Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, Bakırköy Cezaevi'nde Çiğdem Mater, Mine Özerden ve Esila Ayık ile görüşme gerçekleştirdi. Özel, "Osman Kavala'nın içeride olması, Tayfun Kahraman'ın içeride olması, Can Atalay'ın içeride olması, Çiğdem'in, Mine'nin içeride olması kendilerine, ailelerine eziyettir ama Türkiye'ye yüktür. Adını kimsenin koymadığı 'süreç' sürecinde, bir ilerleme sürecinin içinde her şey ve oradan sonra siyasi tutsaklara özgürlük gelirken bu arkadaşlarımızın da bu sürecin bir yan kazanımı olarak dışarıya çıkacaklarını ümit ediyoruz. Ancak böyle olmamalıydı, bu kadar haksızlık yaşanmamalıydı" açıklamasında bulundu.

"ESİLA İÇERİDE GEÇİRDİĞİ HER GÜN ELİNDE TUTTUĞU DÖVİZİN DOĞRULUĞUNU İSPATLIYOR"

Özel, açıklamasının devamında Esila Ayık hakkında da konuşarak "Sağlık sorunları kamuoyuna yansıdı. Hem cezaevi yönetimi hem kendisiyle yaptığımız görüşmede kendisi de bazı haberlerin biraz fazla kamuoyunda abartılarak ele alınmasından ve ortaya çıkan infial durumundan rahatsız olduğunu ifade ediyor. Cumhurbaşkanına küfür etmemiş, cumhurbaşkanına diktatör demenin ağır eleştiri sınırları içerisinde olduğuna ilişkin Yargıtay kararları var, mahkeme kararları var. Cumhurbaşkanına diktatör de diyoruz, tek adam da diyoruz. Bunların söylenebildiği ülkelere demokrasi, bunun söylendiği ülkelerde içeriye 21 yaşında genç, böbrek hastası, kalp kapağında sorun olan bir kızı içeriye koyarsanız da oraya diktatörlük diyoruz. Esila içeride geçirdiği her gün elinde tuttuğu dövizin doğruluğunu ispatlıyor. Esila'yı bugün salsanız onun söylediğinin aksine biraz daha yakın bir iş yaparsanız. Bir ülkede bir siyasetçiye sert tutumundan dolayı diktatör denilemiyorsa orası diktatörlüktür, denilebiliyorsa demokrasidir" diye kaydetti.

Kaynak: BİRGÜN