Olay üzerine Muğla Tabip Odası Başkanı Dr. Çetin Erdolu TV Nota’ya özel olarak konuştu.

Olayın nasıl gerçekleştiğini anlatan Muğla Tabip Odası Başkanı Dr. Çetin Erdolu, şunları kaydetti:

''Gelişmiş hiçbir ekonominin böyle bir enflasyonu yok'' ''Gelişmiş hiçbir ekonominin böyle bir enflasyonu yok''

“Olay, Bodrum’da bir aile sağlığı merkezinde gerçekleşti. Normalde aile sağlığı merkezlerinde çalışan hekim arkadaşların kayıtlı hastaları var. Ama Bodrum gibi tatil yöresinde tatilciler de hastalandığı zaman buralara başvuruyorlar. Bu da ayrı bir yükü beraberinde getiriyor. Olaydaki hekim arkadaşımız da kendi hastasına bakarken hastalanmış bir tatilci kayıt yaptırmış. Ve hekim, içeride kendi hastasına bakarken içeriye girmişler. Kendilerine içerideki hastayı çıkardıktan sonra bakacağını söyledikten sonra aralarında bir tartışma çıkmış. O sırada hekim arkadaşımıza önce sözel sonra da fiili olarak müdahale ediliyor. İçerideki hastanın tanıklığına göre de boğazına doğru sarılarak bir saldırı gerçekleştiriyorlar. Hekim arkadaşımız kalbinde pil olan bir kalp hastasıydı. Olay esnasında da kalp krizi geçirerek kalbi duruyor. Sağlık merkezinde bulunan diğer iki doktor arkadaş da 35 dakika süren müdahalelerinin ardından kalbin yeniden çalışmasını sağlıyorlar. Ardından hasta, hastane acil servisine kaldırılıyor. Müdahaleler sonucu hasta yoğun bakıma alındı. Ve uyutularak takibe alındı. Bu tip olaylarda kalbin durmasıyla çalıştırılması arasındaki süre oldukça önemli.  Bu sebeple hasta uyutularak gözleniyor. Muhtemelen de 72 saat dolduğunda hasta uyandırılarak herhangi bir hasar olup olmadığına dair bir durum açığa çıkmış olacak.”

SAĞLIKTA ŞİDDETİN ÖNLENMESİNE YÖNELİK ADIM ATILMIYOR”

Sağlıkta şiddetle sürekli olarak karşı karşıya kalmalarını, sağlık alanındaki en önemli olumsuz olay olarak değerlendiren Erdolu, neredeyse her gün en az 1 sağlık kuruluşunda sözel veya fiziki şiddete maruz kalan bir sağlık çalışanıyla karşılaştıklarını belirtti. Sözlerine “Şiddete yönelik olarak bugüne kadar gerek Tabipler Birliği gerekse Tabip Odaları hem meslektaşlarımızın yanında olarak hem de bakanlığa şiddetin önlenmesine yönelik olarak defalarca yasal değişiklik yapılmasına dair taleplerde bulundu. Hatta Türkiye Tabipler Birliği (TTB), en son sağlıkta şiddetin önlenmesine yönelik bir yasa tasarısı hazırlayıp mecliste grubu olan partilere de bu yasa taslağını verdi. Vermiş olmasına rağmen buna yönelik herhangi bir adım atılmadı, atılmamaya da devam ediyor.” ifadeleriyle devam etti.

“TOPLUMDA KIŞKIRTILMIŞ BİR SAĞLIK TALEBİ VAR”

Sağlıkta şiddetin nedenlerine dikkat çeken Erdolu, “Sağlıkta şiddetin büyük ölçüde nedeni son 20-25 yıldır uygulanan Sağlıkta Dönüşüm Programı dediğimiz sağlığın ticarileştirilmesi, piyasalaştırılması ve ücretli hale getirilen sağlığın, ücretli olmasının yanı sıra nitelikli özelliğin ortadan kaldırılması ve sağlığa ulaşmada büyük ölçüde güçlükler meydana gelmiş olması şeklinde tanımlayabileceğimiz bir sistemdir bu. 3-4 dakikada bir randevu veriliyor bu durumda verilecek sağlık hizmetinin niteliğini siz takdir edin. Bu kadar kısa sürelerde hasta randevusu verilmesine rağmen bu randevuyu alamayıp sağlık hizmetine ulaşamayan inşaların da çoğunlukta olduğunu ve en çok şikayet edilen konulardan biri olduğunu biliyoruz. Bir de sürekli olarak hastanelere hastaların başvurması konusunda kışkırtılmış bir sağlık talebi var toplumda. Bu sağlık talebinin kışkırtılmış olması sağlık hizmetini verecek uygun kapasitede sağlık hizmeti alanının bulunmaması insanların büyük ölçüde özel sağlık kuruluşlarına başvurmak zorunda kalması fahiş ücretler ödemek zorunda kalması bunların hepsi sağlıkta şiddeti besleyen faktörler olarak önümüzde duruyor. Bir yandan sağlıkta şiddete yönelik yasal düzenleme yapılması gerekirken bir yandan da sağlığın ticarileştirilmesi ve piyasalaştırılması tarzında özetleyebileceğimiz Sağlıkta Dönüşüm Programının da basamaklı sağlık sistemine dönüştürülmesi sağlığa müracaat etmenin büyük ölçüde teşvik edilmesi ve bu şekilde kışkırtılması açıklamalarına son verilmesi nitelikli sağlık hizmetinin önündeki engellerin kaldırılabilmesi gerekliliği var. Bu şekilde sağlıkta şiddetin önüne geçilmesi mümkün.” diye konuştu.

Muhabir: Gizem Çoban