Kaydı alınmayan Suriyelilere ilişkin değerlendirmelerde bulunan Gazeteci Meral Ay, TV Nota’ya özel açıklamalarda bulundu.

Gazeteci Ay, “Artık Suriyeliler ciddi anlamda kayıt altına alınmaya başladı ve kayıt altında olmayanlar yani şu anda biz diyoruz ya 4 kişiden birisi Suriyeli aslında resmi olmayan rakamlara göre böyleydi. Çünkü kayıt altında olmayan çok fazla Suriyeli vardı. Şu anda gezici ekip yolda rastgele her yerde ve özellikle yoğun olarak Suriyeli vatandaşların yaşadığı bölgelerde geziyor ve kayıt altında olmayanları en uygun şekilde hemen sınır dışı ediyor. Şu anda Gaziantep bu konuda çok ciddi bir rahatlama yaşıyor.” diye konuştu.

Türk vatandaşlarının yurt dışına gittiğinde oradaki düzenlemeye göre Avrupalı insanların yaşam standartlarına göre yaşadığını belirten Ay, “Burada ciddi anlamda artık Suriyeli vatandaşlar kendi kültürlerini, kendi yaşayış şekillerini bize yansıtmaya başladılar ve bu nedenle birçok insan artık parklarda, sokaklarda yani kendi mahallesinde rahat edememeye başladı. Çünkü aramızda çok farklı kültürler var. Dolayısıyla şu anda ciddi bir rahatlama var. Emniyetin ve Gaziantep Valiliğinin çalışmalarını da özellikle bugünkü verilen rakamlardan sonra ek olarak o yazılı köşe yazıma ek olarak bunu söyleyebilirim.” dedi.

Gaziantep’in etkin kalemlerinden gazeteci Meral Ay, kentteki Suriyelilere ilişkin önemli detaylara dikkat çekti. Antep’te yaşayan her 4 kişiden 1’inin Suriye kökenli olduğunu vurgulayan Ay, “10 bin civarında işyeri açtılar. İki millet arasındaki evlilik oranları da her geçen gün artıyor. Anlayacağınız, ülkelerine gönderelim demek ile gönderilmiyor” ifadelerini kullandı. Ay, “STK’ların analizlerine göre; 20 yıl sonra kentteki nüfusun yarısını Suriyeliler oluşturacak” diye de ekledi.

Gaziantep Oluşum’daki köşesinde Suriyeliler meselesine değinen gazeteci Meral Ay, kentteki durumu tüm yönleri ile ele aldığı bir yazı kaleme aldı.

İşte O Yazı…

DÖRT KİŞİDEN BİRİ SURİYELİ

“Gaziantep’te resmi rakamlara göre yaklaşık 500 bin Suriyeli yaşıyor. Ancak gerçek rakamın daha fazla olduğu tahmin ediliyor. Kısacası Gaziantep’te yaşayan her dört kişiden birisinin Suriyeli olduğunu söyleyebiliriz.”

“Başkan Aydar’a verilen karar, siyasi bir karardır” “Başkan Aydar’a verilen karar, siyasi bir karardır”

“HERKESİ İLGİLENDİREN BİR SORUN VAR”

“Evimizi ve ekmeğimizi paylaştığımız Suriyeli mülteciler konusu son günlerde yoğun bir şekilde gündeme geliyor. Aslında gelmeli de. Çünkü ortada önemli bir sorun var. Sorun belli bir kesimin değil herkesin sorunu. İşçisinden işverenine, doktorundan çiftçisine, gencinden yaşlısına sorun bir şekilde herkesi ilgilendiriyor.”

“HERKES SORUNUN FARKINDA AMA ÇÖZÜM BULAN YOK”

“Herkes sorunun farkında ama çözüm konusunda kimse ayağı yere basan, gerçekçi, uygulanabilir, ulusal ve uluslararası yasalarla uyumlu bir çözüm ortaya koymuyor. Adeta her kafadan bir ses çıkıyor.”

TOPLUM SURİYELİLERİ İSTEMİYOR

“Toplumda Suriyelilerin misafirliğinin uzamasından şikâyetçi olan ve gönderilmesini isteyenler çoğunlukta bulunuyor. Suriyelilerin sayı olarak yoğunluğunun çok fazla olması nedeniyle ülkemizin işgal edildiğini düşünenler, işsizliğin ve hayat pahalılığının arttığını, kiraların fırladığını, park ve bahçelere gidemediklerini, hastane gibi kamu kurumlarının büyük ölçüde Suriyelilere hizmet verdiğini düşünenler büyük bir çoğunluk oluşturuyor.”

“DÜNYADA NASIL ÇÖZÜLÜYORSA ÖYLE ÇÖZMELİYİZ”

“Mültecilerle ilgili sorunlar sadece bizim değil dünya ülkelerinin çoğunu ilgilendiriyor. Tüm dünya bu sorunu nasıl çözüyorsa bizim de o tecrübelerden yararlanarak, uluslararası normların da dışına çıkmadan çözmemiz gerekiyor.”

GÖNDERELİM DEMEKLE GÖNDEREMEZSİNİZ

“Öyle, “Hepsini gönderelim” demekle gönderemezsiniz. Gönderemeyiz.

Çünkü konu tek taraflı bakış açısıyla değerlendirilecek kadar basit değildir. Diyelim ki, tüm mültecileri gönderdiniz. Bir anda Gaziantep’in nüfusunun yüzde 25’i şehri terk etti. Bunların büyük bir çoğunluğu sanayide, hizmet sektöründe, tarımda vs alanlarda istihdam ediliyor. Bunların gönderirseniz fabrikalar durur, kafeler kapanır, tarımsal mahsul tarlada kalır.”

