22 Ocak 2024 tarihinde, Burak Özgüler, annesi ve dedesiyle birlikte yaşadıkları evde oturdukları sırada ağabeyi Çağdaş Özgüler eve geldi. İddiaya göre Çağdaş Özgüler, yanında getirdiği silahla oynamaya başladı. Silahı nereden bulduğu sorulduğunda ise yanıt vermedi. Bir süre sonra dedesi çöp atmak için dışarı çıktı, annesi ise çay demlemek üzere mutfağa yöneldi. Tam o esnada salondan silah sesi duyuldu. 22 yaşındaki Burak Özgüler vurulurken, Çağdaş Özgüler "Vuruldu herhalde anne, göğsünden" diyerek evden hızla kaçtı.

POLİSTEN DE KAÇTI

Kardeşini vurduktan sonra evden kaçan Çağdaş Özgüler, bir arkadaşını arayarak, "Silahımı kardeşime gösterecektim, birden patladı. Ağzında mermi varmış, kardeşimi göğsünden vurdum, ne yapacağımı bilmiyorum" dedi. Polis, Özgüler’in gidebileceği bir eve yöneldiğinde apartmanın önünde birkaç kişiyle karşılaştı. Polisi gören Çağdaş Özgüler, yeniden koşarak kaçmaya çalıştı ve telefonunu düşürdü. Ancak olaydan 2 gün sonra yakalanarak tutuklandı.

SAVUNMASI KABUL GÖRMEDİ

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, sanığın olayın kaza sonucu meydana geldiğini iddia ettiği ancak kaçması, yardım çağırmaması ve silahı bulunamayacak bir yere atmasının kasten öldürme kastıyla hareket ettiğini gösterdiği belirtildi. Bu nedenle sanığın "kardeşi kasten öldürmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılması talep edildi.

SON SAVUNMASINDA MEZARINA GİTMEK İSTEDİĞİNİ SÖYLEDİ

İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın karar duruşmasında sanık Çağdaş Özgüler, son savunmasında "Kardeşim öldükten sonra mezarına hiç gidemedim. Mezarına gitmek istiyorum" dedi. Son sözü sorulan sanık, "Benim kimsem yok, kardeşlerim var sadece. Mağdurum, beraatımı talep ederim" ifadelerini kullandı.

MÜEBBET HEPİS CEZASI

Mahkeme heyeti, sanık Çağdaş Özgüler’i "kardeşi kasten öldürmek" suçundan müebbet hapis cezasına çarptırdı. Tutukluluk halinin devamına karar verildi.

Kaynak: iha