrencilerimiz kendi üzerlerinde baskı hissettiklerinde aileler ve biz öğretmenler zaman zaman bu konuda problemler yaşayabiliyoruz. Yine de konuşarak ve aileden destek alarak kolayca sorunun üstesinden gelebiliyoruz” diye kaydetti.

“BİLİNÇLİ BİR AİLE VE ÖĞRENCİYİ İYİ YÖNLENDİREBİLEN ÖĞRETMENLER ÖNEMLİDİR”

“Bazı çocukların öğrenmeyi reddettiği yönünde düşünceler olsa da aslında öğrencinin zorlandığı ders ile ilgili başarı kaydedemeyeceğini düşünmesi ve derse karşı öz güvenin düşmesi gibi durumlar karşımıza çıkıyor” diyen Öğretmen Tulpur, “Bunun için de en önemli faktörler, bilinçli bir aile ve öğrenciyi iyi yönlendirebilen öğretmenlerin varlığıdır” ifadesini kullandı.

“EĞİTİM SİSTEMİ, SAYISAL BAŞARI BEKLİYOR”

“Her çocuk, sayısal alanda muhakkak başarılı olmalıdır” şeklindeki algıyı değerlendiren Tulpur, “Tabii ki her öğrenci sayısal alanda başarı göstermek zorunda değildir. Fakat eğitim sistemimiz, öğrenci hangi alana yönelmek isterse istesin maalesef belli bir sayısal başarı kaydetmesini bekliyor” açıklamasını yaptı.

ÖZEL EĞİTİM KURUMUNDA ÇALIŞMANIN AVANTAJLARI VE DEZAVANTAJLARI

Hazal Erbaş Tulpur, özel bir eğitim kurumunda mesleğini icra etmenin getirilerine yönelik şunları söyledi: “Yoğun bir tempo içerisinde olduğumuz için kendimizi geliştirmek adına daha kısa sürede daha çok öğrenciyle ilgilenme, etüt yapabilme, soru çözebilme ve gelişimlerini daha yakından takip edebilme fırsatımız oluyor. Bu da bizi kendi branşımızda hem güncel hem de gelişebilir kılıyor.”

Durumun eksi yanlarına da değinen Tulpur, “Dezavantajlarını sayacak olursak, bir devlet okulu öğretmenine göre çok daha yoğun tempo ve uzun ders saatleriyle çalışıyor olmayı söyleyebilirim” şeklinde konuştu.

“ATAMALAR YETERSİZ”

Tulpur, devlet kurumları için yapılan atamalarla ilgili görüşünü de belirterek “Ülkede var olan ihtiyaç sayısına göre her yıl atama için açılan kontenjanlar giderek yetersiz kalıyor” dedi.

Muhabir: Elif Aybike Demir