Tutuklu sanık amca Salim Güran, suçlamaları reddederek, “Kardeşimi görünce içim parçalanıyor. Namusumuzla oynamayın. Beraatimi talep ediyorum” dedi. Salim Güran’ın avukatı Onur Akdağ ise müvekkilinin tahliyesini ya da ev hapsini talep etti.
Davanın dün başlayan duruşmasında, Salim Güran’ın işçisi olan ve 15 yaşından küçük R.A., pedagog eşliğinde adli görüşme odasında Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla dinlendi. Ayrıca Çoban A.A. ve Narin’in amcası Erhan Güran da ifade verdi. Baba Arif Güran söz alarak sanıklar ve avukatların savunmalarına yanıt verdi.
"NARİN'İ BOĞARAK ÖLDÜRDÜLER"
Savcılık mütalaasında, aile üyelerinin olayın aydınlatılmasını engellemeye çalıştığı ve polise yanlış bilgi verdikleri ifade edildi. Mütalaada, “Sanıklar eylemi müşterek işledi. Narin’i boğarak öldürdüler. Sanıkların tamamı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmalı” denildi.
8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın duruşması, Diyarbakır Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü’nden cezaevi nakil araçlarıyla adliyeye getirilen tutuklu sanıklarla devam ediyor. Diyarbakır Adliyesi ve çevresinde geniş güvenlik önlemleri alındı, adliye önü polis bariyerleriyle çevrildi. Duruşmaya katılanlar, adliye girişinde iki ayrı noktada arandıktan sonra salona alındı.
KİMLER KATILDI?
Duruşmada, “müşteki” sıfatıyla baba Arif Güran ve “müşteki kurum” sıfatıyla Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Diyarbakır Barosu avukatları hazır bulundu. Tutuklu sanıklar anne Yüksel Güran, ağabey Enes Güran, amca Salim Güran ve cesedi Eğertutmaz Deresi’ne sakladığını itiraf eden Nevzat Bahtiyar da avukatlarıyla birlikte duruşmada yer aldı.
"CEZAMA RAZIYIM"
Bahtiyar, savunmasında şu ifadeleri kullandı:
“Narin’i ben öldürmedim, sadece taşıdım. Salim Güran cenazeyi kendi elleriyle bana verdi. Bana ‘Falan yerde kaybet, parça parça yap, yok et’ dedi. Bu suçu benim üzerime yıkmaya çalışıyorlar. Cezam neyse razıyım. Salim’in avukatı bana ‘papağan’ ve ‘vahşi’ diyerek terbiyesizlik etti. Ben papağan değilim, vahşi de değilim. Bu suçu kabul etmiyorum ama cesedi taşıdığımı itiraf ediyorum.”
Bahtiyar, daha önce aile güvenliğinden endişe ettiği için yalan ifade verdiğini söyledi. “Ailem güvencede değildi. Jandarma ailemi koruma altına aldıktan sonra gerçeği anlattım. Beni sorguya çağırdıklarında her şeyi izah ettim” dedi.
"NARİN'İ BİZE TESLİM ETTİLER"
Bahtiyar, Salim Güran’ın kendisini çağırarak Narin’in cansız bedenini verdiğini ve cesedi Eğertutmaz Deresi’ne bıraktığını belirtti:
“Salim Güran beni çağırdı ve Narin’in cansız bedenini bana teslim etti. Ben götürdüm ve cesedi bıraktım. Suçumu kabul ediyorum. Ancak onların da suçlarını kabul etmesi gerekiyor.”
Bahtiyar, savunmasını “Ben devletten üstün değilim. Suçumun cezasını çekmeye razıyım” ifadeleriyle sonlandırdı.
Eryılmaz, mahkemeye hitaben yaptığı konuşmada, “Diğer sanıkların, müvekkilime katil gibi değil, sanık gözüyle bakmalarını istiyorum. Bu aile, cinayetin aydınlatılması için değil, delilleri karartmak için çalıştı. Suçu müvekkilimin üzerine atmaya çalışıyorlar. Eğer toplumun susmasını istiyorlarsa yapmaları gereken tek şey doğruyu söylemek. O çocuğun canını kim aldıysa, itiraf edecek” dedi.
