(ANTALYA) - Medikal Dernekler Federasyonu 2. Ulusal Ortopedi ve Omurga Cerrahisi Tedarikçileri Kongresi’nin açılış konuşmasını yapan Medikal Dernekler Federasyonu (MEDEF) Başkanı Op. Dr. Ahmet Aydemir, “Çin ve ABD ürünlerinin neredeyse yerli ürünlerin 2,5 katına satılması ve SGK kaynaklarının bunlara akması ciddi sorun teşkil ediyor” dedi.
Tıbbi cihaz üreticilerinin katılımıyla Antalya’da düzenlenen Medikal Dernekler Federasyonu 2. Ulusal Ortopedi ve Omurga Cerrahisi Tedarikçileri Kongresi’nin açılış konuşmasını, MEDEF Başkanı Op. Dr. Aydemir yaptı. Op. Dr. Aydemir, tıbbi cihaz üreticilerinin gayretiyle tıbbi cihazların yüzde 95 düzeyinde yerlileşmesine rağmen Çin ve ABD ürünlerinin neredeyse yerli ürünlerin 2,5 katı fiyatına rağmen tercih edildiğini ve SGK kaynaklarının bu ürünlere aktığını belirterek, “Bu durum bizim için ciddi sorun teşkil ediyor” ifadelerini kullandı.
Merdiven altı tıbbi cihaz üretiminin arttığını ve bu durumun sektörü ciddi anlamda olumsuz etkilediğini aktaran Op. Dr. Aydemir, özetle şunları kaydetti:
“İthal ürünlere farklı fiyatlandırma yapılmaya çalışıldığını görüyoruz”
“İthal ürünlere farklı fiyatlandırma yapılmaya çalışıldığını görüyoruz. Bizim firmalarımız mevzuatlara göre fiyatlandırma yapıyor. Çin ve ABD ürünlerinin neredeyse yerli ürünlerin 2,5 katına satılması ve SGK kaynaklarının bunlara akması ciddi sorun teşkil ediyor.
“SUT komisyonlarında temsil edilmemiz şart”
Sağlık Uygulama Tebliği komisyonlarında federasyonumuzu temsil edenlerin mutlaka olması gerekiyor. Tanımlarda eksikler var ve bizim bu masada olmamız gerekiyor. Ürünlerin üretim maliyetlerine göre fiyatlandırılmalarında sıkıntı var. Bu dediklerimizi topyekün bilme şansları yok. Biz üreticilerin sivil toplum kuruluşuyuz. Ürünün gerçek ederinin fiyatının ortaya çıkmasını biz sağlayabiliriz.
“Merdiven altı üretim artıyor”
Tıbbi cihaz tüzüğü, merdiven altı üretim yapılmasın diye yapıldı fakat bu fiyatlandırma baskılarıyla beraber, kamu satın almalarında; özellikle yerli ürüne düşük fiyat baskısı nedeniyle merdiven altı imalat çok fazla olur hale geldi. Bu durum halk sağlığını ciddi düzeyde etkiler hale geldi. Siz bu ürünü kullanıyorsunuz, ürünün kalitesizliği nedeniyle hastayı birkaç ay sonra tekrar ameliyat ediyorsunuz. Hem hasta sıkıntı yaşıyor hem de rekabet haksızlığı ortaya çıkıyor.
“Baskıcı fiyat politikası yüzünden ayakta kalmaya çalışıyoruz”
Sektörümüzün para kazanması lazım ki; yeni ürün uretilebilsin, daha kaliteli ürün geliştirilebilsin. Baskıcı fiyat politikası yüzünden birkaç firmamız hayatiyetini sürdürmeye çalışıyor. Bizim sektörümüz stratejik öneme haiz bir sektör. Bunun sebeplerini iki şekilde anlatilabilir iki sebepten birincisi sağlık malzemesi üretmemiz. En çok ihtiyaç duyulan malzeme sağlık malzemesi ve bunu 6 Şubat depreminde de gördük. Tıbbi cihaz malzeme eksikliği çekilmesin dedik, içimiz kan ağladı ama elimizden gelen her şeyi yaparak üreticiler olarak seferber olduk. Bu ürünler milli birliğimiz için stratejik öneme haiz ürünler.
“Rezerv savunma sanayi üreticileriyiz”
İkinci konu ise bizler rezerv savunma sanayi üreticileriyiz. Makine parkurlarımız ortaya çıkabilecek ambargo durumunda rezerv olarak bekler. Biz hammaddesini değiştirerek makinalarımızı bir gecede savuma sanayi ürünleri üretecek şekilde dönüştürebiliriz. Mevcut politikalar maalesef bunu destekler yönde değil. Ödenen paraların çoğu ithal ürünlere gidiyor. Bu şartlar altında bu durumun çok da sürdürülebilir olduğunu düşünmüyorum.
“Sektörümüzün 'Sağlık Endüstrileri Başkanlığı' adı altında toplanması lazım”
Sektörümüzün 'Sağlık Endüstrileri Başkanlığı' adı altında toplanması lazım. Sağlık Endüstrileri Başkanlığı için Sayın Cumhurbaşkanımız da 2020'de müjdesini verdi ama nedense süreç ilerlemedi. Bu başkanlığa ihtiyacımız var ve sektöre yön vermesi lazım. Bu yeni ürünler de üretmenin yolunu açar.”