MARAMARA DENİZİ KOMA HALİNDE

Ortadoğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Deniz Bilimleri Enstitüsü Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Mustafa Yücel, Marmara Denizi'nin mevcut durumunu "koma" olarak nitelendirdi. ODTÜ'nün araştırma gemisi "Bilim 2" ile gerçekleştirilen ve 4 gün süren 2024 Marmara Denizi seferleri kapsamında yapılan incelemelerde, denizdeki oksijen seviyesinin tehlikeli derecede düşük olduğu tespit edildi.

Yücel, özellikle Doğu Marmara'da yapılan ölçümlerin sonuçlarına göre, deniz yüzeyinin ilk 30 metresi dışında ciddi bir oksijen yetersizliği olduğunu açıkladı. "Hipoksi eşiği" olarak adlandırılan bu seviyenin altında, balıkların hayatta kalamayacağı bir oksijen azlığı söz konusu. 150-200 metre derinliklerde ise oksijenin neredeyse tamamen tükenmiş durumda olduğunu belirten Yücel, bunun deniz ekosistemi için alarm verici olduğunu ifade etti.

Marmara Denizi'nin önceki yıllara göre aşırı ısındığını ve yorulduğunu belirten Yücel, özellikle son yıllarda deniz suyu sıcaklıklarında rekor artışlar gözlendiğini kaydetti. Bu sıcaklık artışının oksijenin deniz suyunda çözünmesini zorlaştırdığını ve kirlilik seviyelerini artırdığını aktardı. Yücel, bu durumun denizlerdeki oksijen kaybını hızlandıran ve kirliliği besleyen kısır bir döngü yarattığını vurguladı.

KİRLİLİK VE BİYOLOJİK ÜRETİM ARTTI

Marmara Denizi'ndeki kirliliğin boyutlarına dikkat çeken Yücel, özellikle azot ve fosfor kirliliğinde sürekli bir artış gözlemlediklerini belirtti. Marmara Denizi'nde biyolojik üretim seviyelerinin Karadeniz'in 3-4 katına ulaştığını ifade eden Yücel, bu durumun deniz ekosisteminde ciddi dengesizliklere yol açtığını söyledi. Marmara'daki bu aşırı biyolojik üretimin, deniz sisteminin dengesini bozduğunu ve özellikle müsilaj krizinin ardından denizin kendini toparlayamadığını dile getirdi.

CHP heyeti, ‘’Eğitim Buluşmaları’’ kapsamında Burdur’da CHP heyeti, ‘’Eğitim Buluşmaları’’ kapsamında Burdur’da

YENİ TEHDİT: HİDROJEN SÜLFÜR

Denizdeki oksijen azlığı ile birlikte yeni bir tehlikenin de kapıda olduğunu belirten Yücel, Doğu Marmara'da 200 metreden sonra nitrat seviyelerinin düşmeye başladığını söyledi. Bu durumun, mikrobiyal yaşamın sülfat soluyarak hidrojen sülfür gazı üretmeye başlamasına yol açabileceğini ifade eden Yücel, bunun deniz ekosisteminin çökmesine neden olabilecek bir felaket anlamına geldiğini vurguladı.

Hidrojen sülfürün deniz dibinde birikmesi halinde, önlem alınmazsa yüzeye çıkabileceğini ve kıyılarda ciddi koku problemlerine yol açabileceğini belirten Yücel, bu durumun turizm ve balıkçılık üzerinde yıkıcı etkiler yaratabileceğini söyledi. Henüz İzmit Körfezi dışında Marmara Denizi'nde hidrojen sülfür tespit edilmediğini, ancak bu sürecin devam etmesi halinde önümüzdeki 4-5 yıl içinde Doğu Marmara'da bu gazın oluşabileceğini belirtti.

ACİL ÖNLEMLER GEREKİYOR

Marmara Denizi'ndeki en büyük sorunun azot ve fosfor kirliliği olduğunu vurgulayan Yücel, bu kirliliğin büyük oranda tarımsal girdilerden ve şehirlerin yetersiz arıtılmış atık sularından kaynaklandığını söyledi. Bu sorunların çözülmesi için acil harekete geçilmesi gerektiğinin altını çizdi. Marmara Denizi'nin sağlığı için gereken önlemlerin bir an önce alınması gerektiğini belirten Yücel, aksi takdirde geri dönüşü olmayan bir ekolojik felaketle karşı karşıya kalınabileceği uyarısında bulundu.

Kaynak: Haber Merkezi