Avukat Eryılmaz, müvekkilinin aile içinde yaşanan bir olayın parçası haline getirildiğini savunarak, "Bu cinayet ani bir şekilde, aile içinde işlendi. Nevzat’ın bu cinayete katkısı yok. Ancak ona suçu örtbas etmeye yönelik işler yaptırdılar. Köyde başka insanlar varken neden Salim Güran, Nevzat’ı çağırdı? Çünkü Nevzat’a vasat işleri yaptıracak kadar güçlü bir etkiye sahiplerdi” ifadelerini kullandı.
"NARİN’İN BULUNMASINI İSTEMİYORLARDI"
Eryılmaz, ailenin Narin’in bulunmasını istemediğini öne sürerek, “3 bin 600 kişi Narin’i aradı, ancak aile, bulunmaması için her şeyi yaptı. Suyun içinde delil kalmaz diye düşündüler. Kaybolma saatini bile değiştirdiler. Bu durum cinayeti gizlemeye yönelik bir çaba” diye konuştu.
Eryılmaz’ın açıklamaları sırasında anne Yüksel Güran söz istedi ve “O parmak bana sallanmasın” diyerek tepki gösterdi. Mahkeme başkanı ise avukatı, “Hukukçu hissiyata göre değil, dosyaya göre konuşur” diyerek üslubu konusunda uyardı.
"NARİN 85 MİLYONUN KIZI"
Eryılmaz, “Narin, sadece bu ailenin değil, 85 milyonun kızı. Aile, Narin’i koruyamadı, hala da koruyamıyor. Biz bu davada Narin için çalışıyoruz” ifadelerini kullanarak savunmasını tamamladı.
Eryılmaz, sanıkların delilleri karartarak suçu müvekkiline yıkmaya çalıştığını öne sürerek, “Narin kaybolduğu ilk günden itibaren tanık üretmeye çalıştılar. Müvekkilim Nevzat, cinayetle ilgili net ifadeler verdi ve öldüren kişiyi ile sebebini söyledi. Ancak diğer sanıklar yalnızca Nevzat’ı suçlamaya çalışıyor” dedi. Müvekkilinin cinayete iştirak ettiğine dair somut delil olmadığını belirten Eryılmaz, bilirkişi raporlarını da eleştirdi.
Eryılmaz, bilirkişi raporlarının eksik ve çelişkili olduğunu ifade ederek, “Bilirkişi raporları ciddiyetten uzak. Kırşehir’e ait baz verilerini dava dosyasına Tavşantepe adıyla eklemişler. Üç farklı program kullandıklarını iddia etmişler ancak hesaplamalara dair hiçbir bilgi yok. Bu kadar çelişkili ve yetersiz bir rapora mı güveneceğiz, yoksa müvekkilimin ifadelerine mi?” şeklinde konuştu. Baz raporlarını kabul etmediklerini belirten Eryılmaz, dava sürecinin hukuki belgelerle ilerlemesi gerektiğini vurguladı.
"SALİM GÜRAN SOĞUKKANLI BİR KATİL"
Avukat Eryılmaz, müvekkilinin cinayete karıştığına dair somut delil bulunmadığını ifade ederek, cinayet saatlerinde Salim Güran’ın ödemeler yapacak kadar soğukkanlı olduğunu söyledi. “Ulusal Kriminal raporuna göre, Narin’in cansız bedeni ahırda ya da ahıra yakın bir yerde bulundu. Ölüm sebebi o bölgede meydana geldi. 15.14’te bir şey gördü ve 15.16’da hayatını kaybetti. 8 yaşında bir çocuğu boğmak 2 dakika sürer” dedi.
Eryılmaz, müvekkilinin cinayete iştirak ettiğini gösteren hiçbir somut delilin bulunmadığını belirterek, “Nevzat Bahtiyar’ın tahliyesini talep ediyorum” ifadelerini kullandı.
