Haber: Burcu Özkaya GÜNAYDIN
(HATAY) - Proje okullarındaki öğretmen ve yönetici atamalarının liyakat, nitelikten uzak siyasi sadakat kriteriyle atamasının yapıldığını vurgulayan Eğitim- Sen Hatay Şube Başkanı Özgür Tıraş, "Mesleki yeterlilikler göz önünde bulundurulmadı, süreç siyasi sadakat üzerinden yürütüldü. Hatay’da mağduriyet katlandı. Düşünün buradaki bir öğretmen evine yakın bir okulda çalışırken şimdi Antep sınırında Hassa’ya kadar gönderilebilecek. Tayin istemezse, kadro açık olmazsa bile zorla gönderilecek" diye konuştu.
Millî Eğitim Bakanlığına (MEB) Bağlı Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumlarına Öğretmen Atama ve Yönetici Görevlendirme sonuçları 8 Nisan’da açıklanmıştı. Proje okullarında görev yapan yaklaşık 39 bin öğretmenden 32 bini aynı okullara tekrar atanırken, 7 bin civarında öğretmenin görev yerleri değiştirilerek farklı okullara gönderileceği açıklandı.
"Bu süreçte objektif ve şeffaflıktan uzak yürütüldü"
Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Hatay Eğitim- Sen Şube Başkanı Özgür Tıraş, proje özel program ve proje uygulayan eğitim kurumlarına yönelik öğretmen atamaları ve yönetici görevlendirmelerinin sonuçları liyakatten, objektif kriterler ve şeffaflıktan uzak bir şekilde tamamen keyfiyet üzerinden yürütüldüğünü belirtti. Tıraş şunları söyledi:
"Bu süreç öğretmen kıyımının, sürgününe dönüşen bir süreç haline geldi. Bu süreçte objektif kriterler uygulanmadı, kıdem gibi hizmet puanı gibi mesleki yeterlilikler, kriterler göz önünde bulundurulmadı, süreç tamamen siyasi sadakat üzerinden yürütüldü ve bu süreç sonucunda Türkiye genelinde binlerce arkadaşımız mağdur oldu. Hatay’da Defne'de Antakya'da çalışan arkadaşlarımız bundan sonra Antep sınırındaki Hassa’ya kadar gönderilebilecek. Bu süreç sadece öğretmenleri etkilemeyecek, çalıştıkları okullardaki eğitimin niteliğinin düşmesine de neden olacak."
Çok daha önce Eğitim-Sen olarak uyardıklarını, bu süreci daha şeffaf, objektif kriterler üzerinden yürütülmesi gerektiğini dile getirdiklerini ama Bakanlığın bu sürece kulak tıkadığını vurgulayan Tıraş, "Bu süreç Bakanlık üzerinden bir kişinin ağzından çıkacak laflara bırakıldı. Hem öğretmen hem öğrenci hem de velileri etkileyecek bu sürecin doğru yönetilmesini istiyoruz. Keyfiyetten, siyasi sadakatten uzak bir şekilde objektif kriterlerin uygulanmasını istiyoruz" dedi.
"İktidar eğitim kurumlarını arka bahçesi yapmak istiyor"
Bu okulların sınavla öğrenci alan okullar olduğunu, Hatay Fen Lisesi, Selim Nevzat Şahin Anadolu Lisesi gibi yüzdelik başarı diliminde yüzde 1-2'ye giren öğrencilerin olduğunu, öğrencilerin bu akademik başarıyı öğretmenleriyle beraber kazandıklarını vurgulayan Özgür Tıraş, "Türkiye genelinde çok iyi ODTÜ, Boğaziçi gibi Türkiye'de derece yapan üniversitelere öğrenci gönderen okullar bunlar. Bu da öğretmenlerle beraber yapılıyor. Öğretmenlerimizin bu okullarda çalışmıyor olması, başka okullara gitmesi akademik olumsuz getirecektir. Eğitimin niteliğinin düştüğünü hep birlikte göreceğiz" değerlendirmesini yaptı.
"Depremi yaşayan Hatay’ın mağduriyeti artacak"
Bu yönetmelik 2014 yılında çıktığında itiraz ettiklerini ve mahkemeye de verdiklerini, keyfiyetin esas alınmaması gerektiğini söylediklerinin altını çizen Özgür Tıraş şunları kaydetti:
"Israrla siyasi iktidar bu eğitim kurumlarını siyasi arka bahçesine dönüştürmeye çalıştı. Yönetmelikte atama için hiçbir kriter yok. İstediği kişiyi bu kurumlara alabilir, istemediği kişiyi de bu kurumlara atamaz. Tamamen siyaset sadakat söz konusu. Hatay’daki öğretmen ve öğrenciler ise bu süreçten iki defa etkilenecek. Deprem arkadaşlarımızı da öğrencilerimizi de çok etkiledi. İnsanca yaşam koşullarının olmadığı bir kentte; elektriğin, suyun, eğitiminin, sağlığın, ulaşım hala sorun. Hayatlarını idame ettirmeye çalışan bu insanlar bu uygulamayla mağduriyetleri artacak. Burada var olan mağduriyeti daha da arttıracak. Düşünün buradaki bir öğretmen çoğu ebeveyn aynı zamanda yıllardır evine yakın bir okulda çalışırken şimdi Antep sınırında Hassa’ya kadar gönderilebilecek, tayin istemezse, açık olmazsa bile zorla gönderilecek. Maalesef deprem bölgesindeki mağduriyeti bir kat daha arttırmış oluyor."
Proje Okul Nedir?
Resmî adı Özel Proje ve Program Uygulayan Okullar olan proje okullar, 2014’te yürürlüğe girdi. Ulusal veya uluslararası proje yürüten okul ve kurumlar proje okulu olarak adlandırılıyor. Proje okullarda tekstilden spora, bilişime kadar farklı alanlarda uzmanlaşma sağlanabiliyor. Aynı zamanda fen, sosyal bilimler gibi liseler de bu okullar kapsamında sayılabiliyor. Bazı köklü liseler de yine proje okul kapsamında eğitim veriyor.
Bakanlık 2014 yılında bu okullarda çalışan öğretmenleri var olan tayin sisteminden çıkardı ve kendisine bağladı. Öğretmenlerin görev süresi 15 yılı geçiyordu fakat 2020’de yapılan değişiklikle bir öğretmen, proje okulunda en fazla sekiz yıl çalışabilir duruma geldi. Bu okullara öğretmen ve idareci ataması için ise herhangi bir kriter ve nitelik aranmıyor.