“10 YAŞINDA GELENLER 23 YAŞINDA OLDU”

“Gönderelim” dediğinizde çok sayıda ulusal ve uluslararası yasa karşınızda Çin Seddi gibi bir duvar oluşturur. Çünkü Suriyeli mülteciler 2011 yılından itibaren ülkemize gelmeye başladı. Yani tam 13 yıl oldu. 10 yaşında Gaziantep’e gelen bir çocuk şimdi 23 yaşında bir genç. Belki de evlenmiş ve birkaç çocuğu var. Belki de, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre girişimci olmuş, işyeri açmış ve istihdam sağlıyor.”

“KAYITLI 5 BİN İŞYERİ VAR”

“Gaziantep Ticaret Odası verilerine göre şehrimizde 5 bin civarında Suriyelilerin açtığı firma bulunuyor. Ben en az bu kadar da kayıtsız işyeri olduğunu düşünüyorum. Bu arada Türklerle evlenen Suriyelilerin sayısı da azımsanmayacak kadar yüksek. Yani Suriyeliler artık istesek de istemesek de bu toplumun bir parçası.”

“DİSİPLİNE ETMEMİZ GEREKİYOR”

“Kısacası, “Gönderelim” demekle hepsini göndermemiz hem kanuni hem de farklı dengeler açısından mümkün değildir.

O zaman ne yapacağız? Suriyelileri disipline edeceğiz. Vatandaşın haklı olarak şikayetçi olduğu konularda, şikayetleri giderici çalışma yapacağız.”

“FIRSAT EŞİTSİZLİĞİNİ BİTİRMEMİZ LAZIM”

“Mesela, bizim çocuklarımız yıllarca yoğun hazırlık dönemlerinin sonunda üniversiteye kayıt olurken, Suriyelilerin üniversiteye ellerini kollarını sallayarak girmelerine yani fırsat eşitsizliğine son vereceğiz.

Mesela, Suriyeliler tarafından açılan işyerlerini de tıpkı bizim işyerleri gibi her anlamda denetleyeceğiz, kanunsuzluklara müsaade etmeyeceğiz.”

“KÜÇÜK YAŞTA EVLİLİK YAPIYORLAR”

“Kanunlar Suriyeliler için de geçerli olacak. Mesela ülkemizde küçük yaşta çocukların evlenmesi yasaktır. Ama Suriyeliler için bu yasanın tam anlamıyla uygulandığını söylemek doğru olmaz.”

“KENDİ VATANDAŞIMIZI İHMAL EDEMEYİZ”

“Kendi vatandaşımıza verilmeyen destek ve teşviklerin Suriyelilere bonkörce dağıtılmasının önüne geçeceğiz. Yoksa, vatandaşlarımız daha uzun süre, “Kendi memleketimizde ecnebi olduk” demeye devam edecektir.”

“ANTEP SURİYE TOPRAĞI GİBİ OLMAMALI”

“Bir de demografi yani nüfus meselesi var. Asıl tehlikelerden birisi de budur. Suriyeliler yoğun olarak yaşadıkları bölgelerde kendi kültürlerini, örf ve adetlerini devam ettiriyor. İnsanın kendi kültürünü devam ettirmesinde sakınca yoktur. Ancak, sizin şehrinizin önemli bir bölümünün Suriyelileşmesi, kedinizi sanki Gazi kentin değil de Suriye’nin toprağındaymış gibi hissetmeniz hiçbir ülkenin kabul edeceği bir konu olmamalı.”

“20 YIL SONRA NÜFUS YARI YARIYA SURİYELİ OLACAK”

“Suriyelilerde doğurganlık hızı Türklere göre çok yüksek. Bugün nüfusun dörtte biri Suriyeli ama geçtiğimiz günlerde 21 STK’nın açıkladığı bildirideki verilere göre, 20 yıl sonra Gaziantep’in nüfusunun yarısı Suriyeli olacak. Bunu görmeli ve bunun getireceği olumsuzlukların önüne geçmeliyiz.”

ÖNERİLERİNİ SIRALADI

“Kısacası dünya bu sorunu nasıl çözüyorsa biz de öyle çözmeliyiz. Dünya nasıl çözüyor sorusunun cevabı çok basit:

Suriyelileri disipline edeceğiz. Entegrasyonu hızlandıracağız. Bizler onlara değil onlar bize entegre olacak. Yani şehrimizin gelecekte Suriye’nin bir kentine benzemesine engel olacağız. Suriyelilerin bir şehirde nüfusun önemli bir bölümünü oluşturmasına engel olacağız. Demografik olarak tehlike gördüğümüz illerdeki nüfusu Karadeniz gibi işgücü ihtiyacının olduğu bölgelere kaydıracağız. Dedim ya istesek de istemesek de birlikte yaşayacağız. O zaman bu insanların eğitimini önemseyeceğiz. Suça bulaşanları, toplum için tehlike oluşturanları da yasaların verdiği yetki ile anında sınır dışı edeceğiz. Kısacası göç bir sorundur. Bu sorunu tüm dünyanın tecrübelerini dikkate alarak, ulusal ve uluslararası normlar çerçevesinde doğru bir şekilde yöneterek, milli benliğimizin korunmasını sağlamalı ve ülkemizin bu konuda zarar görmesinin önüne geçmeliyiz.”

Yazının orijinali için: 

“Gönderelim” demekle bu sorun çözülmez!

Muhabir: Gizem Çoban