"TANIKLARIN ÇOĞU GÜRAN AİLESİNDEN"
Ataş, dosyada 39 tanığın dinlendiğini ve bunların 25’inin Güran ailesine mensup kişiler olduğunu belirtti. Savunmasında, "Müvekkilime yönelik ithamların hiçbir somut dayanağı yok. Narin’in ölümüne dair olay yerinde hiçbir bilgisi yok. Ailesinin güvencede olmaması nedeniyle ifade vermekte zorlandı. İfadelerindeki değişikliklerin, ailenin üzerindeki baskılar nedeniyle gerçekleştiğini düşünüyoruz. Ayrıca kullanılan telefonun Nevzat’ın yengesine ait olmadığını ispatladık. Müvekkilime yönelik pedofili iddiası tamamen asılsızdır" dedi.
Ataş, sanıklardan Enes Güran’ın ifadelerinin çelişkili olduğunu vurguladı:
"Enes’in jandarmadaki ilk ifadesi ile sonraki beyanları arasında uyumsuzluk var. İlk ifadelerinde olaylardan bahsederken uyuduğunu söylememiş, daha sonra uyuduğunu ifade etmiştir. Enes’in yüzünde, kolunda ve sırtında bulunan izler bir kargaşa sırasında oluşmuş olabilir. Evde ve balkonda bulunan kan örnekleriyle olayın yokuşun üst kısmında gerçekleştiği yönündeki Ulusal Kriminal raporu örtüşüyor."
"OLAYIN PERDE ARKASINDA AİLE VAR"
Ataş, savunmasında Güran ailesinin olayın üzerini örtmeye çalıştığını ileri sürdü:
"Arif Güran, kızının kaybolduğunu ailesinden değil, köyden öğrenmiş. Aile tanıkları yönlendirerek ve delilleri karartarak süreci manipüle etti. Salim Güran, kırmızı araba ve iki kişiden bahsederken yanı başında Selim Atasoy vardı. Bu kişiler olayın sorumlusu olarak müvekkilimi göstermeye çalıştı. Ancak tüm bu çabaların Nevzat’a suç yüklemek için olduğu açıkça görülüyor."
"DELİLLER MÜVEKKİLİMİ SUÇLAMIYOR"
Ataş, Narin’den alınan sürüntü ve kan örneklerinin evde ve çevrede bulunan kan izleriyle uyumlu olduğunu belirtti:
"Deliller, evde ve balkonda yaşanan bir olayın izlerini taşıyor. Olay yeri ve ölüm yokuşun yukarısında gerçekleşmiş. Müvekkilim bu olayın faili değildir. Nevzat’ın cinayete iştirak ettiği yönünde somut delil bulunmamaktadır."
Savunmasını bu argümanlarla tamamlayan Ataş, müvekkili Nevzat Bahtiyar’ın tahliyesini talep etti.
Ataş, Narin’in cenazesinin bulunduğu torbada yer alan kancanın sonradan konulduğunu belirterek, “Müvekkilim birçok şeyi samimiyetle itiraf etti, ancak kanca orada yoktu. Katil, cenazenin olduğu yere giderek yok etmek amacıyla kancayı torbaya koymuş olabilir. Bu olayın Güran ailesiyle bağlantılı olduğunu düşünüyoruz. Her ne olduysa Arif Güran’ın evi ve ahırı civarında gerçekleşti” dedi.
Ataş ayrıca, cenazede bulunan saç ve kıl örneklerinin farklı olduğunu ve bu durumun cinayetin aydınlatılması için kritik olduğunu belirtti:
“DNA örnekleri, Narin’e, anneye ve Enes’e ait olabilir. Narin üzerinde bulunan uzun ve kısa saç örnekleri aynı kişiye ait olamaz. Bu deliller, bize Narin’in katilini işaret ediyor.”
"CİNAYET AİLE İÇİNDE İŞLENMİŞ OLABİLİR"
Ataş, cinayetin Güran ailesi içinde işlenmiş olabileceğini iddia ederek, “Bir anne kızını öldürebilir mi? Ne yazık ki bu mümkün. Aile içinde sınır tanımayan bir yapı var. Cinayet ahırda veya evde gerçekleştiyse, müvekkilim olayın dışında kalmıştır. Ölüm gerçekleştikten sonra eylem birliği diye bir şey olamaz” ifadelerini kullandı.
