Sosyal medya üzerinden "Erdoğan'ın büyük planı: Doğu Akdeniz Boru Hattı pazarlığı" başlığıyla açıklama yapan Karabat, Erdoğan’ın uzun süredir ülkeyi ekonomik ve siyasi açmazlara sürüklediğini ve kamuoyundaki desteğini yitirmesi nedeniyle dış aktörlerle yeni bir iş birliği arayışına girdiğini savundu.
“DOĞAL GAZ HATTI TÜRKİYE ÜZERİNDEN GEÇMELİ”
Karabat’ın açıklamasına göre, Akdeniz’deki enerji projeleri yeniden gündemde. Boru hattı inşa maliyetlerinin deniz altı için oldukça yüksek olması nedeniyle gazın karadan, yani Türkiye topraklarından geçirilmesi planlanıyor.
Bölgedeki yer altı kaynaklarının yaklaşık 2 trilyon dolarlık değere sahip olduğunu belirten Karabat, bu rakamın yeni keşiflerle daha da artacağını ifade etti. Suriye, Irak ve Katar’daki toplam rezervin ise 12 trilyon doları geçtiğine dikkat çekti.
ENERJİ HATTI İÇİN KRİTİK ROTA KIBRIS VE ADANA
Karabat’ın iddiasına göre, çıkarılacak gazın Kıbrıs Adası’nda toplanarak Türkiye’ye ulaştırılması planlanıyor. Planlanan boru hattının, Kıbrıs’ın Dipkarpaz bölgesinden Adana'nın Yumurtalık ilçesine uzanması hedefleniyor. Suriye'deki Banyas Limanı da bu denklemde önemli bir rol üstlenecek.
“GARANTÖRLÜK ROLÜNDEN VAZGEÇME PLANI”
Bu projenin en tartışmalı aşamasının ise Türkiye’nin Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ni tanıması olduğunu belirten Karabat, Erdoğan’ın bu konuda taviz vermeye hazırlandığını öne sürdü. Kasım ayında Macaristan’da yapılan bir toplantıya dikkat çeken Karabat, Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın, Güney Kıbrıs, Yunanistan ve Arnavutluk liderleriyle bir araya geldiğini hatırlattı.
“AK PARTİ GARANTÖRLÜĞÜ GÖZDEN ÇIKARABİLİR”
Karabat, AK Parti’nin Doğu Akdeniz planlarında ilerleme sağlamak için Türkiye'nin Kıbrıs’taki garantörlük statüsünden vazgeçmeye dahi istekli olabileceğini dile getirdi. Hakan Fidan’ın da son dönemde yurt dışı temaslarında bu konuyu öne çıkardığını ileri sürdü.
TRUMP YAKINI İLE ORTAKLIK: HAROLD HAMM DETAYI
Karabat’ın açıklamasında dikkat çeken bir diğer konu ise ABD’li enerji milyarderi Harold Hamm oldu. Trump’a yakınlığıyla bilinen Hamm’ın şirketi ile Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) arasında ortaklık kurulduğunu ifade eden Karabat, bu iş birliğinin Diyarbakır ve Trakya’da kaya gazı aramalarını kapsadığını belirtti.
Hamm’ın Kuzey Amerika dışında ilk büyük enerji yatırımının Türkiye’de gerçekleştiğini söyleyen Karabat, bu anlaşmanın Ekrem İmamoğlu’na yönelik 19 Mart’taki siyasi hamleden yalnızca 5 gün önce duyurulduğunu hatırlattı.
“BATI ERDOĞAN’A GÜVENMİYOR, O İSE GARANTİ VERMEYE ÇALIŞIYOR”
Karabat’a göre, Batılı ülkeler Erdoğan’a güven duymuyor. Erdoğan ise, uzun vadeli planlar için Batı’ya “Benimle devam edin, muhalefeti saf dışı bırakacağım” mesajı veriyor. CHP ve İmamoğlu’nun ileride nasıl bir politika izleyeceğinin öngörülememesi nedeniyle Erdoğan’ın Batı’yı ikna etmeye çalıştığı belirtiliyor.
“TRUMP GÖRÜŞMESİ İÇİN İMAMOĞLU’NA BASKI KURULDU”
Karabat, Erdoğan’ın mayıs ayına kadar Trump ile görüşmeyi hedeflediğini ve bu doğrultuda İmamoğlu’na yönelik yargı sürecinin hızlandırıldığını ileri sürdü. Savcılık makamının İmamoğlu’nun diploması üzerinden başlattığı süreci örnek göstererek, “Hızlı hareket edin” mesajlarının bu bağlamda değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.
“TÜRK MİLLETİ BU PLANI GERİ PÜSKÜRTTÜ”
Karabat, açıklamasını şu sözlerle tamamladı: “Milletimiz bu antidemokratik girişimleri geri çevirmiştir. Erdoğan’ın Doğu Akdeniz üzerinden kurmak istediği yeni denklem, halkın iradesine çarpacaktır. Ekrem İmamoğlu, milletin güçlü desteğiyle Türkiye’nin bir sonraki Cumhurbaşkanı olacaktır. Bu çarpık planlar ise tarihin utanç sayfalarında yerini alacaktır.”