(TBMM) - İYİ Parti Grup Başkanvekili Turhan Çömez, "Geçtiğimiz yıl 26 bin çocuğa cinsel istismar yapılmış. Biz burada her gün kavga ederken çocuklar ölüyor, suça sürükleniyor, cinsel istismara uğruyor. Şimdi Sağlık Bakanı çıkıp 'Çocuğu olmayanlar aile değildir' diyor. Bu ülkede 2 milyon ailenin çocuğu yok. Her yıl 80- 100 bin arasında aileye tüp bebek tedavisi yapılıyor. Sağlık Bakanı’nın bunlardan da mı haberi yok" dedi.
TBMM Genel Kurulu’nda, siyasi partilerin grup başkanvekillere gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Don felaketinin ardından Manisa'daki üzüm üreticilerini ziyaret ettiğini söyleyen Yeni Yol Grup Başkanvekili Selçuk Özdağ, "Yaklaşık 700 milyon dolar zararımız var. TARSİM şu ana kadar gelmedi. Sözleşmede bir hafta içerisinde geleceği söyleniyor ancak aradığımız zaman 'başka şehirlere gitmişler' deniliyor. Türkiye'de her yıl dolu, don felaketi oluyor ona göre bir önlem alın. Bu çiftçilerimiz ne yiyip ne içecekler şimdi? Bu sene nasıl ekim gerçekleştirecekler" dedi.
Özdağ, "11 ilimizde deprem olmuştu, 60 binin üzerinde insanımız öldü. 104 milyar dolara mal oldu. Bu GSM operatörleri orada kaldılar hatta bant daraltması nedeniyle ulaşabileceğimiz kişilere de ulaşamadık. Şimdi de İstanbul'da bir deprem oldu. GSM operatörlerine bir denetim mekanizması yok adeta korunuyorlar. GSM operatörlerine ilişkin çok hızlı rekabete aykırı yapılanma işlemleri yapılmalı" ifadelerini kullandı.
"Geçtiğimiz yıl 26 bin çocuğa cinsel istismar yapılmış"
İYİ Parti Grup Başkanvekili Turhan Çömez, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın doğurganlık hızının azalmasına ilişkin yaptığı açıklamalara yönelik şunları söyledi:
"Bu ülkede doğurganlık oranının düşmesini bile muhalefete yükledi. Sadece nisan ayında 4 tane çocuk işçimiz hayatını kaybetti. Son 11 yılda 742 çocuğumuz iş kazasında hayatını kaybetmiş. Biz miyiz şimdi gündemi sulandıran? Cumhurbaşkanlığı yıllık programında 50 bin çocuğun dilencilik yaparken sokaktan toplandığı söyleniyor. 50 bin yavrumuz arkadaşlarıyla oyun oynaması gerekirken, evinde sıcacık beslenmesi gerekirken bu çocuklar sokaklarda dilencilik yapıyor. 2010 yılında suça sürüklenen çocuk sayısı 83 bin, 2022 yılında bu rakam 206 bin oluyor. Bunun hesabını kime soracağız biz? OECD'ye göre Türkiye'de çocukların yüzde 22'si yatağa aç giriyor. Bu ülkede 0-5 yaş arasındaki çocukların ölüm oranı bir önceki yıla göre yüzde 30 artmış. Niye ölüyor; aç kalıyorlar, protein alamıyorlar, vitamin alamıyorlar.
Geçtiğimiz yıl 26 bin çocuğa cinsel istismar yapılmış. Biz burada her gün kavga ederken çocuklar ölüyor, suça sürükleniyor, cinsel istismara uğruyor. Şimdi Sağlık Bakanı çıkıp 'çocuğu olmayanlar aile değildir' diyor. Bu ülkede 2 milyon ailenin çocuğu yok. Her yıl 80- 100 bin arasında aileye tüp bebek tedavisi yapılıyor. Sağlık Bakanının bunlardan da mı haberi yok?"
"Kadının eş ve anne olarak tanımlanmasının tam karşısındayız"
DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit ise şunları söyledi:
"TÜİK bugün açıkladığı veride dar tanımlı işsizlik oranı 7,9'a düştü demiş. Gerçekten bu ülkede yaşamasak, bu kadar insanın iş aradığını görmesek TÜİK'e inanasımız geliyor. Gerçek işsizlik yüzde 28,8. Geniş tanımlı kadın işsizliği yüzde 38,2. Bütün bu gerçekler ortadayken TÜİK'in görevi iktidarın politikalarını makyajlamak. Sosyal devletin tasfiye edildiği tam bir yoksulluk ve yoksunluk politikasının gün geçtikçe derinleştiğinin altını çiziyorum.
Bugün Türkiye'de kayıtlı çalışan kadın işçilerin yüzde 58'i asgari ücret ya da daha düşük ücretlerle çalışıyor. Çoğunluğu oluşturan kayıt dışı sektörlerde bu oran yüzde 90'ı buluyor. Sigortasızlık; kadınlarda erkeklere göre iki kat daha fazla. Kadınlar iş yerlerinde cinsel tacize ve mobbinge maruz kalıyor. Öte yandan doğum sonrası işten çıkartılma tehdidiyle karşı karşıya kalıyorlar. Kreş olmadığı için ya işten ayrılıyor ya da uzakta olan bir ebeveynlerini uzaktan getirmeye çalışıyorlar. Özellikle Aile Bakanlığı eliyle kadını aileye hapseden, kadını sadece ev işinde eş ve anne olarak tanımlanmasının tam karşısındayız."
"Kumbaradan 10 bin lira çıksa çocuğu da tutuklayacaklar"
CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır ise şunları söyledi:
"19 Mart'ta Cumhurbaşkanı adayımızı tutukladınız. Ondan sonra soruşturma ve kovuşturmalar devam etti. Hafta sonu da 52 kişiyi gözaltına aldınız. Çok garip sorular soruluyor. Ekrem İmamoğlu'nun özel kalem müdürüne sorulan sorularda 'neden bazı kişilerle telefon görüşmesi yapıyorsunuz' denilmiş. Kadının görevi bu. Bu soruyu sorabilmen için hukuki bir şizofren olman lazım. İSKİ Genel Müdürü’ne bir iş adamı geliyor ve maden açmak istediğini söylüyor. Bakanlıktan görüş alıyor, açamaz diyorlar ve reddediyor. Bu meczup adam kendisini tehdit ediyor, devlet koruma veriyor. Şimdi tek soru soruluyor, bu kişi tanık sıfatıyla suçlamalarda bulunuyor. Ne kadar ayıp ya. Türkiye hukuk devleti değil, yasa devleti değil.
Murat Ongun'un hesaplarına baktınız, bankaya, akrabalarına baktınız bir şey bulamadınız. Eşini neden alıyorsunuz? Bu bir acziyet. Eşini aldınız, çocukların kumbarasını alıyorsunuz. Allah'tan kumbaradan 4 bin lira çıkmış 10 bin lira çıksa çocuğu da tutuklayacaklar. Kızının küpesi alınıyor. Bunlar olacak şeyler mi? Empati yapmak önemli. Bu soruşturmanın her tarafı tuhaf."