Son yıllarda doğal yöntemlerle cilt sağlığını korumak isteyenlerin ilgisini çeken yüz yogası, hem estetik hem de sağlık açısından tercih edilen uygulamalar arasında yer alıyor. Bu alanda çalışmalarını sürdüren Gamze Yurdaer, yüz yogasıyla ilgili mesleki deneyimlerini paylaştı.

"YÜZ YOGASI SADECE ESTETİK DEĞİL, KİŞİNİN KENDİNİ İYİ HİSSETMESİYLE DE İLİŞKİLİ"

Yüz kaslarının zamanla zayıflayabildiğini belirten Yurdaer, “Yüzümüzde yaklaşık 50'ye yakın kas var. Tıpkı vücudumuzdaki kaslar gibi bu kasların da çalıştırılması gerekiyor. Aksi halde sarkmalar, mimik çizgileri ve ifadesizlik gibi durumlar ortaya çıkabiliyor” dedi. Yüz yogasının sadece estetik değil, aynı zamanda kişinin kendini iyi hissetmesiyle de ilişkili olduğunu vurgulayan Yurdaer, “Yüz yogası yapan kişi hem fiziksel hem ruhsal olarak kendini yenilenmiş hissediyor. Yüzdeki gerginlik azalıyor, kan dolaşımı hızlanıyor ve bu da cilde doğal bir ışıltı kazandırıyor” ifadelerini kullandı.

"DÜZENLİ UYGULAMA ŞART"

Kozmetik müdahalelere alternatif arayan pek çok kişinin yüz yogasına yöneldiğini belirten Yurdaer, “Düzenli yapılan egzersizlerle alın çizgileri, kaz ayakları, boyun sarkmaları gibi şikayetlerde gözle görülür iyileşme sağlanabiliyor. Ancak sürdürülebilir olması için düzenli uygulama şart” dedi. Yüz yogasının her yaş grubundan insana hitap ettiğini belirten Yurdaer, “Genç yaşta başlayanlar önleyici bir bakım olarak, ileri yaşta başlayanlar ise toparlayıcı ve destekleyici bir bakım olarak yüz yogasından fayda görebiliyor” şeklinde konuştu.

Yüz yogası uygulamalarının kişiye özel olması gerektiğine de dikkat çeken Yurdaer, “Her yüz tipi farklıdır. Kişinin mimikleri, kas yapısı, yaşadığı problemler doğrultusunda özel bir program uygulanmalı. Bu yüzden yüz yogasında bireysel yönlendirme çok önemli” ifadelerine yer verdi. Yurdaer, yüz yogasının bir yaşam alışkanlığı haline geldiğinde sadece estetik değil, ruhsal rahatlama açısından da katkı sağladığını vurguladı.

Muhabir: Sıla Öcal