Müvekkilinin, korku ve tehdit altında cenazeyi taşımak zorunda kaldığını belirten Ataş, "Nevzat, Narin’in cenazesini derenin kenarına bıraktı, belki bulunur diye. Ancak bu durum cinayete iştirak anlamına gelmez. Köydeki baskılar nedeniyle yalan beyanda bulundu. Müvekkilim suç delillerini gizleme eylemini kabul etmektedir, ancak cinayete katıldığına dair somut bir delil yoktur" dedi.
Ataş, müvekkilinin cinayete iştirak suçlamasından beraatini talep ederek, “Nevzat, daraltılmış baz raporuna göre olay yerine giden son kişi olabilir, ancak bu durum korku ve tehdit altında gerçekleşmiştir. Cinayete iştirak suçlamasını reddediyoruz ve müvekkilimin beraatini talep ediyoruz” şeklinde konuştu.
OLAY GÜNÜNÜ ANLATTI
Mütalaaya karşı savunmasını yapan Salim Güran, olay günü yaşadıklarını şu şekilde aktardı:
“Alışverişe gittik, iki oğlumla çay ocağında oturduk. İşimiz bitince aynı istikametten geri döndük, petrole uğrayıp yakıt aldım. Eve geldik, kahvaltı yaptık ve istirahat ettim. Daha sonra yukarı tarlaya gittim, elektrikçilerle tarlada buluştuk. Tarlada pamukların kurtlandığını fark ettim, elektrikçilerle konuştum ve eve geri döndüm. Akşam saatlerinde yeğenim Ramazan aradı, şüpheli bir araba gördüğünü söyledi. Gidip baktım, araç sürmeyi öğrenen iki kişiydi. Saat 20.00 civarında kızım arayıp, ‘Narin kayıp’ dedi. Mehmet Selim Atasoy ile köye geldim, o sırada kalabalık vardı. Yengem ağlıyor, yeğenlerim kendilerini yere atıyordu.”
"KÖYDEKİ KUYULARI ARADIK"
Arama çalışmalarını anlatan Güran, köydeki bütün kuyulara baktıklarını belirtti:
“Köydeki kuyuları kolluk kuvvetleriyle tek tek kontrol ettik. Bir noktada ‘Narin’in terliği çingenelerin orada görülmüş’ dediler. Olay yerine gittim, ama bir şey bulamadık. Jandarma bana ‘Köydeki kamera kayıtlarına bak’ dedi, ancak patikadan sonraki görüntülere bakılmadı. Bu süreçte köydeki kalabalığa sürekli yardımcı oldum.”
Güran, arama sırasında üfürükçüye giden bir grupla yaşananları da anlattı:
“İkinci günden itibaren üfürükçülerden bahsedilmeye başlandı. Bir istihbaratçı, yengeyle Muhammed’i götürmemi istedi. Muhammed ‘Bir dede görüyorum, Narin taşlı bir evde makarna yiyor, yanında iki kişi var’ dedi. Heyecanlandık ama somut bir sonuca ulaşamadık.”
Güran, jandarmayı yanlış yönlendirdiği iddialarını reddederek, “Nevzat’la akrabalık bağım yok. Jandarmayı yönlendirdiğim iddiaları doğru değil. Nevzat’la ilgili tespitler kolluk kuvvetlerinin çalışması sonucunda ortaya çıktı. Ben yalnızca olayın aydınlatılması için çaba gösterdim” ifadelerini kullandı.
"MEDYANIN ÖNÜNE ATILDIM"
Güran, savunmasında şunları söyledi:
"DNA’mın arabadan çıktığını söylediler. Kusmuk ya da kan bulunmuş dediler, ancak böyle bir şey olamaz. 'Muhtar, sen petrole gitmişsin, ceset battaniyeye sarılmış' dediler. Petrolün kamerası var, ben cesetle tur atmadım. 3 aydır Nevzat Bahtiyar ile konuşmuyorum. Ama ifadesinde sürekli adımı geçiriyor. Arabamdan çıkan saç nedeniyle suçlanıyorum, ama bu benim suçlu olduğumu göstermez."
Salim Güran, baz raporlarının kendisini haksız şekilde suçladığını öne sürerek, "Baz raporları beni hem derede hem köyde gösteriyor. Aynı anda iki yerde olamam. Jandarma, olay sonrası kamera kayıtlarını yeterince incelemedi. Ben köydeydim ve arama çalışmalarına katıldım" dedi.
