Gelin ve damat için kimi zaman eğlenceli, kimi zaman şaşırtıcı uygulamalar içeren bu adetler, geçmişten günümüze taşınan kültürel mirasın bir parçası.
TOKAT – GELİNE KAYNANA ÇAMAŞIRI YIKATMA GELENEĞİ
Tokat’ın kırsal kesimlerinde, yeni gelinin aileye uyumunu test etmek için kaynanası tarafından bir sınavdan geçirilmesi yaygın bir uygulamaydı. Bu sınav, kaynananın çamaşırlarının, özellikle iç çamaşırlarının gelin tarafından yıkanmasını içeriyordu. Günümüzde azalmış olsa da geçmişte bu uygulama, gelinin ev işlerine yatkınlığını ve aileye olan bağlılığını göstermesi açısından önemli kabul edilirdi.
BURSA – DAMADA EVLİLİK DAYANIŞMA TESTİ
Bursa’nın bazı köylerinde, düğünden sonra damat arkadaşları tarafından dayanıklılık testine tabi tutulur. Önce hafifçe dövülen damadın üzerine tuz serpilir ve su dökülür. Bu ritüel, damadın sabrını ölçmek ve evliliğe fiziksel ve ruhsal olarak hazır olup olmadığını sınamak için uygulanır.
GAZİANTEP – GELİNİN BAŞINA KELLE KOYMA RİTÜELİ
Gaziantep’te bazı bölgelerde, yeni gelin eve girerken bereket ve cesaretin sembolü olarak kesilmiş bir koyun ya da keçi kellesi başına konulur. Bu gelenek, geçmişten günümüze miras kalan ve yörede hala konuşulan dikkat çekici bir uygulamadır.
ADANA – DAMADIN BAŞINA YUMURTA KIRMA
Adana’da damat, kına gecesine giderken arkadaşları tarafından yolda durdurulur. Önce başına un serpilir, ardından üzerine yumurta kırılır. Bu gelenek, damadın arkadaşlarıyla olan bağını güçlendirmek ve ona düğün öncesi eğlenceli bir sınav sunmak amacıyla yapılır.
KIRKLARELİ – GELİNİ MEZARLIKTAN GEÇİRME
Kırklareli’nde düğün günü gelin alınırken, erkek tarafı yanında canlı bir tavuk götürerek gelinin ailesine bırakır. Bu, "evden bir can çıktı, yerine yeni bir can geldi" inancını yansıtır. Ayrıca gelin, damat evine götürülürken mezarlıktan geçirilir. Bu gelenek, hayatın düğün kadar ölümün de kaçınılmaz olduğunu hatırlatmayı amaçlar.
SİVAS – HABERCİYİ EŞEĞE TERS BİNDİRME
Sivas’ta düğün günü, gelinin alınacağını haber vermeye gelen kişi, bunu fark ettirmeden yapmalıdır. Eğer fark edilirse, elleri bağlanır, boynuna tezek asılır ve eşeğe ters bindirilerek köyde dolaştırılır. Bu eski gelenek, düğün hazırlıklarının sürprizlerle dolu olması gerektiğine inanılan bir ritüeldir.
MUŞ – DAMADIN İÇ ÇAMAŞIRI GÖSTERİSİ
Muş’un bazı köylerinde, damat düğün günü damatlığını giymeden önce iç çamaşırlarıyla misafirlerin önüne çıkar. Konuklar, damadın çevresinde üç kez döndükten sonra ona damatlık giydirilir. Nadiren uygulansa da dikkat çeken geleneklerden biridir.
DİYARBAKIR – GELİNE KİLOSU KADAR ALTIN TAKMA
Diyarbakır’da düğünlerde, gelinin kilosu kadar altın takılması yaygın bir gelenektir. Bunun yanı sıra, gelin eve girmeden önce kapıda testi kırar ve yere serilen hayvan postuna basar. Bu ritüel, gelinin aile içinde uyumlu bir eş olması temennisiyle yapılır.
TRABZON – KAŞIK KIRMA TÖRENİ
Trabzon’da kız isteme merasiminde, ilk başta aileler teklifi reddeder ve sonraki görüşmelerle anlaşma sağlanır. Düğün günü ise gelin, baba evinden çıkmadan önce kapının önünde bir kaşığı kırar. Bu ritüel, eski hayatına veda edip yeni bir hayata adım attığını simgeler.
KASTAMONU – AYAKKABI İLE EVLİLİK TAHMİNİ
Kastamonu’da kız istemeye gidildiğinde, aile içinde en iyi huylu kişiye ait bir ayakkabı alınarak yere atılır. Eğer ayakkabı düz düşerse evliliğin hayırlı olacağına, ters düşerse uyumsuz bir evlilik olacağına inanılır.
EDİRNE – GELİN VE DAMADIN KUCAĞINA ÇOCUK OTURTMA
Edirne’de düğün günü, gelin ve damadın kucağına bir kız ve bir erkek çocuğu oturtulur. Bu ritüel, yeni evli çiftin büyük ve mutlu bir aile kurmasını temenni eder. Ayrıca düğün misafirleri kendi kaşıklarını getirerek, sofraya bolluk ve bereket katmayı amaçlar.