Afyonkarahisar'da ''Bir ve birlikte Hilal'e doğru Türkiye Toplantıları'' kapsamında Afyonkarahisar, Kütahya ve Bilecik teşkilatları bir araya geldi. Programa, MHP’nin genel sekreter yardımcısı, milletvekilleri, merkez yönetim kurulu üyeleri, belediye başkanları ve partililer katıldı.
Erbaş, Milliyetçi Hareket Partisi'nin büyük ülke Türkiye idealine bağlılığını vurgularken, Cumhur İttifakı’nın Türk milletinin geleceğini inşa etmedeki kararlılığına dikkat çekti. Kütahya’nın MHP’nin yereldeki hizmetlerinden memnun olduğunu belirten Erbaş, ''Kütahya halkı, MHP’nin üretken belediyecilik vizyonu doğrultusunda hayata geçireceği projelere, şehirlerine katacağı değere inanmış ve şu anda da bizzat deneyimlemektedir'' ifadelerini kullandı.
Dünya ve bölgedeki siyasi ve ekonomik krizlere değinen Erbaş, İsrail-Filistin çatışması, Rusya-Ukrayna gerilimi ve Suriye kaynaklı göçmen krizinin Türkiye’yi de etkilediğini belirtti. Bu çalkantılı süreçte Türkiye'nin Cumhur İttifakı'nın güçlü politikalarıyla barış ve istikrarı sağlama çabasını sürdüreceğini dile getirdi.
''CUMHUR İTTİFAKI TÜRK MİLLETİ'NİN ÖZÜDÜR''
Erbaş, Cumhur İttifakı’nın Türkiye’nin milli birlik ve beraberliğinin teminatı olduğunu vurgulayarak, ''Cumhur İttifakı Türkiye’dir. Türk milletinin özüdür, özgüvenidir. Cumhur İttifakı Türk ve Türkiye yüzyılının yegane müdafisidir. Yine başkanımız Devlet Bahçeli beyefendinin ifade ettiği gibi Türkiye’yi ve Türk milletini çağın üzerine sıçratma mücadelemizin teklemesi, tökezlemesi ve sekteye uğraması söz konusu değildir'' dedi.
Milliyetçi Hareket Partisi’nin temel ilkelerinden ödün vermeden yoluna devam edeceğini belirten Erbaş, "Bu ülke uğruna 3000 tane canını şehit veren ülkücü hareketin mensupları olarak, Şafağı ağırmayan nice zifiri karanlıkları yenmeye devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.
Konuşmasının sonunda, millî birlik ve beraberlik vurgusu yapan Erbaş, "Bizlere bu topraklara vatan kılmış ecdadımızı, 100 yıl önce tarihe Türk mührünü vurduğumuz Bu topraklarda can veren aziz şehitlerimizi saygı ve şükranla anıyor, büyük Türk milletini, milliyetçi ülkücü Hareke mensup bütün dava arkadaşlarımı sevgiyle selamlıyorum" diyerek sözlerini tamamladı. "Ne mutlu Türk’üm diyene!" ifadesiyle konuşmasını bitiren Erbaş, programa katılan partililere ve davetlilere teşekkür etti.
MHP Kütahya Milletvekili Ahmet Erbaş'ın yaptığı konuşmanın tam metni ise şu şekilde:
Değerli dava arkadaşlarım
Milliyetçi Hareket Partisi kıymetli genel genel Sekreter yardımcımız, milletvekillerimiz, merkez yönetim, kurulu üyelerimiz, il başkanlarımız, ilçe ve belde başkanlarımız, belediye başkanlarımız ve buraya uzaktan yakından katılım sağlayan tüm Ülküdaşlarımızı sevgi saygı ve muhabbetle selamlıyorum.
Milliyetçi hareket Partisi olarak Şehirlerimizde bir araya geldiğimiz, toplumun nabzını ölçtüğümüz ve kendimizi milletimize daha da iyi ifade edebilmek için çıktığımız Hilal’e doğru programında Kurtuluş Savaşı’nın geçtiği topraklarda sizlerle bir arada olmak bizler için ayrı bir mutluluk kaynağıdır.
