Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) İstanbul Şubeler Platformu, Türkiye İstatistik Kurumu’nu (TÜİK) İstanbul Bölge Müdürlüğü önünde protesto etti. Açıklamada, “Bugün iktidarın övmekle yere göğe sığdıramadığı yeni Türkiye’de ne biz kamu emekçileri ne kamudan emekli olan emekliler ne de asgari ücret alan emekçiler eski Türkiye’de elde ettiğimiz gelirlerin çok altında bir gelirle hayatımızı idame ettirmeye çalışıyoruz” denildi.
TÜİK’in açıkladığı verilere göre, aylık enflasyon yüzde 2,97, yıllık yüzde 49,38 oldu. KESK İstanbul Şubeler Platformu da TÜİK İstanbul Bölge Müdürlüğü önünde bugün eylem yaptı.
"İKİ YAKAMIZ BİR ARAYA GELMİYOR"
“TÜİK sayesinde iki yakamız bir araya gelmiyor” yazılı pankartın açıldığı eylemde, “İnsanca yaşamak istiyoruz” ve Birleşe birleşe kazanacağız” sloganları atıldı. “Mevcut hükümet, kendisini iktidara getiren ve bugüne kadar iktidarda kalmasını sağlayan uluslararası sermaye ve onun gölgesinde büyüyen yerli sermayenin varlık sebebi olan neoliberal politikaları tavizsiz uygulamaktadır” denilen açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“İktidarın sermaye yanlısı ve emekçi düşmanı bu politikaları, toplumun çoğunluğunu oluşturan biz kamu emekçileri, kamu emeklileri, asgari ücretliler için bitmeyen bir kabus olmaya devam etmektedir. Bilindiği gibi bütçe kanunu gereği 2025 yılının bütçe görüşmeleri 15 Ekim itibarıyla TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşülmeye başlayacaktır. İktidar tarafından 5 Eylül 2024 tarihinde açıklanan Orta Vadeli Program’da (OVP) belirlenen kıstaslarda bir bütçe hazırlayacağını, dolayısıyla emekçi ve yoksul düşmanı ve sermaye yanlısı ekonomik programa sadık kalacağını ilan etmiştir. Biz emekçiler, yoksulluk halk kesimleri itiraz etmedikçe, hakkımız olanı istemedikçe daha fazla devam edeceğiz. İktidarın ekonomik programından mağdur olan bizler, iktidarın bizlere düşük ücret vermede bir aparat olarak kullandığı TÜİK’i tüm illerde protesto ediyoruz.
"GERÇEK VERİLERİ AÇIKLAMAYA DAVET EDİYORUZ"
Bunun için bir kez daha TÜİK Başkanı, başkan yardımcıları ve diğer sorumluları kanunun kendilerine verdiği sorumluluk çerçevesinde davranmaya, iktidarın beklentilerine göre değil; piyasanın gerçekliğine uygun enflasyon verilerini açıklamaya davet ediyoruz. Aksi takdirde, haklarında bulunduğumuz suç duyurularına karşı yargının tarafgir davranması kendilerini kurtarmaya yetmeyecektir. Bu iktidar, iş başına gelme koşullarını hazırlayan 2001 krizi ortamında, yani bugünkü iktidarın ‘eski Türkiye’ denilen dönemde ortalama bir kamu emekçisi, asgari ücretin 2,92 katı ücret alırken bugün ancak 2,01 katını alabilmektedir. Aynı dönemde ortalama bir kamu emeklisi asgari ücretin 2,67 katı maaş alırken bugün ağırlıkla asgari ücret ve asgari ücretin altında ancak maaş alabilmektedir. İktidarın dilinden düşürmediği o eski Türkiye’de asgari ücret alan bir emekli, 12 çeyrek altın alabilmekteydi. Bugün iktidarın övmekle yere göğe sığdıramadığı yeni Türkiye’de ne biz kamu emekçileri ne kamudan emekli olan emekliler ne de asgari ücret alan emekçiler o gün elde ettiğimiz gelirlerin çok altında bir gelirle hayatımızı idame ettirmeye çalışıyoruz.”