Dervişoğlu, Madımak Olayı ile ilgili konuştu, "1993 yılından beri sönmeyen bir yangın" vurgusunda bulundu.
"TARİHTEN DERS ÇIKARMAYA DAVET EDİYORUM"
Dervişoğlu'nun açıklamaları şöyle;
Yangınlarla dolu bir haftaya başladık, öncelikle 2 Temmuz 1993 yılından beri sönmeyen bir yangın var. Madımak katliamı. Orada hayatını kaybeden 35 insanımızı bir kere daha rahmetle anıyorum. Cumhuriyet her bir vatandaşımızı milletimizin şerefli bir mensubu olarak eşitler. Dinimiz, mezhebimiz, kökenimiz ve rengimiz ne olursa olsun, milletine, devletine ve yasalara bağlı herkes kanun önünde eşittir. Bu bakımdan Madımak’ta saldırıya uğrayan yalnız Alevi vatandaşlarımız değil, Cumhuriyetin bizatihi kendisidir. Bu elim olayın yıldönümünde, insanlarımızı katleden hain ve melun zihniyeti lanetliyor, benzer olayların bir daha yaşanmaması için, etnik, dini, mezhepsel ve yahut sınıfsal gerilim üzerinden siyaset yapmakta ısrar edenleri uyarıyor, tarihten ders çıkarmaya davet ediyorum.
"DÖRT BİR YANDA YANGIN VAR"
Bugün de maalesef, yangınlarla boğuşuyoruz. Dört bir yanda yangın var. Milletinin varlığına dönük yaşamsal tehdit öyle bir boyuttadır ki, egemenlik, yangın yeridir. Adalet mahkemelere değil, saraylara hapistir ki, adalet, yangın yeridir. Milletimiz derin bir ekonomik krizin pençesindedir, kuru ekmeğe muhtaç hale gelmiştir ki, mutfaklar, yangın yeridir. Eğitim sistemimiz çökmüş, eşit ve nitelikli eğitim artık imkansız hale getirilmiştir ki, Milli Eğitim yangın yeridir. Doğamız, ağacımız, hayvanlarımız yanmaktadır. Vatan toprağı yangın yeridir.Bir önceki hafta Diyarbakır ve Mardin’deki yangınlarda içimiz parçalanmıştır. Kaybettiklerimizin acısı daha içimizde iken, bu sefer de İzmir ve Aydın’dan gelen haberler bizleri kahretmiştir. Buradan, cansiperane şekilde, yangınlarla mücadele eden bütün görevlilere ve gönüllülere partim ve milletim adına teşekkür ediyorum. Ancak bu tür yangınların, havadan müdahale olmadan söndürülemeyeceğini her yıl acı şekilde öğrenip, bir yıl sonra unutan bir iktidarla, daha ne kadar ormanımızı kaybedeceğimizin hesabını bilemiyoruz. Birçok alanda gördüğümüz İHA’ları, orman yangınlarında etkin bir şekilde kullanmak için daha kaç yangın bekleyeceğimizi bilmiyoruz. Cumhurbaşkanı’nın ve bakanların emrine, sayısı belirsiz özel jetler, filolar amade ederken, yıllardır yeterli sayıda yangın söndürme uçakları tedarik etmemelerini vergimatik Mehmet’in tasarruf tedbirleriyle mi açıklıyorlar? Bilmiyoruz.
EKONOMİYİ ELEŞTİRDİ
Müsavat Dervişoğlu, ülkenin giderleri sebebiyle cari açığın kapatılamayacağını söyleyerek hükümeti eleştirdi;
Ekonomik kriz, 85 milyonluk bir ülkenin kaynakları onu sürekli olarak sömüren bir Saray ekonomisi varken, eğitim, sağlık ve diğer yaşam giderleri, sırtından karşılanan 10 milyonu aşkın bir kaçak nüfus varken düzelemez. 85 milyon insanın kazançları, saraydaki ihale zenginlerine aktarılarak cari açık kapatılamaz.
KAYSERİ OLAYLARINA İLİŞKİN
Kayseri'de yaşanan ve diğer illere de sıçrayan olayla ilgili de konuşan Dervişoğlu;
Türkiye’nin demografik saldırı altında olduğunu, sığınmacı ve kaçak meselesinin beka sorununa dönüştüğünü ve hükümetin verdiği bütün rakamlarda yalan söylediğini her fırsatta söylüyoruz. Önceki gün Kayseri’de bir çocuğun başına gelenler de bunu bizlere en şiddetli biçimiyle gösterdi. Zoraki misafirliğin sonuna gelinmiştir. Sizleri buradan uyarıyorum. Çözüme direnmeyin. Çözümsüzlüğü teşvik etmeyin. Kendi acziyetinizi, devlete mal etmeyin. İdeolojik hezeyanlarınızın ve mezhepçi saplantılarınızın yenilgisini Türk milletine mal etmeye çalışmayın.
sözlerini kullandı.