Güllü, düzenlemenin kadınların toplumsal rollerini yalnızca annelik üzerinden tanımladığını ve bu yaklaşımın toplumsal cinsiyet eşitliğinden uzak olduğunu vurguladı.

KADINLARIN ROLÜ YALNIZCA ANNELİK İLE SINIRLANDIRILAMAZ

Güllü, yaptığı yazılı açıklamada, yeni düzenlemenin kadınları sadece annelikle tanımlamanın, onları biyolojik rollerine indirgenmiş varlıklar olarak görme tehlikesi taşıdığını belirtti. Güllü, "Kadınların toplumsal işlevlerinin yalnızca annelikle sınırlanması, kadın hakları açısından geri adım atılması demektir" dedi.

EKONOMİK TEŞVİKLER YETERSİZ KALIR

Doğum oranlarını artırmak için sadece maddi desteklerin yeterli olmadığını ifade eden Güllü, kadınların iş gücüne katılımı, kariyer hedefleri, eşit iş fırsatları ve bakım yükünün paylaşılmasının da önemli faktörler olduğunu söyledi. Güllü, ekonomik teşviklerin yalnızca doğum oranlarını artırmaya yönelik olmasının, kadınların toplumsal ve ekonomik rollerini daraltma anlamına geleceğini belirtti.

EŞİT FIRSATLAR VE SOSYAL KATILIM ŞART

Kadınların eğitim, kariyer ve sosyal yaşamda eşit fırsatlara sahip olması gerektiğini belirten Güllü, doğum teşviklerinin yalnızca parasal yardımlarla sınırlı kalmaması gerektiğini vurguladı. Kadınları sadece doğurganlıkları üzerinden tanımlamanın, onların insan haklarına ve eşitliklerine aykırı olduğunu ifade etti.

Kaynak: ANKA