Denizli İl Sağlık Müdürü Uz. Dr. Berna Öztürk, grip vakalarında mevsimsel bir artış olduğunu ancak önceki yıllara kıyasla olağan bir durum yaşandığını belirtti. Soğuyan havalarla birlikte gribal enfeksiyonların yayılma sıklığının arttığını söyleyen Öztürk, vatandaşları hijyen ve sosyal mesafe gibi önlemlere dikkat etmeye çağırdı. Ayrıca, özellikle risk grubundaki bireylerin kalabalık ve kapalı alanlardan uzak durmaları gerektiğini vurguladı.
BELİRTİLERİ NELERDİR?
Öztürk, "Grip, influenza virüslerinin neden olduğu bulaşıcı bir solunum yolu hastalığıdır. Soğuk algınlığı ile karıştırılmamalıdır. Soğuk algınlığı, influenza virüsü dışında; iki yüze yakın virüsün sebep olduğu, çok daha hafif seyirli, burun akıntısı, boğaz ağrısı ve halsizlik ile seyreden üst solunum yolu enfeksiyonuna verilen isimdir. Gripte ise çok yüksek ateş (38C ve üzerinde), boğaz ağrısı, yaygın eklem ve kas ağrıları, bazen bulantı, kusma, ishaller, şiddetli baş ağrısı gibi tüm vücudu etkileyen şikayetler ile iştahsızlık görülür ve genel olarak ciddi sağlık sorunları oluşturur. Grip belirtileri, virüsün vücuda girmesinden sonraki 1-3 gün içerisinde ortaya çıkar. Genellikle sonbahar ve kış aylarında gribal enfeksiyonlarda bir artış olmaktadır. Ancak bu artışa salgın diyemeyiz, çünkü her sonbahar ve kış mevsiminde grip, nezle gibi hastalıklar genellikle yaygınlaşmaktadır" dedi.
"65 YAŞ ÜSTÜ KİŞİLER DİKKATLİ OLMALI"
Öztürk, ayrıca "2025 yılı ocak ayında grip ve benzeri tanı ile tüm sağlık tesislerimizde 115 bin ve şubat ayında bugüne kadar 116 bin muayene yapılmıştır. Özellikle bağışıklığı düşük olan yaşlı, kronik hastalığı olan kişilerde hastalık ağır seyrederek solunum yetmezliği tabloları ortaya çıkabilmektedir. Bu hastalarda yoğun bakım ihtiyacı oluşabilmekte bu da son zamanlarda yoğun bakım ünitelerindeki yatış oranlarının artmasına neden olmaktadır. Bu sebeple özellikle hastalığı ağır atlatma riski bulunan 65 yaş üstü kişiler, şeker, kalp vb. kronik hastalığı olanlar ve kanser hastaları ile gebeleri mutlaka gribal enfeksiyonu olan hastalardan ve kalabalık, kapalı ortamlardan mümkün olabildiğince uzak durmaları konusunda uyarıyoruz" ifadelerini kullandı.
"GRİP BELİRTİLERİ GÖSTEREN KİŞİLERLE YAKIN TEMASTAN KAÇINILMALIDIR"
"Gripten korunmak ve bulaşmasını önlemek için; kişisel hijyene çok dikkat edilmeli, ağız, burun ve gözlere kirli ellerle dokunmaktan kaçınılmalı, eller sık sık su ve sabunla yıkanmalı, öksürme ve hapşırma sırasında ağız ve burun tek kullanımlık mendille kapatılmalı, mendil yoksa dirseğin iç kısmı kullanılmalıdır" diyen Öztürk, şunları ekledi: "Hastanın temas ettiği veya virüsün bulaşmış olabileceği sık kullanılan ve dokunulan yüzeyler (masalar, kapı kolları, telefon, bilgisayar klavyesi vb.) sık sık temizlenmelidir. Kalabalık ve kapalı ortamlarda maske kullanımına özen gösterilmeli, grip belirtileri gösteren kişilerle yakın temastan kaçınılmalıdır. Gribal enfeksiyonu olan vatandaşlarımız, kesinlikle doktorlara danışmadan herhangi bir ilaç ya da antibiyotik kullanmamalıdır. Antibiyotikler bakterileri öldürür, ancak grip veya soğuk algınlığına neden olan virüsler üzerinde herhangi bir etkisi olmadığı için tedavide herhangi bir yararı yoktur. Bu nedenle gribal şikayetlerle ilgili bilgi almak veya muayene olmak isteyen vatandaşlarımıza öncelikle aile hekimlerimize başvurmalarını öneriyoruz."
"BOL SIVI TÜKETMEYE ÖZEN GÖSTERİLMELİ"
Öztürk, son olarak "Bu dönemde vücudun iyileşmesi için en önemli tedavi yöntemlerinden biri istirahat etmektir. Yine gripten korunmak ve hastalığı hafif atlatmak için bol sıvı tüketmeye özen gösterilmeli, beslenmede özellikle bağışıklık sistemini güçlendirmek için bol C vitamini içeren taze sebze ve meyveler tüketilmelidir" şeklinde konuştu.