Haber - Analiz: Zülfikar DOĞAN

(ANKARA) - Kamuoyu araştırma kurumları ve anket şirketlerinin düzenli olarak yaptığı seçim, siyasi tercih ve ülkenin temel sorunları anketlerinde ortaya atılan "manipülasyon ve iktidar ya da muhalefete yakınlık" iddialarına karşılık, doğrudan iktidar kontrolündeki iki kurumun her ay düzenli olarak gerçekleştirdiği resmi anketlerde de iktidara ve uyguladığı siyasi, ekonomik politikalara inanç ve güvenin negatif sınırın altına indiği teyit edildi.

Özellikle İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve yakın çevresini hedef alan 19 Mart siyasal-yargısal operasyonları sonrasında parasal ve sosyal pek çok temel göstergede ciddi olumsuzluklar belirginleşirken, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ve Merkez Bankası’nın ortaklaşa gerçekleştirdiği Tüketici Güven Endeksi’nin (TÜGE) nisan sonuçları merakla bekleniyordu.

Paralı özel anket şirketlerinin aksine doğrudan iktidara bağlı iki kurumun kamu görevlileri eliyle gerçekleştirdiği en kapsamlı aylık resmi anketlerden birisi olan TÜGE sonuçlarında, mart ayında 85,9 puan olan tüketici güveni, nisanda yüzde 2,3 oranında sert düşerek 83,9 puana indi.

TÜGE endeksinde 200 puan üzerinden yapılan değerlendirmede, 100 puan ve üzeri hanelerin, bireylerin, ekonomik aktörlerin, reel ve finans kesiminin uygulanan ekonomik-sosyal politikalara inanç ve güvenini, 100’ün altındaki puanlar ise güvensizlik, endişe ve gelecek 12-24 aya ilişkin kaygıları işaret ediyor. Dolayısıyla içeride 19 Mart siyasi operasyonları, dünyada ise küresel ticaret savaşları ile büyüyen gerilim ortamı tüketici güvenini sarstı.

Tüketicilerin, ülke genelindeki ekonomik gidişat yanında, ailelerin ve bireylerin kendi sosyoekonomik durumlarıyla ilgili beklentilerini, harcama ve tasarruf eğilimlerini, gelecek 12 aylık döneme ilişkin öngörülerini yansıtan anket, ülke çapında her ay tesadüfi olarak seçilen 4884 hane ve 16 yaş ve üzeri bireylerle görüşme yöntemiyle gerçekleştiriliyor. 2012’den bu yana yapılan ankette bugüne kadarki en yüksek endeks puanı 97,4 ile Nisan 2014’te elde edildi.

Faiz indirimlerinin ardından bu yılın mart ayında 86 puan olan TÜGE endeks puanı, 19 Mart operasyonlarının yarattığı anti demokratik uygulamalar, toplumsal muhalefetin sert biçimde bastırılmaya çalışılması, onlarca şirkete ve şahısların mal varlıklarına kesinleşmiş yargı kararı olmadan el konulmasının yarattığı endişe ve kaygıların artmasıyla nisanda sert biçimde geriledi.

Güncel ve geleceğe dönük kötümserlik arttı

TÜGE’yi oluşturan alt endekslerde geçen 12 aya göre mevcut durumda hanenin maddi durumu endeksi martta 70,9 iken nisanda yüzde 2,5 düşüşle 69,1 puana inerken, hanelerin gelecek 12 aya ilişkin maddi durum beklenti endeksi de nisanda yüzde 0,5 gerileyerek 84,3 puana düştü.

Geçen 12 aya kıyasla mevcut genel ekonomik durum endeksi yüzde 0,6 düşerek, 55,6 puanla radikal biçimde güvensizlik düzeyine inerken, gelecek 12 aya yönelik genel ekonomik durum beklentisi de marta kıyasla yüzde 2,2 azalarak 82,8 puana düştü.

Hanenin içinde bulunduğu mali durum endeksi nisan ayında marta göre yüzde 0,6 düşüşle 79,8 puana geriledi. Hanelerin dayanıklı tüketim malı satın alma, harcama endeksi marta göre yüzde 5,3, gelecek üç ayda dayanıklı tüketim malına harcama endeksi yüzde 1,5, gelecek 12 ayda dayanıklı tüketim malı için harcama yapma endeksi yüzde 3,8 düşüş gösterdi.

