Melek Demirci’ye göre müzik, beyin kimyasını etkileyerek stres hormonlarını azaltabiliyor. “Özellikle klasik müzik, doğa sesleri ya da enstrümantal melodiler kortizol seviyesini düşürerek kişide rahatlama sağlar. Bu tür müzikler, kaygı bozukluğu yaşayan bireyler için tamamlayıcı bir destek olarak kullanılabilir” diyen Demirci, düzenli müzik dinlemenin uzun vadede daha sakin bir zihin yapısı oluşturduğunu vurguladı.

DUYGULARIN İFADE EDİLMESİNİ KOLAYLAŞTIRIYOR

Demirci, duygularını ifade etmekte zorlanan bireylerin müzik aracılığıyla iç dünyalarını dışa vurabildiklerini belirtti. “Bazı kişiler için müzik bir terapi aracıdır. Hüzünlü bir şarkı, bastırılan duyguları ortaya çıkarabilir. Neşeli bir melodi ise motivasyonu yükseltebilir” ifadelerini kullandı.

HAFIZA VE DİKKAT ÜZERİNDE OLUMLU ETKİSİ VAR

Müziğin yalnızca duygusal değil, bilişsel süreçler üzerinde de etkili olduğunu aktaran Melek Demirci, “Özellikle ritmik yapıdaki müzikler dikkat süresini uzatabilir ve öğrenmeyi kolaylaştırabilir. Alzheimer ve demans hastalarında hafızayı canlandırma amacıyla da terapötik müzik yöntemleri uygulanıyor” dedi.

Kaynak: HABER MERKEZİ