"NEVZAT SÜREKLİ İFADESİNİ DEĞİŞTİRİYOR"
Salim Güran’ın avukatı Onur Akdağ, Nevzat Bahtiyar’ın ifadelerindeki tutarsızlıklara dikkat çekerek şu açıklamayı yaptı:
"Nevzat sürekli ifade değiştiriyor. İlk ifadesinde cesedi arabasının ön koltuğunda taşıdığını söyledi. Neden ön koltuk diyor? Çünkü DNA örneklerinin ön koltukta bulunduğunu biliyor. İfadesini medyada çıkan bilgilere göre şekillendiriyor. Ayrıca, Nevzat’ın evinin patikaya en yakın ev olması, onun ilk anda tespit edilmesi gerektiğini gösteriyor."
Akdağ, soruşturma sürecindeki ihmalleri de eleştirdi:
"Jandarma, ilk etapta Nevzat yerine başka kişileri alsa, Nevzat ona göre ifade verecekti. Cinayetle ilgili delillerin ortaya çıkarılmasında birçok ihmal zinciri var. Kamera kayıtları ve Nevzat’ın söyledikleri soruşturmanın merkezine alındı, ancak ifadeleri sürekli değişiyor. Bu durum soruşturmanın çözümünü zorlaştırdı."
"BERAAT TALEP EDİYORUM"
Salim Güran, savunmasının sonunda suçlamaları kabul etmediğini belirterek, "Ben bu cinayeti işlemedim. Suçlamalar asılsız. Ailem ve ben bu durumdan büyük zarar gördük. Suçlamaları reddediyorum ve beraatimi talep ediyorum" dedi.
Avukat Akdağ, “Nevzat’ın ifadesine göre ceset evine taşınmış. Evde Gazal Bahtiyar da bulunuyordu. Olay yerinde arama yapılmadı. Jandarma eşliğinde eşyalar taşındı, ancak orası bir suç mahalli olarak değerlendirilmedi. Gazal’ın cinayeti gören ya da azmettirenlerden biri olabileceği ihtimali göz ardı edilmemeli” dedi.
Nevzat Bahtiyar’ın ifadelerindeki tutarsızlıklara dikkat çeken Akdağ, toplumun aileyi suçlama eğiliminde olduğunu belirtti:
“Toplum ve medya, aileyi bu olaydan sorumlu tutmak istiyor. Nevzat, medyadaki bilgilerle ifadelerini şekillendirdi ve sürekli ifade değiştirdi. Bu, soruşturmanın çözülmesini zorlaştırıyor. Nevzat’ın, ‘Cesedi battaniyeye sardım’ demesi, battaniyede DNA bulunmamasıyla çelişiyor. Nevzat’ın cinsel istismar sonrası rahatlamış olabileceğini düşündüren davranışları da göz önüne alınmalı.”
"CİNSEL İSTİSMAR VARSA, BU NEVZAT’TIR"
Avukat Akdağ, Narin’in uğradığı iddia edilen cinsel istismarın, aile dışından bir kişinin, özellikle Nevzat’ın, işlediğini düşündüklerini söyledi:
“Raporlarda PSA tespit edilmiş, ancak bunun kadınlarda da olabileceği belirtiliyor. Eğer bir istismar düşünülüyorsa, bu aileye düşman bir kişi tarafından yapılmış olabilir. Narin’in ölümünden önceki davranışları ve sonrasında Nevzat’ın sergilediği tutum, onu işaret ediyor.”
Avukat Akdağ, adımsayar uygulamasındaki verilerin eksik ya da yanlış olabileceğini vurguladı:
“Salim’in adımsayarı, cinayet saatinde yalnızca 45 adım atıldığını gösteriyor. Ancak hata payı olup olmadığının bilirkişi raporuyla tespit edilmesi gerekiyor. Verilerin eksiksiz incelenmesi, davanın çözümüne katkı sağlayacaktır.”
