OMÜ tarafından yapılan yazılı açıklamada, skolyozun omurganın yana doğru eğrilmesiyle ortaya çıkan ve zamanla üç boyutlu bir şekil bozukluğuna dönüşebilen bir hastalık olduğu vurgulandı.
Hastalığın başlangıçta yalnızca yana doğru bir eğrilik gösterdiğini ancak ilerleyen süreçte omurganın kendi içinde burkulma hareketi yaparak ciddi bir deformiteye neden olabildiğini aktaran Coşkun, Türkiye genelinde farklı bölgelerde yüzde 0,5 ila yüzde 6 oranında skolyoz vakasına rastlandığını belirtti. Skolyozun özellikle ergenlik dönemindeki kız çocuklarında yaygın olduğuna dikkat çeken Coşkun, "Skolyoz, genel anlamda ergen kız çocuklarında daha sık görülen bir hastalıktır ancak erkeklerde de rastlanabilir. Bu nedenle kız çocuklarına 10 ve 12 yaşlarında birkaç kez, erkek çocuklarına ise 13 ve 14 yaşlarında bir kez skolyoz taraması yapılmasını tavsiye ediyoruz." dedi.
BAZI HASTALIKLARLA KARIŞTIRILABİLİYOR
Coşkun, bazı durumlarda skolyozun farklı hastalıkların belirtisi olabileceğini belirterek, "Skolyoz bazen başka hastalıklarla karıştırılabiliyor. Hatta skolyoz sanılan bazı durumlar aslında altta yatan başka bir hastalığın habercisi olabiliyor. Örneğin, bacak kısalığı bulunan bir çocuk skolyoz şüphesiyle hastaneye başvurabiliyor. Ancak bacak kısalığı tedavi edildiğinde, skolyoz olduğu düşünülen durum da ortadan kalkabiliyor." ifadelerini kullandı.
ERKEN TEŞHİS TEDAVİ ŞANSINI ARTIRIYOR
Skolyozun erken tespit edilmesiyle tedavi şansının yükseldiğini vurgulayan Coşkun, "Omurgadaki eğrilik 10 derecenin altındaysa bu durum postür bozukluğu olarak kabul edilir ve günümüzde oldukça yaygın bir problemdir. Özellikle akıllı telefon ve tablet kullanımının artması, spor alışkanlıklarının azalması duruş bozukluğunun başlıca sebeplerindendir. Bunun yanı sıra bazı nörolojik hastalıklar da skolyozu tetikleyebilir. Ayrıca ailesinde skolyoz öyküsü bulunan bireylerde bu hastalığın ortaya çıkma riski yüzde 30 daha fazladır." dedi.
Son yıllarda teknolojinin gelişmesiyle birlikte çocukların ekran başında daha fazla vakit geçirdiğini hatırlatan Coşkun, bu durumun duruş bozukluklarına neden olduğunu ancak doğrudan skolyoza sebep olup olmadığının bilimsel olarak kesinleşmediğini belirtti.
AİLESİNİN DUYARLILIĞI SAYESİNDE ERKEN TEŞHİS KONDU
Skolyoz tanısı konulan Neslihan Coşkun, babaannesinde de skolyoz olduğu için annesinin bilinçli davranarak kendisine tarama yaptırdığını anlattı. Coşkun, "Sina Hoca ile iki yıl önce tanıştık. Tedavi sürecinde beş farklı korse kullandım ancak yapılan muayenelerde hastalığın ilerlediği görüldü ve ameliyat kararı alındı. Skolyoz, günlük yaşamımı zorlaştırdı. Yürürken ve okul çantamı taşırken güçlük çekiyordum. Ancak hocamızın desteğiyle bu süreci aşabileceğime inanıyorum." diye konuştu.