Sahnede şarkı söylediği esnada kalp krizi geçirmesinin ardından yaşamını kaybeden Metin Arolat, gündem konusu oldu.

 METİN AROLAT KİMDİR?

Metin Arolat, Çerkes bir anne ile İstanbullu banka memuru bir babanın oğlu olarak 28 Mayıs 1972'de İzmir’de dünyaya geldi.

BABASI, THY LOGOSUNU TASARLADI

Babası Türk Hava Yolları'nın logosunu tasarlayan kişi olmakla birlikte ailesinde önemli simalarla da bilinen Arolat’ın, babasının büyük dedesi Hasan İzzet Paşa, dedesi ise ünlü Türk şairi Ali Mümtaz Arolat'tır. Amcası gazeteci Osman Saffet Arolat, kuzeni ise mimar Emre Arolat'tır.

ABİSİNİ KAYBETTİKTEN SONRA, İSTANBUL’A GELDİ

Metin Arolat, 28 Mayıs 1972’de 9 Eylül Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümünü tamamlamasının ardından kısa bir süre sonra abisi Demir Arolat’ı trafik kazasında kaybetti. Arolat, yönetmen olmak ve müzik yapmak için İstanbul’a yerleşmeye karar verdi.

YÖNETMEN YARDIMCILIĞI YAPTI

İstanbul’a taşınan Arolat, bir reklam ajansında yönetmen yardımcısı olarak çalıştı. Çalıştığı bir kısa film, Cannes Film Festivali’nde Altın Aslan ödülünü almaya hak kazandı.

‘DERT DEĞİL’ ŞARKISIYLA ŞÖHRETİ YAKALADI

Amerika’daki Illinois Üniversitesinde reklamcılık eğitimi alan Arolat, Türkiye’ye döndüğünde farklı isimlerin klip çekimlerini yapan ekiplerde yer almaya başladı. Arolat, asıl tanınırlığını ise 1995 yılında "Dert Değil" şarkısı ve aynı şarkıya çektiği kliple yakaladı.

METİN AROLAT'IN ŞARKILARI VE ALBÜMLERİ

1995: Ayrılık Olmaz

1998: Yine Bir Başıma

2005: Kabul Et

2010: Lütfen Yaz Gelsin (Single)

Oğlunun öldürdüğü şahsın akrabaları evine saldırdı Oğlunun öldürdüğü şahsın akrabaları evine saldırdı

2010: Çok Daha Ötesi

2014: Karavan

5 GÜN ÖNCE ARMAĞAN ÇAĞLAYAN’IN PROGRAMINA KATILMIŞ

Metin Arolat’ın 5 Eylül'de konuk olarak katıldığı Armağan Çağlayan’ın Youtube programındaki konuşmaları gündeme geldi. Arolat, programda yıllar önce ölümden döndüğü bir anısını anlattı.

"Çeşme'de bir arkadaşımın evindeydim. Onlar İstanbul'a döndüler ben kaldım. Sabah bana da not yazmışlar 'Dolapta et yaptım, yersin' Ben kalktım, dolabı açtım. Etten bir parça ağzıma attım. Çiğnedim yutmaya çalıştım, yutamadım. Boğazımda takıldı. Su içtim, burnumdan çıktı. Nefesin gramı yok. Elimi soktum, dişlerim ellerimi kanattı. Orada bir şeye değdim ama alamadım. Giderek tansiyonum düşüyor. Dedim 'bu kadar hayat'. Yere düştüm, gözümü açtım havuz var. Keşke havuza atlasaydım diye düşündüm. Giderek havuz uzaklaştı, bir beyazlıklar falan. Ölüyorum diye düşünmedim. Son anda şunu düşündüm, “Şimdi beni burada bulacaklar. El alemin evinde” O zaman annem yaşıyordu. Annem şimdi ikinci evladını kaybediyor olacak. Çok üzülecek. Üstümde başımda ne var? Burada mı ölecekmişim! Gerçekten hayatla yüzleşme gibi bir an ve gittim ben. İçimden 'Arkadaşlarım İstanbul'da, günler sonra gelecekler beni burada kokmuş bulurlar herhalde' diyorum. Gittim ben, bilinç kapalı. Sonra birden bir titreşimle uyandım, bir böğürme. Sanırım şarkı söylemek diyafram kullanabilmek bu işe yaradı hayatımda. Uğraşıp çıkaramadığım o parça yerinden oynadı ve ben hayatımın en güzel nefesini aldım"

AROLAT'IN VEFATI, SOSYAL MEDYADA

FERHAT GÖÇER

BERNA LAÇİN

MESUT YAR

REYHAN KARACA

Muhabir: Fatma Nur Vural