Nöbetin ardından, kendisinin siyasi faaliyetlerine yönelik engellemeler bulunduğunu belirten Tanal, baskıcı uygulamalara karşı sert açıklamalarda bulundu.
“BASKICI UYGULAMALARLA SUSTURULAMAYIZ”
Tanal, nöbet sırasında yaptığı açıklamalarda, emniyet mensuplarının kendisinin siyasi faaliyetlerini engellemeye çalıştığını ifade etti. “Bu baskıcı uygulamalarla ne bizi susturabilirsiniz ne de halkımızla aramıza duvar örebilirsiniz” diyen Tanal, hukuksuz işlemleri gerçekleştiren ve talimat veren kamu görevlileri hakkında suç duyurusunda bulunacağını vurguladı.
ÖĞRENCİLERİN EĞİTİM HAKKI ENGELLENİYOR
Tanal, nöbetin gerekçesini tutuklu öğrencilerin eğitim haklarının engellenmesi olarak açıkladı. Cezaevindeki öğrencilerin sınavlarına giremediğini ve online eğitim alamadığını belirten Tanal, bu durumun Anayasaya aykırı olduğunu ve öğrencilerin eğitim hakkından mahrum bırakılmasının mağduriyet yarattığını ifade etti. "Cezaevindeki öğrencilerin üniversite sınavlarına girmesi sağlanmalı ya da üniversiteden cezaevine öğretim üyeleri gönderilerek sınavlar burada yapılmalıdır” dedi.
BURSLARINI KAYBEDEN ÖĞRENCİLER MAĞDUR OLUYOR
Tanal, cezaevindeki veya ev hapsinde olan öğrencilerin burs kaybı yaşamasının da söz konusu olduğunu belirterek, bu durumun öğrenciler üzerinde büyük bir mağduriyet yarattığını söyledi. Bu mağduriyetin giderilmesi gerektiğini ifade eden Tanal, öğrencilerin eğitim haklarının korunması için derhal tahliyelerinin sağlanması gerektiğini vurguladı.
CEZAEVLERİNDEN ARTAN YÜK
Türkiye’deki cezaevlerinin kapasitesinin çok üzerinde bir nüfus bulunduğunu belirten Tanal, mevcut sistemin sürekli suç ve suçlu ürettiğini söyledi. Cezaevlerinin kapasitesinin 299 bin 940 olmasına rağmen, şu an cezaevlerinde 368 bin 694 tutuklu ve hükümlü bulunduğunu ifade etti.
ANKA HABER AJANSI'NA YÖNELİK ENGELLEME
Tanal, nöbet sırasında basın mensuplarının da engellemelerle karşılaştığını dile getirdi. ANKA Haber Ajansı'nın çalışma özgürlüğünün engellendiğini belirten Tanal, emniyetin anayasa kitaplarını ve ceza kanunu kitaplarını bulundurmayı yasakladığını söyledi. Ayrıca, çadır kurmak için izin verilmeyip, çadırın kırılmasıyla engellemeler devam etti.
“POLİS DEVLETİ İSTEMİYORUZ”
Tanal, emniyet mensuplarını "parti devleti" anlayışından vazgeçmeye çağırarak, polis devleti uygulamalarını kınadı. Bir milletvekilinin basın açıklamalarının engellenmesinin, halkın haber alma hakkının gaspı olduğunu belirtti.
“BASKICILIKLA DEMOKRASİ, BASIN VE HALK SUSTURULAMAZ”
Tanal, yaptığı açıklamada şu uyarıyı yaptı: “Açıkça uyarıyorum, bu baskıcı uygulamalarla ne bizi susturabilirsiniz ne de halkımızla aramıza duvar örebilirsiniz. Bu hukuksuzluğu gerçekleştiren ve talimatı veren tüm kamu görevlileri hakkında suç duyurusunda bulunacağım. Bu şekildeki uygulamalarla demokrasi susturulamaz, basın susturulamaz, halkın milletvekili engellenemez.”