Binlerce meslektaşı gibi atanmayı bekleyen cevherlerden bir tanesi olan ve Ankara’da yaşayan genç Matematik Öğretmeni Hazal Erbaş Tulpur, branşı hakkında çeşitli konularda TV Nota okurları için görüşlerini aktardı.

“ÇEVREMDEKİ ÇOCUKLARA YARDIM EDEREK BAŞLADIM”

Özel ders vermeye nasıl başladığından bahseden Tulpur, “Üniversite yıllarında çevremdeki tanıdıkların ‘Çocuğum matematikte zorlanıyor, sen yardımcı olur musun’ demesiyle başladım. İlk başta yakın çevreme destek olurken zamanla bu hem sevdiğim hem de profesyonel olarak ilerlemek istediğim bir alana dönüştü” dedi.

“ÜST ÜSTE YAŞANAN BAŞARISIZLIK DENEYİMLERİ EN BÜYÜK SEBEP”

Tulpur, genellikle öğrencilerin matematik dersinden korkmalarının hangi sebeplere bağlı olabileceğini değerlendirerek “Bence en büyük sebep, küçük yaşlarda yaşanan başarısızlık deneyimlerinin üst üste birikmesi. Bir konuyu tam anlayamadan diğerine geçildiğinde öğrenci zamanla kendini yetersiz hissetmeye başlıyor. Bu da ‘Ben matematik yapamıyorum’ algısını oluşturuyor. Oysa doğru yönlendirmeyle bu algı kolayca değişebilir” diye kaydetti.

“ÖZEL DERSLERDE ÖĞRENCİ HATA YAPMAKTAN ÇEKİNMİYOR”

Hazal Erbaş Tulpur, özel dersle okul dersleri arasındaki farklara da değinerek “Özel derste öğrencinin bireysel ihtiyaçlarına, öğrenme hızına ve seviyesine göre ilerleyebiliyoruz. Okulda sınıf mevcudu nedeniyle her öğrenciye bire bir zaman ayırmak zor olabiliyor. Ayrıca özel derslerde öğrenci kendini daha rahat ifade ediyor, hata yapmaktan çekinmiyor” şeklinde konuştu.

“ÖĞRENCİNİN ÖĞRENMEYE OLAN YAKLAŞIMINA DİKKAT EDERİM”

Bir öğrencide dikkat ettiği ilk noktanın ne olduğunu dile getiren Tulpur, “Öğrenmeye olan yaklaşımı. Meraklı mı, yoksa motivasyonu düşük mü? Anlamadığında ne yapıyor; pes mi ediyor, yoksa sormaya mı çalışıyor? Bunlar, ders sürecini planlamamda çok önemli ipuçları verir” ifadelerini kullandı.

Muhabir: Elif Aybike Demir