Planlanan çalışmalara karşı mücadele veren köylüler ve çevre köylüler seslerini duyurma çalışmalarına devam ediyor. Konuyla ilgili olarak Doğa Platformu Temsilcisi Veli Yiğit, süreci TV Nota’ya anlattı.

Yeşilçam’ın En İyi 7 Aşk Filmi Yeşilçam’ın En İyi 7 Aşk Filmi

Tokat Şehitler Köyünde bulunan Yaylacık alanının yaklaşık olarak 40-50 bin dönüm üzerinde bir alanı kapsadığını bildiren Yiğit, bu alanın birçok çevre köyün de hem yayla alanı hem de sularını tedarik ettikleri alan olduğunu belirtti. Aynı zamanda bu alan birçok köyün içme suyunu da karşıladığı bir alanı ifade ediyor.

Tokat’ın yaklaşık olarak yüzde 46’sının maden aramasına izin verilmiş durumda olduğunu anlatan Yiğit, bunlardan bir tanesinin de Yaylacık Yaylası denilen havza olduğunu söyledi. Bu doğrultuda hem tarım alanları hem de yeşillik, ormanlık alanların ciddi ölçüde etkilendiğini ve alan çevresinde bulunan yaklaşık 30 köyü doğrudan ilgilendirdiğini de ekledi.

“KÖYLÜLER YEKVÜCUT OLDU”

 Akarsuların Yeşilırmak’a bağlanması nedeniyle bu havzayı ilgilendiren ve diğer yandan Amasya’ya kadar ilerleyen bir süreci kapsadığını ifade eden Yiğit, “2021 yılında 29 farklı noktada bin 942 hektar alanda maden arama ruhsatı olan EMSA Madencilik bu alanda arama ve sondaj çalışmalarını ilk olarak Sorhun Obası bölgesinde başlatıyor. Bu kapsamda, usulsüz işlem olması sebebiyle köylüler verdikleri mücadele ile birlikte geri gönderiyorlar. Bu noktada, çevre muhtarlıklar duyarlı davranarak ilgili tüm kamu kurum ve kuruluşlara dilekçe veriyorlar. Bununla birlikte ilgili muhtarlıklar da suç duyurusunda bulunmuş durumda. Bununla ilgili yöredeki insanların, sivil toplum kuruluşlarının, siyasi partilerin, meslek örgütlerinin çevresine, doğasına sahip çıkmak için 3 Ağustos 11.30’da Tokat Cumhuriyet Meydanı’nda ve 15.30’da da ilk sondajın yapılmış olacağı Sorhun Obası’nda basın açıklamasını hep birlikte yapmış olacağız.” diye konuştu.

Yiğit, bu çalışmaları köylüler ve çevre köylülerin kesin olarak istemediğini bu konuda muhtarlıklarından hem hukuki süreci hem de itiraz süreçlerini tüm kamu kurum ve kuruluşlarında Orman İşletme Müdürlüğü’nden Tarım İl Müdürlüğü’ne kadar ilettiklerini aktardı. Bu anlamda, tüm köylüler yekvücut olmuş durumda diyerek yaylaların tarım alanlarının doğasının maden alanlarına peşkeş çekilmesine değil, aynı şekilde devam etmesi isteğinde olduklarını anlattı.

“YAYLACIK TOKAT’IN CAN DAMARI”

Yaylacık havzasının Tokat’ın can damarı olduğuna dikkat çeken Yiğit, “Bir tarafı Kazova Ovası’nı diğer tarafı Yeşilırmak havzasını ilgilendiriyor. Dolayısıyla Tokat’ta bitki örtüsü çeşitliliği, tarım alanları, hayvancılık ve yaylacılıkla ilgili olarak bu bölge, özgün bir bölgede duruyor. Bu bölgenin madene açılması alanda onlarca sorunu beraberinde getirmesi anlamına geliyor. O nedenle biz de hem ciddi bir basın açıklamasıyla hem de hukuki süreçlerde mücadele yürütüyoruz.” ifadelerinde bulundu.

Muhabir: Gizem Çoban