Diyarbakır’da, sınavsız kadrolu memur alımı vaadi ile, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, oğlu ve danışmanının adını kullanarak 22 kişiyi dolandırdığı iddia edilen AK Parti Sur İlçe Gençlik Kolları Teşkilat Başkanı Uğur A., tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Sur Belediyesi'nde temizlikçi olarak çalışan Songül A. ve Ayten E. hakkında, "Kamu görevlileriyle bağlantıları olduğu iddiasıyla iş yaptırma vaadiyle dolandırıcılık" suçlamasıyla dava açıldı.
SINAVSIZ KAMU KURUMLARINA YERLEŞTİRECEĞİNİ VAADETTİ
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, AK Parti Teşkilat Başkanı Uğur A.’nın, kendisini Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, oğlu ve danışmanına yakın biri olarak tanıtarak, sınavsız kamu kurumlarına yerleştirme vaadiyle maddi menfaat sağladığı ve dolandırıcılık yaptığı tespit edildi.
Uğur A.’nın, iş başvurusu yapan kişilerden ön ödeme olarak 50 bin lira talep ettiği, kalan miktarı işe başladıktan sonra ödeyebileceklerini söylediği ve bu süreçte Songül A. ile Ayten E.’yi aracı olarak kullandığı belirtildi.
KADINLAR MAĞDURLARLA İLETİŞİME GEÇTİ!
İki kadının, mağdurlarla iletişime geçerek AK Parti Gençlik Kolları Teşkilat Başkanı Uğur A.’nın, Cevdet Yılmaz ile oğlu ve danışmanına çok yakın olduğunu iddia ettikleri ve mağdurlara, sınavsız bir şekilde devlet dairelerine kadrolu memur olarak yerleştirilebilecekleri vaadinde bulundukları belirtildi.
Mağdurlardan ön ödeme olarak 50 bin lira talep ettikleri, kalan tutarın işe başladıktan sonra ödenmesini istedikleri ve belirttikleri IBAN numarasına para transferi yapılmasını sağladıkları tespit edildi.
600 BİN LİRA DOLANDIRILDILAR
Toplamda 600 bin lira dolandırılan ve işe yerleştirilemeyen mağdurların, dolandırıldıklarını fark ederek şikâyette bulunmaları üzerine soruşturmanın başlatıldığı belirtildi.
Bankalarla yapılan yazışmalarda da mağdurların sanıkların hesaplarına para gönderdiklerinin dekontlarla sabit olduğu vurgulandı.
“ALDIĞIMIZ PARALARIN BİR KISMINI İADE ETTİK”
Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanan tutuklu sanık Uğur A., AK Parti’de gençlik kolları teşkilat başkanlığı yaptığını, belediyede işe girdikten sonra partideki görevinden istifa ettiğini belirterek, şu şekilde savunma yaptı:
Songül A. bana siyasi çevresinin olduğunu, istemesi halinde insanları belediyede işe sokabileceğini söyledi. Ben önce bunu kabul etmedim. Ancak hesabıma paralar gelmeye başladı. Dolandırılan mağdurlarla ben iletişime geçmedim. Paraların bir kısmını iade ettim. Songül’den babamın borçları için borç para istemiştim, daha sonra Songül benim hesabıma başkalarının hesabı üzerinden para gönderdi. Ben de bu durumdan şüphelenmem üzerine bana göndermiş olduğu paraların bir kısmını geri iade ettim. Ayten ve Songül daha sonra bu paraların geriye kalan kısmı için faizini bize göndermezsen senin hakkında şikâyetçi olacağız dediler.
Mahkeme Başkanı, sanığa mağdurların zararını karşılamak isteyip istemediğini ve ceza indirimi sağlayan etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak isteyip istemediğini sordu. Uğur A., pişman olduğunu ifade ederek, “Tahliye olmam halinde mağdurların zararını gidereceğim, ancak cezaevindeyken bunu yapmam mümkün değil” dedi.
TEHDİT EDİLDİĞİNİ SÖYLEDİ
Mahkeme Başkanı, sanık Uğur A.'ya, hesabına gelen paralardan neden şüphelenmediğini, şüphelendiği halde neden paranın tamamını iade etmediğini ve iki kadın sanığın kendisini hangi şekilde tehdit ettiğini sordu.
Sanık ise, “Beni nasıl tehdit ettiklerini diğer sanıklara sorun. Ben bir dönem AK Parti Sur İlçe Gençlik Kolları Teşkilat Başkanlığı yapmıştım, hesabıma gelen paralardan şüphelendim bu yüzden bazılarını iade ettim” dedi.
