TÜRK-İŞ, Ocak 2025 Açlık ve Yoksulluk Sınırı Araştırması’nın sonuçlarını açıkladı. Rapora göre, dört kişilik bir ailenin açlık sınırı 22 bin 131 TL'ye yükselirken, yoksulluk sınırı 72 bin 88 TL olarak hesaplandı. Açlık sınırının 22 bin 104 TL olarak belirlenen net asgari ücreti aşması, geçim sıkıntısının giderek derinleştiğini ortaya koydu.
AÇLIK VE YOKSULLUK SINIRI AÇIKLANDI
TÜRK-İŞ’in her ay düzenli olarak gerçekleştirdiği Açlık ve Yoksulluk Sınırı Araştırması’nın Ocak 2025 sonuçlarına göre:
- Açlık sınırı (Sağlıklı ve yeterli beslenmek için yapılması gereken gıda harcaması): 22 bin 131 TL
- Yoksulluk sınırı (Gıda, giyim, konut, ulaşım, eğitim, sağlık gibi temel harcamaların toplamı): 72 bin 88 TL
- Gıda harcamalarındaki aylık artış oranı: %4,97
- Yıllık değişim oranı: %47,06
- Ortalama yıllık enflasyon: %60,30
TEMEL GIDA ÜRÜNLERİNDE FİYAT ARTIŞLARI
Ocak 2025’te temel gıda ürünlerinde önemli fiyat artışları yaşandı. İşte dikkat çeken bazı değişimler:
- Süt, yoğurt ve peynir fiyatları arttı, en yüksek artış %11,5 ile yoğurtta görüldü.
- Kırmızı et, tavuk ve balık fiyatları yükselirken, yumurta fiyatında %3’lük bir artış kaydedildi.
- Sebze kilogram fiyatı ortalama 52,17 TL, meyve kilogram fiyatı 58,93 TL olarak belirlendi.
- Ekmek fiyatı yeni yıl itibarıyla %20 zamlandı ve 200 gram ekmek 12,50 TL’ye yükseldi.
- Pirinç fiyatında %9 artış gözlemlenirken, bulgur, makarna ve irmik fiyatlarında da yükseliş yaşandı.
- Zeytinyağı fiyatı sabit kalırken, margarin ve tereyağında zam yapıldı.
- Çay fiyatı değişmezken, pekmez, reçel ve bal fiyatlarında artış yaşandı.
GEÇİM ŞARTLARI GİDEREK ZORLAŞIYOR
Raporda yer alan veriler, Türkiye’de yaşam maliyetinin giderek arttığını ve asgari ücretin temel ihtiyaçları karşılamakta yetersiz kaldığını gösteriyor. Açlık sınırının asgari ücreti aşması, ekonomik zorlukların daha da derinleştiğinin en önemli göstergesi olarak değerlendiriliyor.
Yetkililerin asgari ücretle geçinen vatandaşların alım gücünü artıracak önlemler alması gerektiği vurgulanırken, TÜRK-İŞ raporu, ekonomik sıkıntıların çözümü için acil politika değişikliklerine ihtiyaç duyulduğunu ortaya koyuyor.