Milli Yol Partisi Genel Başkanı Remzi Çayır, Türkiye'de değişimin şart olduğunu belirterek "Çukurun içindeyiz. 10 bin lirayı 12 bin 500 lira yaptılar, milleti kandırıyorlar. Siz hayat pahalılığını durduramıyorsunuz. Sayın Cumhurbaşkanı erken seçim yaparsa bu ülkeye en büyük iyiliği yapar" dedi.
Milli Yol Partisi Genel Başkanı Remzi Çayır, partisinin genel merkezinde düzenlediği basın açıklamasına, İran'da vurularak hayatını kaybeden Hamas lideri İsmail Haniye'yi anarak başladı. Ardından gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulunarak hükümetin politikalarını eleştiren Çayır, şunları söyledi:
"Dün sabah içim yandı, içimiz yandı. Ateş sadece İsmail Haniye'nin evine değil, bütün Ortadoğu'ya, Müslümanlara ve insanlığın vicdanına düştü, İsrail, Amerika Birleşik Devletleri ile kurduğu iş birliği neticesinde Orta Doğu coğrafyasında ve dünya üzerinde istediği gibi at oynatmaktadır. İsrail vahşetini sergileyebilir, insanları öldürebilir bu onun işi. İş edinmiş, hayat tarzı olmuş. Bir insan İran'a resmi sıfatıyla gidiyor, konutunda gece 3'te uzaktan fırlatılan füze ile öldürülüyor. Aslında bunun mesajı bellidir. Amerika işgal diyor ki hepimize, 'aklınızı başınıza alın. Bize karşı tavır geliştirdiğinize sizi öldürürüz' mesaj bu.
"Uyduruk siyasetle, uyduruk birtakım güçlerle Türkiye yönetilemez"
Gündem çok kötü ve olup bitenler canımızı sıkmaya devam ediyor. Uyduruk siyasetle, uyduruk birtakım güçlerle Türkiye yönetilemez. Türkiye'nin ortak akla, ortak iradeye ve güç birliğine ihtiyacı var. Çukurun içindeyiz. Hep beraber debeleniyoruz. 10 bin lirayı 12 bin 500 lira yaptılar, milleti kandırıyorlar. 12 bin 500 değil, 17 bin 500 lira yapsan ne olur? Bir şey değişmeyecek. Çünkü siz hayat pahalılığını durduramıyorsunuz. Gözünüzü dikmişsiniz fakir fukaraya. Türkiye'nin yeni bir yönetime ihtiyacı var. Sayın Cumhurbaşkanı erken seçim yaparsa bu ülkeye en büyük iyiliği yapar."
Çayır, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye ve Alparslan Türkeş'in oğlu Yıldırım Tuğrul Türkeş'e şöyle seslendi:
"Sayın Bahçeli, ben ülkücülerin, milliyetçilerin, vatanseverlerin bu ülkede yaşayanların hukukunu savunuyorum. Bir insan öldürülmüş. Çoluk çocuğu ortada. Eş hukuk mücadelesi veriyor. Gözümüzü mü kapatalım, arkamızı mı dönelim? Katilleri kimse, bunları kim emrettiyse ortaya çıksın dedik. Niye üstüne alınıyorsun?
Tuğrul Türkeş'in Osman Kavala'ya gösterdiği ilgiyi neden Muhsin Yazıcıoğlu'nun davasına bir kere bile gelmeyerek göstermedi? Sinan Ateş öldürülürken bir günden bir güne neden Ayşe Ateş'i ziyaret edip geçmiş olsun, başın sağ olsun demedi? İşte bu işler böyle yürüyor. Ben Tuğrul Türkeş'in bu tavrını, bu ikilemini, bu vurdumduymazlığını kınıyorum ve bekliyorum. Tuğrul Türkeş, seni Muhsin Yazıcıoğlu'nun ve inan Ateş'in davasına çağırıyorum. Aynı hassasiyeti orada göstermesini bekliyorum."