Değerli dava arkadaşlarım,
Milliyetçi Hareket Partisi Kütahya milletvekili olarak değerli Kütahya halkına ve aziz Türk milletine Milliyetçi Hareket Partisii’nin bir milletvekili olarak hizmet etmenin şerefini yaşamaktayım ve ömrümün sonuna kadar bu şerefi büyük bir gururla taşıyacağım.
Ülkesi ve Ülküsü uğruna her güçlüğe şerefle katlanan, bu uğurda her şeyini feda etmeye hazır, nefsini aşmış gönül ve iman erlerinin kalesi olan Milliyetçi Hareket her türlü engeli yok ederek Türkiye’nin geleceğini yeniden inşa etmeye kararlıdır. Bugün Milliyetçi Hareket, Türkiye’nin geleceğine, “büyük ülke Türkiye” idealine yürümektedir.
Milliyetçi Hareket Partisi’nin Kütahya’da yerelde elde ettiği başarı, halkın MHP’nin ve Liderimiz Devlet Bahçeli beyefendinin politikalarına duyduğu güvenin ve üretken belediyecilik anlayışına olan inancının bir yansımasıdır.
Kütahya halkı, MHP’nin ‘üretken belediyecilik’ vizyonu doğrultusunda hayata geçireceği projelere, şehirlerine katacağı değere inanmış ve şu anda da bizzat deneyimlemektedir.
Bu başarıda, yerel sorunlara odaklanan çözümcü yaklaşım, toplumun her kesimine dokunan sosyal projeler ve şeffaf yönetim anlayışı önemli bir rol oynamaktadır.
MHP’nin, hizmet odaklı belediyecilik anlayışıyla Kütahya’da hayata geçirdiği çalışmalar, halkın beklentilerini karşılamakla kalmamış, aynı zamanda Kütahya’nın kalkınmasına katkı sağlayarak örnek bir model sunmuştur.
Bu bağlamda, MHP ve Genel Başkanımız Devlet Bahçeli Beyefendiye gösterdiği teveccüh için Kütahya halkına şükranlarımı sunuyorum.
Aziz dava arkadaşlarım,
Hepinizin malumu olduğu üzere dünya ve bölgemiz, giderek karmaşıklaşan siyasi ve ekonomik krizlerle karşı karşıyadır.
Biden yönetiminin, Rusya-Ukrayna gerilimini tırmandırmaya yönelik adımları, bölgesel dengeleri derinden sarsmaktadır.
İsrail-Filistin çatışması, sadece iki halkı değil, Ortadoğu’da istikrarı arayan tüm uluslararası aktörleri etkilemektedir.
Bunun yanı sıra İsrail’in İran ve Suriye ile olan gerginlikleri, bölgede tansiyonu daha da yükseltmektedir. Bu süreçte, Suriye kaynaklı milyonlarca göçmen krizi ve ABD-Rusya arasındaki küresel rekabet, uluslararası ilişkilerde çözüm bekleyen temel meseleler olarak karşımıza çıkmaktadır.
Küresel düzeyde ise ABD’deki başkanlık seçimlerinin sonuçları, bölgesel ve dünya politikasında belirleyici olacaktır.
Çin-Tayvan gerilimi, Kuzey Kore ve Güney Kore arasındaki hassas dengeler ile Avrupa’daki enerji ve iklim krizleri, dünya gündemini şekillendiren temel unsurlardır.
Akdeniz’deki gelişmeler ve küresel gıda krizi gibi sorunlar, sadece bölgesel değil, aynı zamanda insanlık adına ortak çözümler bulunması gereken küresel meselelerdir.
Türkiye, bu çalkantılı dönemde barış ve istikrarın sağlanması için uluslararası platformlarda aktif rol oynamaya devam edecektir.
Böyle çalkantılı dönemler, suyun bulanık olduğu dönemler, milletlerin kendisine yön bulmakta zorlandığı dönemlerdir.
Ancak bizler çok şanslı insanlarız. Çok şükür ki başımızda, Türk dünyasının bilge lideri, tarihin hep haklı çıkardığı, Bizlere kutup yıldızı gibi yön gösteren liderimiz genel başkanımız devlet bahçeli beyefendi vardır.
