DEVA Partisi Genel Başkanı Babacan, partisinin Genel Merkezi’nde Genel Merkez Kurulu toplantısında konuştu. Gündeme dair değerlendirmelerde bulunan Babacan, özetle şunları kaydetti:
“Dün Ankara’da başkentimizde üstelik gündüz saatlerinde hain bir terör eylemi gerçekleştirildi. Savunma sanayimizin en önemli kuruluşlarından biri olan TUSAŞ tesisleri hedef alındı. Üstelik sayın Bahçeli’nin terör örgütüyle ilgili herkesi şaşırtan, hayretlere düşüren o sözleri sarf etmesinden tam 1 gün sonra bu olay gerçekleşti. Her yönüyle araştırılması gereken pek çok karanlık yönü bulunan bu terör eylemini nefretle lanetliyorum. Şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum, ailelerine, yakınlarına ve tüm savunma sanayi camiamıza da buradan başsağlığı dileklerimizi iletmek istiyorum. Yaralılarımıza acil şifalar temenni ediyorum. Dünkü terör eylemiyle ilgili olası istihbarat ve güvenlik zafiyetlerinin üzerine kararlılıkla gidilmesi, benzer eylemlerin bir daha tekrar etmemesi için, her türlü önlemin alınması için buradan hükümete bir kez daha çağrıda bulunuyorum.
“TERÖRÜN KÖK SEBEPLERİNE İNMEK GEREKİYOR”
Terörle mücadele ancak ve ancak kapsamlı bir yaklaşımla yapıldığı zaman başarılı olur, hedefine ulaşır. Silahlı bir terör örgütüyle mücadele karşılığında mutlaka silahlı güçle yapılır. Ama sadece silahla ve silahlı güçlerle bir terör örgütünün varlığının sona erdirilmesinin mümkün olmadığını da hep söyledik, söylüyoruz. Silahlı bir terör örgütüne karşı silahlı mücadele şarttır, gereklidir ama örgütün varlığını ortadan kaldırmak için çoğu zaman yeterli değildir. Terörün çoğu zaman kök sebeplerine inmek gerekiyor ve örgütü mutlaka yalnızlaştırmak gerekiyor. Bölge ülkeleriyle Rusya ve ABD ile açık açık yüzleşmek gerekiyor. Çünkü bu örgüt uluslararası boyutu olan bir örgüt. Sadece Türkiye’de varlığından söz ettiğimiz bir örgüt değil. İran’da var mı var. Irak’ta var mı var. Suriye’de var mı var. Bu örgütün Moskova’da, kurulduğundan bu yana bir temsil ofisi var mı var. Bu örgütün şöyle ya da böyle uzantılarıyla ABD’nin gayet iç içe bir çalışması var mı var.
Örgüt var olduğu sürece ne Irak’ta ne Suriye’de normalleşmekten bahsetmek mümkün olmayacaktır. Artık dünyada gittikçe daha çok yaygın bir şekilde kullanılan, ifade edilen ve dönem dönem de sonuç alınan bir çatışma çözümü alanı vardır. Bu alanın da imkanlarından istifade edilmesi, başarılı örneklerden yararlanılması terör örgütünün aktivitesinin, eylemlerinin durması, silah bırakması ve varlığının sona ermesi için çok çok önemli olacaktır.
“2023’TE ALDIKLARI YÜZDE 52, MİLLETİ ALDATARAK ELDE ETTİKLERİ SONUÇTUR”
Hukukta ve adalette şampiyonlar ligine çıkmadan ekonomide şampiyonlar ligine çıkmamız imkansızdır. Hukukta ve adalette güçlenmedikten sonra Türkiye’nin itibarını güçlendirmek, ekonomisini güçlendirmek mümkün olmayacaktır. Sorunları çözmemiz ancak ve ancak gücünü hukuktan alan, gücünü tam demokrasiden alan, gücünü itibarlı kurumlardan alan bir yönetim sistemi inşa etmektir. Türkiye’nin yaşamakta olduğu sorunların gerçek çözümü de ancak bu yoldan geçer. Tüm yetkiyi bir kişiye ver, o da sorunları çözsün. Olmuyor. Olmadı, olmuyor, olmayacak da.
Döndük, bir grup kürsüsünden yaptığı açıklamalara baktık. Bir de 2023 seçimlerine giderken hepimizle ilgili tüm muhalefetle ilgili söylediklerine baktık. Hatırlayalım. 2023 genel seçimlerine giderken sayın Bahçeli neler neler söyledi. ‘HDP yedinci ortaktır’ demedi mi? ‘Bunlar teröristlerle beraber’ demedi mi? Sayın Erdoğan miting meydanlarında montaj videolar, fake videolar göstermedi mi? Sosyal medya üzerinden olmadık yalanları pompalamadılar mı? Aldattılar arkadaşlar, aldattılar. Sadece seçimden önce faizi yüzde 8,5 gösterip seçimden sonra yüzde 50’ye çıkararak aldatmadılar. Sadece TÜİK’e gerçeğin çok altında enflasyon açıklatarak aldatmadılar. Seçimden önce dolar kurunu bastırıp seçimden sonra patlatarak aldatmadılar. Aynı zamanda ‘Bunlar teröristlerle beraber’ dediler aldattılar. Montaj videolarla aldattılar. 2023’te aldıkları yüzde 52, milleti aldatarak elde ettikleri sonuçtur.
“GERÇEKÇİ VE SAMİMİ BİR ÇÖZÜM GAYRETİNİ DESTEKLERİZ”
DEVA Partisi olarak kim öncülük ederse etsin gerçekçi ve samimi bir çözüm gayretini destekleriz. Ancak tekrar vurgulamak isterim ki 1 Ekim’den bu yana söylenenler, yapılanlar henüz bir samimiyet testinden geçmemiştir. İktidarın yaptığı sadece ve sadece 360 veya 400 sayılarını yakalamaya dönük bir taktik midir, bilmiyoruz, bugün itibarıyla anlamış değiliz. Bahçeli’nin sarf ettiği sözlerin arkasında gerçekten devlet kurumlarının çalıştığı bir strateji var mıdır bunu da bilmiyoruz ve güvenmiyoruz. Bu kadar büyük bir u dönüşü bizde güven oluşturmuyor. Üstelik çözüm için gerçek bir çaba ortaya konacaksa bunun toplumumuzun sinir uçlarına dokunularak yapılamayacağını en iyi bilmesi gereken iktidarın kendisidir. Bahçeli’nin sarf ettiği bazı sözler akla hayale sığacak, kabul edilecek sözler değildir. Madem çözüm yeri Meclis’tir, Cumhur İttifakı gelip Meclis’te Bahçeli’nin sözleriyle ne kastettiğini açıklamalıdır. Sayın Erdoğan ortağının sözlerine açıklık getirmelidir.
“BEBEKLERİ ÖLDÜREN BU CERAHAT ÜLKEMİZDEN TEMİZLENİP ATILMALI”
Yenidoğan çetesi illegal yola sapmış, 3-5 kişiden ibaret değildir. En iyi sağlıkçılar bilir, bir cerahat varsa o cerahat iyi temizlenmelidir. Yoksa enfeksiyon kapar, yayılır, sıçrar ve diğer organları da çürütür. Sağlık sisteminin en küçük birimlerine varana dek bu işe ucundan kıyısından bulaşmış, en küçük dirsek temasında bulunmuş herkes geniş kapsamlı bir soruşturmaya tabi tutulmalı ve bebekleri öldüren bu cerahat ülkemizden temizlenip atılmalıdır.”