Dr. Ayça Demir’e göre en büyük tehlike, merdiven altı tabir edilen ve denetime tabi olmayan güzellik salonlarında kullanılan sahte lazer cihazlarından kaynaklanıyor. “Bu cihazlar çoğu zaman CE belgesi olmayan, Çin menşeili ve ciltle uyumu test edilmemiş makineler. Yüksek ısı ve düzensiz ışık atımı sebebiyle ciltte kalıcı yanıklara, lekelenmelere ve hatta enfeksiyonlara neden olabiliyor” dedi.
SAHTE CİHAZLAR TEDAVİYİ ETKİSİZ KILABİLİR
Dr. Demir, sahte lazer cihazlarının yalnızca zarar vermekle kalmayıp, uygulamanın etkisiz olmasına da neden olduğunu belirtiyor. “Kişi lazer yaptırdığını sanıyor ancak doğru dalga boyunda ve yeterli güçte olmayan cihazlar tüy köklerine ulaşmıyor. Bu da hem zaman hem para kaybı demek. Aynı zamanda tüyler daha kalın ve dirençli hâle gelebilir” ifadelerini kullandı.
UZMAN KONTROLÜNDE, BELGELİ MERKEZLER TERCİH EDİLMELİ
Dermatoloji uzmanı Ayça Demir, lazer epilasyon yaptıracak kişilerin mutlaka Sağlık Bakanlığı onaylı cihazlarla çalışan, belgeli merkezleri tercih etmesi gerektiğini vurguladı. “Her lazer cihazı her cilt tipi için uygun değildir. Kişiye özel ayarlamalar yapılmalı ve işlemi bir uzman denetlemeli. Merkezde kullanılan cihazın markası ve modeli mutlaka sorgulanmalı” dedi.
TEDAVİ SONRASI BAKIM DA ÖNEMLİ
Sahte cihazların yanı sıra, uygulama sonrası bakımın da cilt sağlığı açısından belirleyici olduğunu hatırlatan Dr. Demir, “Gerçek bir lazer uygulamasından sonra ciltte hafif kızarıklık olabilir. Bu dönemde güneşten korunmak, nemlendirici kullanmak ve doktorun önerilerine uymak çok önemlidir. Aksi takdirde ciltte kalıcı izler kalabilir” uyarısında bulundu.