Son yıllarda iş yaşamında ve kişisel yaşamda artan stres ve baskı, tükenmişlik sendromunun yaygınlaşmasına yol açtı. Psikiyatri Uzmanı Dr. Dilek Günaydın, tükenmişlik sendromu hakkında açıklamalarda bulundu.

Tükenmişlik sendromu belirtilerinin genellikle yavaş yavaş ortaya çıktığını söyleyen Uzm. Dr. Günaydın, “Kişi, yoğun iş temposu ve stres altında başlarda çok fazla emek sarf eder. İş yükü ve sorumluklarının kişisel yaşantısının önüne geçtiği fark etse de uyum içerisinde yaşantısını sürdürür. Ancak zamanla bu şartları değiştiremeyeceği hisseder ve öfke sorunları, tepkisizlik, uyku bozuklukları gibi belirtiler ortaya çıkar. Bu süreç devam ederse yoğun bir çaresizlik hissi, çevresine ilgisizlik, umutsuzluk ortaya çıkar, kişinin sosyal ve mesleki yaşantısı olumsuz yönde etkilenir.” diye konuştu.

“UYKUSUZLUK GÖRÜLEBİLİR”

Tükenmişlik sendromunda baş ağrısı ve uykusuzluk görülebileceğine değinen Uzm. Dr. Günaydın, “Sürekli stres ve aşırı yüklenme nedeniyle bireylerde ortaya çıkan ve günlük yaşamı olumsuz etkileyen, kişiden kişiye değişiklik gösteren belirtiler ile kendini gösterir. Bu belirtiler, genellikle kişinin enerjisinde, duygusal durumunda ve zihinsel işlevlerinde önemli bozulmalara yol açar. Sürekli yorgun ve bitkinlik hissi, iş ve yaşamdan anlam kaybı, duygusal boşluk, iştahda azalma ya da iştah artışı, konsantrasyon güçlüğü, baş ağrısı, uykusuzluk gibi fiziksel semptomlarla kendini göstermektedir.” ifadelerine yer verdi.

“STRES ALTINDA ÇALIŞMAK TETİKLİYOR”

Tükenmişlik sendromunun özellikle yoğun iş yükü ve stres altında çalışan kişilerde görüldüğünün altını çizen Uzm. Dr. Günaydın, “Tükenmişlik sendromunun başlıca nedenleri arasında aşırı iş yükü, uzun çalışma saatleri, düşük iş tatmini ve yetersiz sosyal destek yer alır. Ayrıca, bireylerin kişisel yaşamlarındaki stres faktörleri de tükenmişlik riskini artırabilir. şeklinde konuştu.

“HOBİ EDİNMEK İYİ GELİR”

Tükenmişlik sendromu ile baş edebilmede stres yönetimi, iş ve yaşam dengesinin sağlanmasının önemli olduğunu söyleyen Günaydın, “Düzenli egzersiz yapmak, hobiler edinmek, sosyal etkinliklere katılmak gibi aktivitelere yer verilmelidir. Günlük yaşam rutininde öncelikleri belirlemek, zaman yönetimine önem verilmelidir. Tükenmişlik sendromunun etkilerini azaltmak için proaktif yaklaşımlar benimsemek ve gerektiğinde profesyonel yardım almak, sağlıklı bir yaşam sürdürmenin anahtarlarından biridir. İş yerlerinde tükenmişliği önlemek için de iş yükünün dengeli bir şekilde dağıtılması ve çalışanların desteklenmesi önemlidir.” diyerek sözlerini sonlandırdı.

Kaynak: iha