Uluslararası Af Örgütü, ARTICLE 19, Uluslararası Gazeteciler Federasyonu (IFJ), Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI) ve diğer 15 uluslararası kuruluş, CHP'nin cumhurbaşkanı adayı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınmasının ardından hükümetin ifade özgürlüğü ve barışçıl toplanma hakkı üzerindeki baskılarını artırmasından endişe duyduklarını belirten ortak bir açıklama yayımladı. Açıklamada, "Hükümet barışçıl protestoculara yönelik saldırılarına derhal son vermeli, gazetecileri ve medya kuruluşlarını hedef almaktan vazgeçmeli ve çevrimiçi ifade özgürlüğü üzerindeki baskıları durdurmalıdır" ifadelerine yer verildi.

ALINAN KARARLAR ELEŞTİRİLDİ

Uluslararası Af Örgütü ve diğer kuruluşlar, 19 Mart’tan itibaren yaşanan olayları ve İçişleri Bakanı'na göre 26 Mart itibariyle protestolar sırasında 1.879 kişinin gözaltına alındığını hatırlatarak, emniyet güçlerinin protestoculara yönelik sert müdahalelerini ve İstanbul Valisi'nin "kanuna aykırı eylemlere katılma ihtimali bulunan şahısların ilimize giriş ve çıkışlarına izin verilmeyeceği" kararını eleştirdi. Açıklamada, bu kararın nasıl uygulanacağının belirsiz olduğu vurgulandı.

Ortak açıklama, yetkililerin uluslararası insan hakları hukukuna göre herkesin barışçıl toplanma hakkına saygı gösterme yükümlülüğü olduğunu belirtti. Protestolara yönelik yasakların orantısız ve haksız olduğunu, barışçıl protestoculara karşı güç kullanımının kesinlikle gerekli ve orantılı olması gerektiğini ifade etti. Ayrıca, güvenlik güçlerinin hukuka aykırı güç kullanımı ve diğer insan hakları ihlalleri iddialarının etkili, tarafsız ve zamanında soruşturulması gerektiği vurgulandı.

Bunun yanı sıra, kitlesel protestolar sırasında bağımsız medyanın ve gazetecilerin hedef alındığı belirtildi. İstanbul ve İzmir'deki protestoları takip eden en az 11 yerel gazeteci gözaltına alındı ve yedisi, 25 Mart’ta tutuklanıp ardından 27 Mart’ta serbest bırakıldı. Ayrıca, en az 10 yerel gazeteci İstanbul’daki protestoları izlerken polis tarafından fiziksel saldırıya uğradı, bir gazeteci ise protestocular tarafından darp edildi. Uluslararası basın da bu baskılardan etkilendi; BBC, 27 Mart’ta İstanbul’da bulunan muhabiri Mark Lowen’ın gözaltına alındığını ve ‘kamu düzenine tehdit oluşturduğu’ gerekçesiyle sınır dışı edildiğini duyurdu.

BAĞIMSIZ GAZETECİLİĞİN TEMEL İLKELERİNİN ZEDELENDİĞİ VURGUSU

RTÜK tarafından yapılan açıklamalarda, yayın kuruluşlarına, yorumculara ve sunuculara siyasi tarafsızlık uyarıları yapıldığı, aksi takdirde yayın lisanslarının iptal edilebileceği bildirildi. RTÜK, 21 ve 27 Mart tarihlerinde Halk TV, SCZ TV, Tele 1 ve NOW TV kanallarına idari para cezaları ve 10 güne kadar yayın durdurma cezası verdi.

Açıklamada, RTÜK’e basın özgürlüğüne yönelik ihlalleri derhal durdurması çağrısında bulunularak, medyanın kamuoyuna doğru bilgi sağlaması ve devlet baskısından bağımsız bir şekilde haber yapabilmesi için gerekli ortamın oluşturulması gerektiği ifade edildi. Ayrıca, gazetecilerin sadece hükümetin onayladığı içerikleri yayınlamaya zorlanmalarının bağımsız gazeteciliğin temel ilkelerini zedelediği vurgulandı.

Sosyal medya üzerindeki baskılara da dikkat çekilen açıklamada, yetkililerin sosyal medya platformlarına protestolarla ilgili içerikleri engellemeleri talimatı verdiği ve BTK tarafından sosyal medya hesaplarına yönelik yüzlerce erişim engelleme kararı alındığı belirtildi. Açıklamada, bu kararlara karşı platformların yasal yollarla itiraz etmeleri gerektiği ifade edildi ve platformlara, hükümetin sansür taleplerine karşı direnmeleri ve şeffaf olmaları çağrısı yapıldı.

Açıklamayı imzalayan kuruluşlar arasında şu isimler yer aldı: ARTICLE 19, Amnesty International, Civil Rights Defenders, Danish PEN, European Federation of Journalists (EFJ), Human Rights Watch, IFEX, International Federation of Journalists (IFJ), International Press Institute (IPI), Norwegian Helsinki Committee (NHC), PEN America, PEN International, PEN Sweden, South East Europe Media Organisation (SEEMO), World Organization Against Torture (OMCT).

Kaynak: ANKA