CHP Manisa Milletvekili Bekir Başevirgen, Manisa'da yağışlardan bağları ve üzümleri zarar gören üreticileri ziyaret etti. Üzüm üreticisi Hilmi Uysal “Mayıs ayında erikle başlayan sezonumuz maalesef arkasından patlıcan, biber, domatesle son buldu. Çok kötü bir sezondu. Son umut olan üzüm de maalesef dün yağan yağmurla birlikte selin içinde kaybolup gitti, koca bir yılımız da gitti” diye dert yandı.
CHP Manisa Milletvekili Bekir Başevirgen, dün Manisa genelinde etkili olan sağanak yağış ve dolu felaketi sonrasında Turgutlu ilçesinde bağları ve üzümleri zarar gören üreticileri ziyaret ederek sorunlarını dinledi. Para kazanmak için son şans olarak gördükleri üzüme de sağanak yağış ve dolunun zarar vermesiyle çaresiz kalan üreticiler Başevirgen’e dert yandı.
Sağanak yağış ve dolunun zarar verdiği üzümlerin çürümeye başladığını söyleyen üzüm üreticisi Hilmi Uysal, etkili olan yağışın üzümün tonunda da yüzde 20-25’lik verim kaybına neden olduğunu ifade etti. Üzümün sergide zarar görmesi durumunda sigortadan da para alamadıklarını belirten Uysal, “Eğer yağmur 3-4 gün üst üste yağarsa üzümü toprağa atıp gitmek zorunda kalıyoruz” dedi.
Çiftçinin zararın altından ancak birikimini harcayarak ya da traktörünü satarak kalkabileceğini ifade eden Uysal, “Mayıs ayında erikle başlayan sezonumuz maalesef arkasından patlıcan, biber, domatesle son buldu. Çok kötü bir sezondu. Son umut olan üzümde maalesef dün yağan yağmurla birlikte selin içinde kaybolup gitti, koca bir yılımız da gitti. Allah sonumuzu hayır etsin. Şu an piyasada alıcı yok. Çiftçi işçilerin paralarını ödeyeceği için şu anda 100 liranın altında alımlar duyuyoruz. Üzüm üreticisinin para kazanıyorum diyebilmesi için üzümün 200 liranın üzerinde olması gerekiyor” dedi.
“ÇİFTÇİ, PRİM YÜKSEKLİĞİNDEN DOLAYI ZATEN SİGORTA YAPTIRAMIYOR"
İktidara seslenen Başevirgen, “Çiftçi borçlu, iktidar çiftçi borçlarını bir yıl süreyle yapılandırsın. İşletme kredilerinin faizlerini silsin. Çiftçinin bu borçları ödeme şansı yok. Manisa’da ne domates ne biber ne patlıcan ne kavun ne karpuz hiçbir ürün para etmedi. Bir tek para edecek ürün üzümdü; üzümü de dolu vurdu, yağmur vurdu üzüm üreticisinin hali ortada. Çiftçi ürünü TARSİM’e sigorta ediyor ama TARSİM dalındayken ödeme yapıyor, sergideyken yağmur vurdu, dolu vurdu bunun zararını alamıyor. O zaman niye sigorta yaptırsın? Çiftçinin sigorta yaptırmasının da bir anlamı kalmıyor. Çiftçi, prim yüksekliğinden dolayı zaten sigorta yaptıramıyor, yaptıran çiftçi de parasını alamıyor” dedi.
“ÇİFTÇİLERİN YÜZDE 99’U BORÇLU"
Bir diğer üzüm üreticisi Osman Akçakaya ise borçsuz çiftçinin kalmadığını belirterek, “Çiftçilerin yüzde 99’u borçlu. Tarlası ipotekli olan çiftçi borcunu tarlasını satarak da ödeyemeyecek. Banka borcunu icra yoluyla alacak. Çiftçinin elinden ayağından tutan yok. Hep ezilme hep ezilme” sözleriyle iktidara tepki gösterdi.
“YEVMİYELER İŞÇİLERE AZ ÇİFTÇİLERE FAZLA GELİYOR"
Başevirgen, üreticilerin ardından üzümleri toplayan kadın işçilerin sorunlarını da dinledi. Yevmiyelerin düşüklüğünden şikayet eden işçiler, geçinebilmek için sabah 6’dan öğlen 2’ye kadar bir tarlada, 2’den sonra ise farklı bir tarlada çalışmak zorunda kaldıklarını anlattı. Hayat pahalılığından dolayı yevmiyelerin kendilerine az, çiftçilere ise fazla geldiğini belirten işçiler, yevmiyelerinin market alışverişlerine dahi yetmediğinden dert yandı.
