Haber: Tuba KARA / Kamera: Onur DURSUN
(İSTANBUL) - PTT-SEN üyeleri Sirkeci’deki PTT İstanbul Başmüdürlüğü önünde yaptıkları açıklamayla, taşeron işçilerin kadroya alınmasını ve sendikal haklarının tanınmasını talep etti.
PTT'de çalışan taşeron işçilerin örgütlü olduğu PTT-SEN üyeleri, İstanbul Sirkeci’de bulunan PTT Başmüdürlüğü önünde bir araya gelerek basın açıklaması yaptı. Açıklamada, PTT Genel Müdürlüğü’nün hem 17 bin taşeron işçiyi hem de PTT-SEN’i yok saydığı belirtilerek, tepki gösterildi.
PTT-SEN üyeleri adına açıklama yapan eski PTT çalışanı Süleyman Şen, “PTT Genel Müdürlüğü akla zarar bir açıklama yaptı. Aynı kıyafetle, aynı işi yapan 17 bin işçiye ‘benim çalışanım değilsiniz’ dedi. Bu zihniyet, 184 yıllık bir kurumu yönetmemeli. Taşeron işçilerin emeğini yok saymak, bu kurumu siyasetin aparatı haline getirmektir” dedi.
“Taşeron işçilere yapılanlar zulümdür”
Sendikanın isim hakkına ilişkin açılan davaya da değinen Şen, “İsim hakkı hakkında dava açtığını söylüyorlar. Yargıtay'a kadar itiraz ettiniz. Biz bu davayı kazandık. Yargıtay onadı. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç bas bas bağırıyor, 'Türkiye hukuk devletidir, Türkiye hukuk devletidir.' Biz bugüne kadar ona şahit olmadık. Bu saatten sonra bu karar değişirse Türkiye'nin hukuk devleti çizgisinden çıktığına bir kere daha şahit olacağız. Herkes de görecek bunu” dedi.
Tebligatın taşeron işçiler eliyle dağıtılamayacağına dair yargı kararları olduğunu söyleyen Şen, “7201’e göre mahkeme kararlarına göre tebligatlar, taşeron eliyle dağıtılamaz. Bugün burada gözaltına alınan, tutuklama verilen gazeteci arkadaşlarımız da var. Hepsine sesleniyoruz. Elinize gelen tebligatlar taşeron eliyle geldiyse itiraz etme hakkınız var. Usülden ret alır. Bunu avukat arkadaşların hepsi söylüyor. Yargının durması demek anlamına geliyor diyorlar. Ona rağmen icazeti kimden aldılarsa taşeron işçilerin dağıtım yapan tüm postacılarına tebligat dağıttırıyorlar. Buraya kulaklarını kapatıyorlar. Daha az maliyetle sömürü koşullarında işçi çalıştıracağız diye buranın statüsünü taşeronda bırakıyorlar. Bu zulümdür ” ifadelerini kullandı.
“Taşeron işçiliğe son verilene kadar mücadele sürecek”
Eski PTT yöneticisi ve PTT-SEN üyesi Emin Kan da PTT'nin sosyal medya üzerinden, PTT-SEN’in isminde yer alan “PTT” ibaresinin yasa dışı olduğu yönündeki açıklamasına tepki göstererek, şunları söyledi:
“PTT’nin bugün ortaya attığı konu daha önce yargı mercilerine taşınmış ve Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin kararıyla kesin biçimde hükme bağlanmıştır. Bu kararlara göre sendikamızın isminde yer alan 'PTT' ibaresinin, PTT’nin kendi söylediği gibi ‘marka hakkına tecavüz oluşturduğu ve bu kullanımın haksız rekabet yarattığı’ iddiası tamamen çürütülmüştür. Hem Ankara 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi hem Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi hem de nihai olarak Yargıtay, bu iddiaları dayanaksız bularak reddetti. Dolayısıyla PTT-SEN ismi taşeron işçilerinin mücadelesinde olduğu gibi mahkeme salonlarında da tescillenmiş oldu”
PTT yönetiminin kamuoyunu yanıltarak, yalnızca kamu görevlilerinin sendikal temsil hakkı olduğunu belittiğini söyleyen Kan, bu tutumun taşeron işçilerin anayasal sendikalaşma hakkını reddetmek anlamına geldiğini kaydetti.
17 binden fazla PTT taşeron işçilerinin emeklerinin hiçe sayıldığını vurgulayan Kan, “Aynı zamanda kendi bünyesinde faaliyet gösteren taşeron şirketlere bağlı çalışan PTT üniforması giyen, PTT araçlarını kullanan, PTT çantası ve dağıtım listesiyle her gün çuval çuval kargo ve evrak taşıyan 17 binden fazla PTT işçisini de yok saydığını göstermiş oldu. PTT taşeron işçisinin bugüne kadar emeğinin görülmediği gibi bugün artık kendisinin varlığının da yok sayılmasını asla kabul etmiyoruz” dedi.
PTT-SEN’in hukuki ve fiili engellemelere rağmen sendikal mücadelesini sürdüreceğini belirten Kan, “PTT-SEN olarak işçi sınıfı mücadelesinde bu zamana kadar göstermiş olduğumuz kararlılığımızı bundan sonra da kesintisiz devam ettireceğimizi ve PTT taşeron işçilerinin başta kadro hakkı olmak üzere tüm haklarını mutlaka alacağınızı kamuoyuna saygıyla duyururuz” ifadelerini kullandı.