Mevcut durumda ve gelecek 12 ayda konut ve araba alma umudu tükendi

TÜGE’nin toplumsal refah ve hanelerin yaşam düzeyi ile ilgili beklentilerini yansıtan konut, araba sahibi olma, satın alma alt endeksine ilişkin göstergeler, nisanda tamamıyla dibe vurdu. İnsanların ev veya araba sahibi olma umutlarının tükendiğini, bu konudaki karamsarlık ve umutsuzluğun yaygınlaştığını gösteren verilere göre, hanelerin gelecek 12 ayda konut satın alabilme beklenti endeksi 14 puan, otomobil satın alma endeksi 25 puan. TÜGE’de 100’ün altındaki puanların güvensizlik, umutsuzluk, karamsarlık ve endişeyi yansıttığı dikkate alındığında insanların ev ve araba sahibi olma hayalleri neredeyse tümüyle dibe vurarak tükenmiş durumda.

Siyasi iktidara ve dezenflasyon programına güvensizlik artıyor, karamsarlık yayılıyor

Siyasi kamuoyu araştırmaları ve anketlerden daha somut sonuçları gösteren tüketici güven endeksi, aynı zamanda siyasi tabloya bakış konusunda da somut izlenim veriyor. Mayıs 2023 Genel Seçimleri sürecinde oluşan beklentiler ve iktidarın seçim öncesi EYT düzenlemesi, memur maaşlarına 8 bin liralık seyyanen zam, emeklilere yönelik vaatler, mülakatın kaldırılacağı ve benzeri söylemlerle TÜGE, Mayıs 2023’te 91,1 puanla 2018’den bu yana son beş yılın en yüksek düzeyine çıkmıştı. TÜGE’deki yükseliş Cumhurbaşkanlığı ve TBMM seçimlerinde iktidar ittifakının başarı göstergesi olarak değerlendirilmişti.

Ancak seçim sonrası uygulamaya konulan dezenflasyon programı, kemer sıkma politikaları, ücretlilere, emeklilere düşük zam politikası, emeklilere yönelik vaatlerin tutulmaması, mülakatın kaldırılmaması, yargının ileri düzeyde siyasallaşması, faiz ve enflasyonda olağanüstü artış iktidara ve politikalarına güveni sarstı. İnişe geçen TÜGE, iktidara güvensizlik göstergesine dönüşürken, TÜİK ve Merkez Bankası’nın 19 Mart operasyonları ardından açıkladığı TÜGE nisan anket sonuçları siyasi ve ekonomik güvensizliğin tırmanışa geçtiğini, iktidarın siyasi ve ekonomik operasyonlarının güncel ve geleceğe dönük kaygıları yaygınlaştırdığını işaret ediyor.

Enflasyonun düşeceğine kimse inanmıyor

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in ABD’de katıldığı G20, IMF ve Dünya Bankası İlkbahar Dönemi Toplantılarında uluslararası yatırımcılara ifade ettiği "Ekonomik programda her şey yolunda gidiyor" söyleminin karşılığının olmadığı, nisan ayı TÜGE anket sonuçlarında belirgin şekilde görülüyor.

Toplumun, ailelerin, hanelerin ve bireylerin dezenflasyon programına inanmadıklarını, programın başarısı konusunda ikna olmadıklarını gösteren en somut endeks, TÜGE’nin enflasyon beklentisi alt endeksindeki sonuçlar. Anket sonuçlarına göre, "geçen 12 aylık döneme göre gelecek 12 ayda tüketici fiyatlarının değişimi beklentisi endeksi" nisanda yüzde 6 düşerek, 56 puana indi.

Bu endekste artış, tüketici enflasyonunun düşeceği beklentisini, azalması ise tüketici enflasyonunun artacağı beklentisini gösteriyor. Nitekim nisan ayında bu endeksin yüzde 6 oranında radikal bir düşüş göstermesi, enflasyonla mücadele programına ve enflasyonun düşeceğine kimsenin inanmadığını, enflasyonda artış beklentisinin yaygınlaştığını ortaya koyuyor.

Kaynak: ANKA