CEVDET YILMAZ'IN OĞLUYLA TELEFONDA GÖRÜŞTÜĞÜNÜ SANDI!
Sanık Songül A., Uğur A. ile belediyede çalıştıkları için birbirlerini tanıdıklarını belirterek şu ifadeleri kullandı:
Uğur bana Cevdet Yılmaz’ın oğlu ve danışmanıyla tanıştığını ve işe girmek isteyenleri 50 bin lira peşinatla kamuya sınavsız alabileceğini söyledi. İlk başta kendisine inanmadım. Sonra beni Cevdet Yılmaz’ın oğlu olduğunu iddia ettiği biriyle telefonla görüştürdü. Bu kişi bana Cevdet Yılmaz’ın oğlu olduğunu, işe girme konusunda bize yardımcı olabileceklerini söyleyince inandım. Ben de çevremdeki tanıdıklarıma durumu anlattım. Kabul edenler, Uğur’un verdiği hesaplara paralar gönderdi. Arkadaşlarım işe giremeyince durumu lisede müdürlük yapan Ayten hanıma söyledim. O da Cevdet Yılmaz'ın koruması Faruk K.'nın numarasını verdi. Faruk bey bize şikayetçi olmamızı söyledi. Bu olayı ortaya çıkaran benim. Tek kuruş maddi menfaatim olmadı. Uğur A. ve Faruk K. ile aramızda geçen konuşmaların kaydını flaş bellekle size sunuyorum. Karşı tarafın zararını gidermem mümkün değil. Geçimimi zar zor sağlıyorum.
Songül A., suçlamaları reddederek maddi bir çıkar elde etmediğini öne sürdü ve durumu aydınlatmak için ellerindeki kayıtları mahkemeye sundu.
Sanık Ayten E. ise, “Songül aile dostumdur. Uğur’un 50 bin lira peşinatla insanları işe yerleştireceğini bana Songül söyledi. Tanıdıklarım Uğur’un verdiği Ibana para gönderdi. Ben yardımcı olmak istedim, dolandırma kastım yoktur” sözlerini kullandı.
"GİDİN ŞİKAYETÇİ OLUN DEDİM"
Mağdur olarak ifadesi alınan Cevdet Yılmaz’ın danışmanı Mehmet Faruk K. ise, Cevdet Yılmaz ile birlikte Malatya’da bir programdayken Songül’ün kendisini aradığını belirterek, “Bana birileri sizin adınızı kullanıyor. İşe yerleştirme vaadiyle para istiyor dedi. Bende kendisine hemen gidip şikâyetçi olmasını söyledim. Ben de ayrıca şikâyetçi oldum. Kendisi bana söyleyin paramı versin dedi, ben de bu kişiyi tanımadığımı söyleyip şikayetçi olmasını istedim” dedi.
ÇAY BAHÇESİNDE OTURDUK CEVDET YILMAZ’IN YEĞENİYİM DEDİ
Mağdurlar, parayı verdikten sonra Songül A.’nın kendilerine, “Mağdursunuz, ben Allah rızası için size yardımcı olmak için yapıyorum” diyerek güven verdiğini ifade ettiler. Parasını kaptıran mağdurlardan Yakup Ç., Songül A.’nın kendisine “Devlet kurumunda işe girmek istiyorsan 50 bin lira vermen gerekiyor” dediğini, bu sözlerin ardından Uğur A.’nın hesabına para gönderdiğini belirtti.
Yakup Ç., zararının karşılanmadığını belirterek şikâyetçi olduğunu dile getirdi. Konuyla ilgili olarak şunları söyledi: “Bir çay bahçesinde otururken Uğur bana ‘Ben Cevdet Yılmaz’ın yeğeniyim, birçok kişinin işini hallettim, senin de işini halledeceğim’ dedi ve benden bazı evraklar istedi. Ben her istediği evrakı tamamladım ancak sürekli beni oyaladılar. Uğur ile yaptığım telefon görüşmelerinde ne zaman işe gireceğimizi sorduğumda sürekli ‘Bu hafta gireceksin, haftaya gireceksin’ diyordu. Oyalandığımı anlayınca, işe girmekten vazgeçtiğimi ve paramın geri verilmesini talep ettim.”
3 sanığın fikir ve eylem birliği içinde hareket ederek dolandırıcılık yaptıkları için 15’er yıl hapisle cezalandırılmaları isteniliyor.