"Malvarlığı değerlerini aklama" soruşturması çerçevesinde daha önce tutuklanan Flash TV sahibi Erkan Kork'un avukatlarının şikayeti üzerine gözaltına alınan Ağırel ve Soykan, adliyeye sevk edildi. Ağırel ve Soykan, gözaltı sebeplerinde belirtilen "tehdit" ve "şantaj" suçlamalarıyla hakim karşısına çıkarıldı. Ancak, adliyede süreci takip eden CHP Şanlıurfa Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, tutuklama gerekçesinin avukatlara sunulmadığını belirterek bu duruma tepki gösterdi.
ADLİ KONTROL ŞARTI
Ayrıca saat 20:20 civarında duruşmanın başladığı bilgisi alındı. Milletvekilleri ve gazetecilerin eşlerinin alınmadığı duruşmada, gazeteciler Murat Ağırel ve Timur Soykan için karar bekleniyordu. Murat Ağırel’in savunması tamamlandıktan sonra duruşmaya ara verildi. Aranın ardından Timur Soykan da savunmasını yaptı ve duruşmaya tekrar ara verildi. İfadelerin alındıktan sonra Gazeteci Murat Ağırel ve Timur Soykan, haftada üç imza atma ve yurt dışı çıkış yasağı ile adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
"BUNA ALIŞMAMAK GEREKİYOR"
Ağırel ve Soykan, verilen kararın ardından açıklamalarda bulundu. Soykan, "Büyük bir hukuksuzluk yaşadık aslında. Bir haber yaptık, o haber bir yasadışı baronu olduğu iddia edilen bir kişinin faaliyetleri ile ilgiliydi, artık ülkede hukuk o hale gelmiş ki o yasa dışı bahis baronu olduğu iddia edilen kişi tutuklanıyor, cezaevine giriyor ve cezaevinden gerçekten hiçbir mantığı olmayan iftira olan suçlamalar yöneltiyor. Ve akıl almaz bir şekilde yargı ciddiye alıyor. Savcı ciddiye alıyor. Gazetecilik faaliyeti, röportaj yapmak suça dönüştürülmeye çalışılıyor. Oysa biz gazetecilik yaptık, büyük skandalın peşindeydik. Çünkü şöyle düşünün yasa dışı bahis baronu olduğu iddia edilen kişi bir banka satın aldı, televizyon kanalı alabiliyordu. Bunlara MASAK, BDDK nasıl izin verdi? Bu dünyanın her yerinde çok büyük bir haberdir ve skandaldır. Tutuklanmadığımıza sevindik, maalesef ülke bu halde. Maalesef insanlar çok saçma nedenlerle hukuksuz bir şekilde tutuklanabiliyorlar. Buna alışmamak gerekiyor. Gazetecilerin haber yaptığı için evinin basılmaması gerekiyor. Biz en iyi yaptığımız şeyi yapmaya devam edeceğiz" dedi.
"BİZİM YOLUMUZU UĞUR MUMCU AYDINLATIYOR"
Ağırel ise"Çok ilginç bir süreç yaşadık, bayramdan önce bizim ifademizin alınması için emniyetten arandık ve savcıya geldik hemen, 'Acelesi yok, bayramdan sonra ifadenizi alırız' dediler. Bayramdan sonra oldu, avukatlarımız geldi, ifade vermek istediğimizi söyledik. 'Acelesi yok, perşembe günü verirsiniz' dediler. Dün avukatımla konuştum saat 1'de bugün buraya gelip Çağlayan Adliyesi'nde ifade verip sonra da yayınımıza gidecektik. Sabah saat 6'da polis arkadaşlarımızın zili çalmasıyla uyandık. Bana 5 soru soruldu, Timur'a 3 soru soruldu, tamamının cevabını verdik, çünkü tapeler var. Dosyada kuvvetli suç şüphesi diye bahsediliyor. Değerli meslektaşlarım, dosyanın içerisinde hiçbir şey yok, bir tane kağıt parçası ve polisin bize sorduğu sorular var. Dosyaya delili biz sunduk. Biz bugün gazeteciliği savunduk, 'Gazetecilik suç değildir' dedik. Ne yaptıysak yarın 10 katını daha fazla yapacağız. Çünkü bu ülkenin çocuklarını yasa dışı bahis ile zehirliyorlar. Doğru bildiğimizi yazmaktan geri adım atmayacağız, bizim yolumuzu Uğur Mumcu aydınlatıyor, hiçbir gazeteci dönmez bu yoldan" diye kaydetti.