Suriye İnsan Hakları Ağı (SNHR), Baas rejimi döneminde zorla kaybedilen ve gözaltına alınan 112 bin 414 kişinin akıbetinin hala belirsiz olduğunu duyurdu. Bu kişilerin çoğunun, rejim tarafından öldürülmüş olabileceği ifade ediliyor.
Suriye'nin 61 yıllık Baas rejiminin çöküşünün ardından, hapishanelerde yaşanan işkence ve yargısız infazlar gün yüzüne çıkmaya başladı. Rejim, binlerce kişiyi hapse atmış ve birçok kişiyi zorla kaybetmişti. Suriye genelindeki hapishanelerdeki tüm tutuklular serbest bırakılmış olsa da serbest kalanların sayısı, zorla kaybedilenlerin çok gerisinde kaldı. Bu nedenle, on binlerce aile hala yakınlarının akıbetinin ortaya çıkmasını bekliyor.
"BAAS REJİMİ TARAFINDAN ÖLDÜRÜLEN 112 BİN KİŞİ BÜYÜK İHTİMALLE HAYATINI KAYBETTİ"
Suriye İnsan Hakları Ağı Başkanı Fadl Abdulgani, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2018'de Esad rejiminin birçok zorla kaybedilen Suriyeliyi öldürdüğüne dair kanıtları olduğunu söyledi. Abdulgani, 112 bin 414 zorla kaybedilen kişinin büyük ihtimalle öldürülmüş olduğuna dikkat çekti.
Abdulgani, Baas rejimi döneminde yaklaşık 136 bin zorla kaybedilen ve tutuklanan kişinin kaydının bulunduğunu belirtti. "Son dönemde serbest kalanlar hariç geriye kalan 112 bin 414 kişi büyük ihtimalle öldürülmüş durumda" dedi. Ancak, öldürülenlerin cenazelerinin ailelerine teslim edilmediği için, hala zorla kaybedilenler kategorisinde olduklarını ve bunun büyük bir araştırma ve çaba gerektirdiğini vurguladı.
REJİM, ÖLDÜRDÜĞÜ KİŞİLERİN NÜFUS KAYITLARINI YILLAR SONRA YAPIYORDU
Abdulgani, Esad rejiminin öldürdüğü kişilerin nüfus kaydını yıllar sonra yaptığını belirterek, "Bu kişiler ailelerine bildirilmeden öldürüldü ve nüfusa kaydedildi. Bu, ailelerin hala mağdur olmalarına yol açıyor çünkü ölüm belgeleri ellerinde yok" dedi. Abdulgani, Baas rejiminin öldürdüğü kişilerin nüfus kütüğünde ölüm tarihi ile kaydın yapıldığı tarih arasında bazen yıllarca süren farklar olduğunu ifade etti.
TOPLU MEZARLAR VE KAYBOLANLARIN AKIBETİ
Suriye'de henüz ortaya çıkarılmamış çok sayıda toplu mezar olduğuna dikkat çeken Abdulgani, bu cesetlerin kimlik tespitlerinin yapılması gerektiğini, ancak bunun karmaşık bir süreç olduğunu belirtti. "Suriye'de onlarca toplu mezar var. Bu mezarların açılması ve örneklerin toplanması zor bir süreç" diye konuştu.
Abdulgani, kayıp yakınlarının akıbetini öğrenme hakkına sahip olduğunu ancak kimsenin ailelere boş umutlar vermemesi gerektiğini vurguladı. Ayrıca, gizli hapishaneler hakkında yayılan söylentilere itibar edilmemesi gerektiğini söyledi. "Bazen gerçekte var olmayan efsanelerle insanlar bir araya geliyor. Rejim hapishanelerinin hepsi 8-9 Aralık'tan sonra açıldı ve bu hapishanelerde artık kimse kalmadı" dedi.
Suriye'deki kaybolanların aileleri, yakınlarının akıbetine dair belirsizliğin giderilmesi için uluslararası yardım bekliyor.