Gökçe, özellikle Kur Korumalı Mevduat (KKM) ve diğer bütçe harcamalarından elde edilen gelirlerin sosyal konut projelerine yönlendirilmesi halinde, Türkiye genelinde milyonlarca konut üretilebileceğini ifade etti.
"SESİMİ DUYAN VAR MI?"
Gökçe, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, 6 Şubat 2023'te meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen, afete hazırlık ve koordinasyon konularında ilerleme sağlanmadığını belirtti. "Sesimi duyan var mı?" ifadesiyle 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi'nde enkaz altından yükselen çığlığı hatırlatan Gökçe, yanlış yönetim anlayışının bu durumun başlıca nedeni olduğunu vurguladı.
"HATALI KARARLAR VE YANLIŞ BÜTÇE POLİTİKALARI"
Gökçe, merkezi yönetimin deprem hazırlıkları konusunda eksik kaldığını, bilimsel uyarıların dikkate alınmadığını ve AFAD’ın yeterince hazırlıklı olmadığını belirtti. TSK’nın afetin hemen ardından sahaya çıkmaması, sosyal medyanın susturulması gibi faktörlerin de müdahaleyi zorlaştırdığını ifade etti.
"MİLYONLARCA KONUT ÜRETİLEBİLİRDİ"
Kaynakların doğru kullanılması durumunda neler yapılabileceğini rakamlarla açıklayan Gökçe, şu verilere dikkat çekti:
- Kur Korumalı Mevduat sistemine ayrılan 48 milyar dolarla 761 bin 904 konut inşa edilebilirdi.
- 24 yılda toplanan 39 milyar dolarlık Deprem Vergisi ile 619 bin 47 sosyal konut üretilebilirdi.
- 2024 Merkezi Bütçesi'nde faize ayrılan 1 trilyon 254 milyar TL ile 568 bin 707 sosyal konut yapılabilirdi.
- Kamu Özel İş Birliği projelerine harcanan 220 milyar TL ile 99 bin 773 konut üretilebilirdi.
- İmar Barışı’ndan elde edilen 5,2 milyar dolar gelirle 82 bin 539 konut yapılabilirdi.
- İstanbul'da 25 yılda gerçekleştirilen 140 rant projesiyle 1 milyon 349 bin 206 konut üretilebilirdi.
Tüm bu rakamların toplamında 3 milyon 481 bin 179 konut inşa edilebileceğini belirten Gökçe, bu kaynağın doğru kullanılması halinde Türkiye’de afet riskli konut sorununun büyük ölçüde çözülebileceğini ifade etti.
"YENİ AKIL KAYNAKLARI HALK İÇİN KULLANMALI"
Gökçe, devlet bütçesinin nereye ve nasıl harcandığının en büyük sorun olduğunu vurgulayarak, eski sistemin kaynakları dar bir çevre için kullandığını, ancak yeni anlayışın bu kaynakları 86 milyon vatandaşın yararına yönlendirmesi gerektiğini söyledi.
"Birileri kazandı, Türkiye kaybetti. Yeni akıl devreye girdiğinde ise 86 milyon kazanacak."