(ANKARA) - MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, "Özgür Özel, İmamoğlu’nun ceza alıp diskalifiye edilerek minderden ayrılmasını herkesten çok istemektedir. Çünkü tasallut ve vesayetten kurtulması için önüne hukuki bir fırsat çıkmıştır" açıklamasında bulundu.
MHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Yalçın, yaptığı yazılı açıklamada, CHP ve son dönemde yaşanan süreçle ilgili yorumlarda ve iddialarda bulundu. Yalçın, şunları kaydetti:
"Özel, İmamoğlu’nun mahpus damındaki kâbus ve endişelerini en aza indirmek için bir süre daha sırtını sıvazlayıp pohpohlamaya devam edecektir. Zamanı geldiğinde de bağımsızlık ve 'özgür'lüğünü ilan ederek kendi cumhurbaşkanlığı adaylığı için kalıcı adımlar atmaktan çekinmeyecektir. Hakikatte Özgür Özel, İmamoğlu’nun ceza alıp diskalifiye edilerek minderden ayrılmasını herkesten çok istemektedir.
Çünkü tasallut ve vesayetten kurtulması için önüne hukuki bir fırsat çıkmıştır.Her ne kadar CHP sözcüleri aksini savunsalar da boykot başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Sokaklara istedikleri kalabalığı toplayamamışlar Samsun örneğinde olduğu gibi diğer partilerin hınca hınç doldurduğu meydanlar boş kalmıştır. Millet boykotu kırmıştır. CHP, milletin itibar etmediği üçüncü sınıf aktörlerle siyaset yaptığından; yanlış ata oynamaya, hatalı adımlar atmaya devam etmektedir. Siyaset oyununu bir kumar zanneden CHP, başından beri konçinaları koz olarak sahaya sürmüştür. Mevcut genel başkan Özgür Özel’in selefi de geçmişte aynısını yaparak konçinalardan altılı masa kurmuş ve oyunu kaybetmiştir. CHP; marjinalleşmiş aşırı solun eskiden sokakları karıştırıp terörize etmek için kullandığı boykot silahını kuşanmış, millete ve ekonomiye çevirmiştir. Gerçekte ise kendi ayağına kurşun sıkmıştır. İktidara ve Cumhur İttifakı'na zarar vermek isterken milleti ve ev ekonomisini hedef almıştır. Kadınlarımızın tenceresine taş atmaya, işçi ve memurun cebine akrep koymaya kakmıştır.
CHP yönetimi; boykota kalkıştığı medyanın, iş dünyasının ve esnafın içinde CHP’liler başta olmak üzere her görüşten yüzbinlerce insanın ekmek yediğini hesaba katamayacak kadar kör bir anlayışla hareket etmiştir. Bu yüzden CHP’nin tabanı da üyesi de seçmeni de teşkilatı da bu cahilce politikalardan rahatsız olmuştur. Olağanüstü kongre dolayısıyla eski CHP milletvekili Berhan Şimşek’in sergilediği duruş, bu sebepledir. Ancak CHP bir yolunu bulup parti içi muhalefeti susturmuş, tepki gösterenleri tehdit ve şantajla baskı altına almıştır. Ama bu devran böyle gitmeyecek; aklıselim, karakuşi siyasete galebe çalacaktır. Sağduyulu CHP’liler, bu basiretsiz yönetime kazan kaldıracaktır.
"CHP; Türkiye’ye can simidi olmak dururken, ayak bağı gibi davranmaktadır"
Unutulmalıdır ki iktidara talip her siyasi partinin birinci görevi, Türkiye’nin birlik ve bütünlüğünü gözetmek, milletimizin bekasını sürekli kılmaktır. Bugün, içerde Türkiye'nin önemli meseleleri olduğu kadar bölgede ve dünyada da önemli sorunları vardır. Türkiye sadece bölgede değil, dünyada da giderek yükselen bir değerdir. CHP; Türkiye’nin kutlu yürüyüşüne katkıda bulanacak politikalar üretmek yerine, ha bire yeni sorunlar üretmeye çabalamaktadır. CHP; Türkiye’ye can simidi olmak dururken, ayak bağı gibi davranmaktadır. Ne yazık ki CHP, Cumhuriyet’i kuran parti kıvamından hızla uzaklaşmış durumdadır.
CHP’nin iktidara gelmesi hâlinde neler yapabileceğinin provası, sınaması, belediyelerdeki icraatlarında görülmüştür. Yolsuzluk, rüşvet iltimas, kara para aklama, adam kayırma, teröristlerin istihdamı gibi suçlar; olası bir CHP iktidarında neler yaşanabileceğinin ipuçlarını vermiştir. CHP’nin devri sabık yaratacağının, kendi partisinden olmayanları boğmaya kalkacağının işaretlerini vermiştir. CHP’nin, eline fırsat geçerse ülkede bir korku ve şiddet atmosferi yaratacağı, cadı avı başlatacağı hissi kuvvetlenmiştir. CHP’nin; iktidara geldiğinde sadece kendi görüşlerinden olan insanlara, bunların girişim ve şirketlerine hayat hakkı tanıyacağı bir kez daha belli olmuştur.
Yöneticilerinin suç teşkil eden hakaretamiz ve saldırgan üslubu, şedit ve küfürbaz lisanı da “CHP’nin çirkin siyasi ahlakı”nı aksettiren bir başka menfi husus olmuştur. CHP; şiddeti, çatışmayı ve kavgayı, kutuplaşmayı siyaset biçimi olarak benimsemiş; sokakları karıştırmaktan, boykotu bir kaos ve baskı aracı olarak kullanmaktan kaçınmayan, vesayetçi bir parti olarak yerinde durmaktadır. Hâsılı olağanüstü kongreden geçerek göz boyamaya kalksa da CHP; yine bildiğimiz sicilli CHP’dir."