CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Bursa’nın Mudanya ilçesinde, Mudanya Mütarekesi’nin 102’nci yıl dönümü etkinliklerine katıldı. Mudanya Belediyesi tarafından gerçekleştirilen etkinlikte Murat Karayalçın da yer aldı.

Burada konuşma yapan Özel, şunları söyledi:

“Mudanya, Milli Mücadele'deki cephenin başarısının masada büyük bir kazanıma dönüştürüldüğü 9 günlük çok önemli bir süreçtir. İsmet Paşa buraya Batı Cephesi Komutanı olarak gelmiştir ancak Lozan’a Türkiye Cumhuriyeti’nin tapu senedini kabul ettirecek özgüveni yüksek bir müzakereci olarak buradan ayrılmıştır. Burada bütün hesap, görüşmeleri uzatmak, dağılmış olan düşman ordularının yeniden toparlanmasını sağlamak, dışarıdan o ordulara destekler sağlamak ve kazandığımız Kurtuluş Savaşı’nı nihai bir zafer değil, düşman askerlerinin bulunduğu Anadolu topraklarında hazırlanarak yeniden saldırıya geçip işgali sürdürmek üzere hesap yapanlara karşı İsmet Paşa, konferansın havasını anlatırken şöyle der, ‘Mudanya’nın ilk 3 günü Trakya meselesinin müzakeresi ile geçmiştir. İlk müzakere açılır açılmaz benim dikkatleri çektiğim mesele budur. Biz muharebe halindeydik. Karşımızda düşman vardı. Düşmanı yendik, takip ettik. Anadolu’dan çıkardık. Mudanya Konferansı’nın toplanmasıyla askeri harekat durmuştur. Bu hal uzun mühlet devam edemez. Böyle bekleyerek karşımızdaki hasım kuvvetlerin yeniden zaman ve hazırlık yapmasına fırsat vermeyiz, veremeyiz. Onun için bir an evvel bütün memleketin tahliyesi işini halletmek lazımdır. Bu tezimi bu şekilde ifade ettim.’ İsmet Paşa’nın bu diplomatik zekasıyla Trakya’daki işgale kurşun atılmadan sona vermiş, doğu Trakya anavatana dahil edilmiştir. Sahada kazanılmış olan askeri zafer, Mudanya’daki diplomatik zaferden sonra Lozan’a gidecek İsmet Paşa’ya büyük bir güç vermiştir.”

“TÜRKİYE’Yİ TÜRKİYE İTTİFAKI KAZANACAK”

Tarihsel süreci anlatan Özgür Özel, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bugün Türkiye’de birilerinin arasında mezhep savaşları çıkmıyorsa, Türkiye’de taraflar arasında etnik savaşlar çıkmıyorsa, birileri birinin kalbini söküp alıp o vahşi IŞİD’cilerin o coğrafyaya yaşattıkları bu ülkede yaşanmıyorsa, bu ülkede her şeye rağmen bir belediye başkanı çıkıp barış festivali düzenliyor, barış ödülü dağıtıyor, ‘Yurtta barış, cihanda barış’ diyorsa, bu ülkenin iktidarı da ana muhalefet partisi de bütün çelişkilerine rağmen Filistin’de barış olsun diye bütün dünyaya seslenebiliyorlarsa, bu ülkenin kurucu partisi Ukrayna savaşına da Filistin’deki savaşa, mezalime, soykırıma da aynı şekilde Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ten miras yurtta barış cihanda barış yaklaşımı ile yaklaşabiliyorsa, 31 Mart seçimlerinde bu ülkenin kurucu partisi 47 yıl sonra birinci parti olmuşsa, bu ülkenin kurucu partisi önümüzdeki seçimlerde iktidara adaysa, iktidarı alacak ve bu ülkeyi bir kez daha demokrasiyle, bu sefer ayrımsız, katıksız, bütün yıpratılmışlıklarına rağmen kuvvetler ayrılığının tam olarak sağlandığı, parlamentonun yeniden güçlendiği, milletin birini seçip gerisine karışmadığı değil, milletin seçtiği parlamentonun her türlü denetim imkanına sahip olduğu, kendi içinden başbakan, hükümet çıkardığı, adet olsun diye masasında, kürsüsünde bir yemin edilip sonra hiçbir sorumluluğu olmayan bir kalemin ucundan çıkan bakanların değil parlamentodan çıkan bakanların parlamento eliyle denetlendiği, hesap sorulduğu, gensoru verildiği, güven oylamasında güvensizlik oyu alan bakanın gittiği, bakanların istifalarının birinin uygun görmesiyle değil, bakanların göreve gelişinin de gidişinin de Millet Meclisince karara bağlandığı gerçek demokratik bir Türkiye’yi yeniden kurmak istiyoruz. Bütün yaklaşımımız buna dairdir. O yüzden özgüvenli bir siyasetle bu ülkedeki 83 milyonu kucaklayarak daha önce Mudanya’da söylemiştim. Mudanya’yı Mudanya ittifakı kazandı. Bursa’yı Bursa ittifakı kazandı. Türkiye’yi de Türkiye ittifakı kazanacak.

“TÜRKİYE CUMHURİYETİ İLELEBET PAYİDAR KALACAK”

Türkiye ittifakı, renklerini ay yıldızlı al bayraktan alır. Türkiye ittifakı, Türkiye’nin sosyal demokratlarını, muhafazakar demokratlarını, milliyetçi demokratlarını, Kürt demokratlarını kimsenin etnisitesine bakmadan, kimsenin mezhebine bakmadan Türkiye’nin bütün demokratlarını kucaklar. Hedefi, Türkiye’ye gerçekten güçlü bir parlamento, güçlü bir yürütme, bağımsız bir yargı, tam bir kuvvetler ayrılığı, en nihayetinde güçlenen ve zenginleşen bir Türkiye’yi yeniden hediye etmektir. Bu güzel ve güneşli günde, İnönü ailesinin değerli mensuplarıyla ve İnönü’nün bir diğer ailesi olan Mudanya’nın bu güzel insanlarıyla, İnönü’nün ikinci Genel Başkanı olduğu Cumhuriyet Halk Partisi’nin geniş katılımıyla ama Mudanya’daki her görüşten, herkesi yürekten kucaklayarak 102’nci yılda burada olmanın onurunu yaşıyorum. Nice 10 yıllarda, 100 yıllarda Mudanya’da bu törenler yapılacak. İsmet Paşa anılacak, Gazi Mustafa Kemal anılacak. Cumhuriyet ilelebet payidar kalacak. Cumhuriyet’in kıymetini bilenleri, kıymet ve hürmetle selamlıyorum.”

Kaynak: anka