"DNA BULGULARI YANILTICI OLABİLİR"
Salim Güran’ın aracında bulunan DNA ile ilgili konuşan Akdağ, “Aracında bulunan DNA, Narin’in daha önce araca binmiş olmasından kaynaklanıyor olabilir. Sağ ön koltukta DNA bulunduğu belirtiliyor, ancak bu cesedin taşındığını kesin olarak göstermiyor. Salim’in çocuklarının DNA’sı araçta olsaydı, bu da aynı şekilde değerlendirilecek miydi?” dedi.
"BU TİYATROYA SON VERİLMELİ"
Akdağ, dava sürecinde yaşanan çelişkilerin sona erdirilmesi gerektiğini belirterek, “Bu davada herkes kendi görüşünü empoze etmeye çalışıyor. Delillerin bilimsel ve objektif olarak değerlendirilmesi gerekiyor. Adımsayar verileri ve diğer kanıtların yeniden incelenmesini talep ediyoruz” ifadelerini kullandı.
"GAZAL NEDEN TUTUKLANMIYOR?
Sanık Salim Güran’ın avukatı Onur Akdağ, daraltılmış baz raporlarına dayanarak müvekkilinin suçlandığını ancak bu raporların çelişkili olduğunu ifade etti:
“Baz raporu doğruysa Gazal Bahtiyar neden tutuklanmıyor? Baz doğruysa Gazal yalan söylüyor, baz yanlışsa bu rapor çöp demektir. Salim’in suçlanmasına dayanak yapılan raporlar, diğer kişilerin göz ardı edilmesine neden oluyor. Müvekkilimin tahliyesini ya da ev hapsiyle yargılanmasını talep ediyorum.”
"NEVZAT BİZİM KÖPEĞİMİZ BİLE OLAMAZ"
Narin’in ağabeyi Enes Güran, suçlamaları kabul etmeyerek savunmasında Nevzat Bahtiyar’ı hedef aldı:
“Nevzat bizim köpeğimiz bile olamaz ama şimdi katil oldu. Kolumdaki izlerin sebebini ben açıkladım, kendi kendime yaptım. Gözümde morluk olduğu iddia ediliyor, ama bu doğru değil. Eğer suçlu olsaydım kendimi ortaya atar mıydım? Aileme ve kardeşime olan sevgim nedeniyle yaşadığım acıyı yanlış yorumluyorlar.”
Enes, olay günü yaşananları şöyle anlattı:
“16.30’da evde olduğumu söyledim. Arama çalışmalarında köyde her yere baktık, çingenelerden şüphelendik. Ama hiçbir iz bulamadık. Jandarma bizi suçlayarak psikolojik baskı yaptı. Kardeşimi kaybetmişken namusum ve şerefim üzerinden spekülasyon yapılmasına dayanamıyorum.”
"NEVZAT TAHLİYE OLMAYACAK"
Enes Güran, savunmasında Nevzat Bahtiyar’ın tahliye edilmemesi gerektiğini belirterek şunları söyledi:
“Nevzat, kardeşimin cansız bedeninin üzerine taş bırakan kişidir. Tahliyesi söz konusu bile olamaz. Onun söylediği yalanlar üzerinden ailem hedef haline getirildi. Ben suçsuzum ve suçsuz olduğumun anlaşılmasını istiyorum.”
Duruşmada Enes Güran ve Nevzat Bahtiyar arasında tartışma yaşandı. Enes Güran, Nevzat’a dönerek, “Kızından anlarsın” dedi. Nevzat ise “Şerefsizlik yapma” diyerek karşılık verdi. Jandarma ekipleri, iki taraf arasında fiziksel bir temas yaşanmadan müdahale etti.
Enes Güran, savunmasını şöyle tamamladı:
“Kardeşimin ölümüyle ilgili hiçbir suçum yok. Ancak namusum ve şerefim üzerinden yapılan suçlamalar beni derinden yaralıyor. Eğer suçsuz olduğum anlaşılmazsa, bu dünyayı hakla ve hukukla zehir edeceğim. Beni suçlamak için somut delil yokken, üzerime atılan iftiraları kabul etmiyorum.”
DURUŞMA DEVAM EDİYOR
Duruşma, diğer sanıkların savunmalarının dinlenmesiyle devam ediyor. Mahkeme heyeti, savunmalar ve deliller ışığında kararını ilerleyen günlerde açıklayacak.