Genel başkanımızın ifadesiyle, gündüz vaktinin korkak gecelere, nezih ve serazat bir kalbin zalim bedenlere acıdığını en iyi bilen, en iyi gören Milliyetçi-Ülkücü hareket vardır.
Merhum Cemil Meriç, “Yürümesini bilmeyenler koşanlara kızarlar.” demişti.
Ülküsü olmayanlar, inancı ve iradesi bulunmayanlar, önümüze taş koyup sayısız iftiralarla bizi susturmaya çalışsalar da başarılı olamamışlardır.
Diyor ya Aziz Atatürk:
“Ben her şeyden önce bir Türk milliyetçisiyim.
Böyle doğdum.
Böyle öleceğim.
Türk birliğinin, bir gün hakikat olacağına inancım vardır.
Ben görmesem bile, gözlerimi dünyaya onun rüyaları içinde kapayacağım.”
Biz de Türk milliyetçisi olarak doğduk, öyle yaşadık, öyle öleceğiz.
Nitekim akan hayat planımızın özü ve özeti bu şekildedir.
Düz, sade ve mütevazı hayatımız ülkülerimizle anlam bulmuş ve bilenmiş, ülkücülüğümüzle berraklaşmış ve bıçkınlaşmıştır.
Kuru gürültülere pabuç bırakmayacağız.
Hamaset ve habaset tuzaklarına takılmayacağız.
Sistemli ve şiddetli tahriklere aldırmayacağız.
Vatan ve millet sevgimizin rüştünü şehadetlerle, fedakârlıklarla, mağduriyet ve mahpusluklarla tescilledik, gerekirse aynılarını bir kez daha yaşamaktan kaçmayacağız, kaçınmayacağız.
Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhur İttifakı olarak Türk ve Türkiye yüzyılını hep birlikte inşa edeceğiz. Hep birlikte Türk milletini müreffeh bir aydınlığa Allahın izniyle ulaştıracağız.
Bugün bu bölgede kendimizi güvende hissediyorsak, 2000 yıllık devlet aklımızın bugünkü temsilcisi olan cumhur ittifakının güçlü politikaları sayesinde hissediyoruz.
Cumhur İttifakı Türkiye’dir.
Türk milletinin özüdür, özgüvenidir.
Cumhur İttifakı Türk ve Türkiye yüzyılının yegane müdafisidir.
Yine başkanımız Devlet Bahçeli beyefendinin ifade ettiği gibi
Türkiye’yi ve Türk milletini çağın üzerine sıçratma mücadelemizin teklemesi, tökezlemesi ve sekteye uğraması söz konusu değildir.
İnandık, başaracağız.
Söz verdik, yapacağız.
Yola çıktık, varacağız.
Sabrettik, Türk ve Türkiye Yüzyılının sütunlarını hep birlikte dikeceğiz.
Cumhur İttifakı'nın akıl ve ahlakla anıtlaşmış fedakar ve milli siyasetiyle umutları dirilteceğiz, milletimize hadim ve hürmetkar bir ruhla azımızı çok, eksiğimizi tamam edeceğiz.
Yolumuz bellidir uzundur. Günlük planlarla Türk milletinin geleceğini inşa edemeyeceğimiz ortadadır.
Millî birlik ve beraberliği sağlayıp önümüze bakmak zorunda olduğumuz aşikardır.
Milli birlik ve beraberlik içerisinde ihaneti barındırmaZ.
İhanet varsa demokrasi yoktur.
İhanet varsa, dostluk arkadaşlık Ülküdaşlık adamlık yoktur.
Adam gibi duracağız adam gibi yaşayacağız.
Bu ülke uğruna 3000 tane canını şehit veren ülkücü hareketin mensupları olarak, Şafağı ağırmayan nice zifiri karanlıkları yenmeye devam edeceğiz.
Bu duygu ve düşüncelerle sözlerime son verirken, Bizlere bu topraklara vatan kılmış ecdadımızı, 100 yıl önce tarihe Türk mührünü vurduğumuz Bu topraklarda can veren aziz şehitlerimizi saygı ve şükranla anıyor, büyük Türk milletini, milliyetçi ülkücü Hareke mensup bütün dava arkadaşlarımı sevgiyle selamlıyorum.
Ne mutlu türküm diyene!''