(İSTANBUL) 19 Mart protestolarında bini aşkın kişinin gözaltına alınıp 278 kişinin tutuklandığı İstanbul'da son üç gün içerisinde tahliye edilen genç sayısı 200'ü aştı. Tensip aşamasında tahliye kararını veren asliye ceza mahkemeleri, mevcut delil durumu, tutuklulukta geçen süre, sanıkların büyük çoğunluğunun öğrenim hayatlarının devam etmesinin yanı sıra, Anayasal adil yargılanma hakkına ve İstanbul Adliyesi'nde çok sanıklı yargılama yapılabilecek duruşma salonunun bulunmaması, Marmara Cezaevi'ndeki duruşma salonlarının da dolu olmasına dikkat çekildi. Silivri'den de son olarak 93 kişi özgürlüklerine kavuştu. Gençler, "Haksızlığa, adaletsizliğe karşı durmaya devam edeceğiz" mesajı verdi.

CHP'nin Cumhurbaşkanı Adayı, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun diplomasının iptal edilip gözaltına alınmasıyla başlayan protestolarda İstanbul'da bini aşkın kişi gözaltına alınmış 278 kişi de tutuklanmıştı. İstanbul 49. Asliye Ceza Mahkemesi, 139 sanık hakkında hazırlanan iddianameyi önceki gün incelemiş ve CHP PM üyesi Berkay Gezgin'in de aralarında bulunduğu 102 genç hakkında tahliye kararı vermişti. Dün ise İstanbul 62. ve 70. Asliye Ceza mahkemeleri, 93 genç hakkında tahliye kararı verdi.

"Adil yargılanma vurgusu"

İstanbul 62. Asliye Ceza Mahkemesi kararında "suçun vasıf ve mahiyeti, kanunda belirlenen cezanın alt ve üst sınırı, CMK'nin 100. Maddesinde belirtilen katalog suçlardan olmaması, mevcut delil durumu, sanıkların tutuklulukta geçirdikleri süre, bir kısım sanığın öğrenci olması, öğrenim süreçlerinin sekteye uğrama ihtimali, sanıkların sabit ikametgah sahibi oluşu ve kaçma şüphelerinin bulunmaması, aynı suça yönelik başka mahkemelerce aynı hukuki durumda olan sanıklar yönünden tahliye kararı verilmesi, TC. Anayasa'sının 36. md. belirtili sanıkların adil yargılanma hakkına sahip olduğu da gözetilerek" tahliye kararı verildiği belirtildi.

Salon yetersizliğine dikkat çekildi

İstanbul 49. Asliye Ceza Mahkemesi kararında ise Türkiye'nin en büyük adliyelerinden biri olan İstanbul Adliyesi'nde çok sanıklı davaların görülebileceği salon bulunmadığı, Silivri'deki duruşma salonlarınında dolu olması bilgisi yer aldı.  Mahkemenin tahliye gerekçeleri şöyle sıralandı:

"... üzerlerine atılı 2911 Sayılı Kanun'un 32/1 maddesinde düzenlenen Kanuna Aykırı Toplantı ve Yürüyüşlere Silahsız Katılarak İhtara Rağmen Kendiliğinden Dağılmama suçunun vasıf ve mahiyeti, atılı suçun kanunda belirlenen alt ve üst sınırı, atılı suçun CMK'nın 100. maddesinde belirtilen katalog suçlardan olmadığı, mevcut delil durumu, atılı suç yönünden delillerin büyük oranda toplandığı, sanıkların tutuklulukta geçirdikleri süre, sanıkların büyük çoğunluğunun öğrenci olması, öğrenim hayatlarının devam etmesi ve sınavlarının bulunması, bir kısım sanıkların hastalıklarının bulunması, bu hususların sanıklar müdafiilerinin sunulan dilekçeler ekinde belgelendirilmesi, sanıkların kaçma şüphelerinin bulunmaması, ayrıca; dosyadaki sanık sayısının 139 olduğu, tutuklu sayısının 102 olduğu, konutu terk etmemek adli kontrol tedbiri verilen sanık sayısının 25 olduğu, sunulan vekaletnamelerden sanıkların birden fazla müdafisinin olduğu, tarafların çokluğu nedeniyle İstanbul Adliyesi'nde bu şartları taşıyan duruşma salonunun bulunmadığı salonunun Marmara Açık Ceza İnfaz kurumundaki duruşma salonlarının da dolu olması hususları da dikkate alınarak; yukarıda belirtilen hususlarla birlikte ismi zikredilen tutuklu sanıkların başka suçtan tutuklu ya da hükümlü değillerse derhal ayrı ayrı tahliye edilmelerine karar verilmiştir."

Sevinç içinde özgürlüklerine kavuştular

Mahkemelerin tahliye kararlarıyla özgürlüklerine kavuşan 93 genç ise dün akşam saatlerinde Silivri'deki Marmara Cezaevi'nden çıktı. Sevdiklerine kavuşan gençler "Haksızlığa, hukuksuzluğa, adaletsizliğe karşı durmaya devam edeceğiz" mesajı verdi. Aralarında Saraçhane protestoları sırasında yaptığı konuşmayla tanınan İstanbul Üniversitesi öğrencisi Selinay Uzuntel'in de bulunduğu gençler, "Bu daha başlangıç mücadeleye devam" sloganı attı. Gençler açıklamalarında şu ifadelere yer verdi:

"Bize dayatılan bu karanlık geleceği kabul etmiyoruz"

"Yaklaşık 20-25 gün önce başladığımız bir eylemlik süreci oldu. Bu eylemlik süreci aslında bize dayatılan bu karanlık geleceği kabul etmiyoruz demek için başlattığımız bir eylemlik süreciydi. İnsanca yaşamak istiyoruz demek için bir araya gelmiştik. Hukuksuzluğa karşı bir araya gelmiştik. Bu hukuksuzluğu Çağlayan’da birebir yaşadık. İki dakika içinde bir davanın kararı nasıl bir talimatla değiştirilir, dosyanın tamamı nasıl tutuklamaya sevk edilir bunu birebir yaşamış olduk. Biz içeride de dışarıda da vermiş olduğumuz mücadeleyi sürdürmeye devam ettik ve edeceğiz. Son arkadaşımızı alana kadar mücadelemize devam edeceğiz. Onunla birlikte büyüttüğümüz mücadeleyi daha büyütmeye devam edeceğiz.

"Birlikte olduğumuz için güçlüyüz"

Biz haksızlığa, hukuksuzluğa, adaletsizliğe karşı duran gençleriz ve bunun bilincindeydiler. Tarihin doğru safında yer alan gençler olduğumuz için aslında bizi tutuklamalarla, gözaltılarla sindirebileceklerini, yıldırabileceklerini sandılar ama yanıldılar. Biz halen buradayız. Mücadeleye devam edeceğiz. Nazım Hikmet bir dizesinde diyor ki, ‘sen bakma havanın durgunluğuna, derya dediğin uyur uyur uyanır’ Buradaki ‘derya’ biziz. Birlikteyiz, birlikte olduğumuz için güçlüyüz ve hayalimizdeki dünyayı, geleceği kurana dek, bize yaşatılanların hesabını sorana dek mücadelemizi sürdüreceğiz. Bizler her zaman olduğu gibi bugün de omuz omuza direnmeye, mücadele etmeye devam ettik. Mücadelemiz sürüyor ve sürmeye devam edecek"

Kaynak: ANKA