Parti içindeki dört önemli siyasi aktör ve ekipleri, iktidar mücadelesi için yoğun şekilde çalışırken, delegelerden medya planlamalarına kadar çeşitli hesaplar yapılıyor. Ancak partinin asıl merak ettiği konu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun “diploma” meselesi ve “ahmak” davasının nasıl sonuçlanacağı. Bu süreçte ortaya çıkacak olumsuz bir karar, parti içi dengeleri büyük ölçüde değiştirme potansiyeline sahip.

DİPLOMA TARTIŞMASI DEVAM EDİYOR

Kamuoyu ve medya uzun süredir Ekrem İmamoğlu’nun 1990 yılında Girne Amerikan Üniversitesi İşletme Bölümü’nden İstanbul Üniversitesi İngilizce İşletme Bölümü’ne nasıl yatay geçiş yaptığını sorguluyor. O dönemde denkliği kabul edilmeyen bir okuldan devlet üniversitesine geçişin mümkün olup olmadığı sorusuna yanıt aranıyor.

İmamoğlu, konuya dair yaptığı açıklamada, “Ben 1990 yılında bu okula geçiş yaptım. O dönemde bu tür geçişler yapılıyordu, daha sonra kaldırıldı” diyerek bir sorun olmadığını ifade etti. Ancak YÖK tarafından resmi bir açıklama henüz yapılmadı.

DANIŞTAY DEĞERLENDİRME YAPACAK

Edinilen bilgilere göre, YÖK tarafından olay 25 yıl önceye dayandığı için “suç” tespit edilse de zaman aşımı nedeniyle herhangi bir cezai işlem yapılamıyor. Ancak konu idari hukuk açısından incelenmek üzere Danıştay’a gönderildi. Danıştay, suç unsuru taşıyan süreçle elde edilen diplomanın geçerli olup olmadığını değerlendirecek.

Bu gelişmelerin siyasette yeni bir tartışma başlatabileceği ve parti içi dengeleri değiştirebileceği öngörülüyor. Süreçte o dönemin siyasi atmosferinin ve etkili isimlerinden merhum Mesut Yılmaz’ın da gündeme gelmesi dikkat çekiyor.

DİPLOMA TARTIŞMASI BÜLENT ECEVİT'İ HATIRLATTI

Ekrem İmamoğlu’nun diploma meselesi, bir dönem Bülent Ecevit’in yaşadığı benzer bir tartışmayı hatırlatıyor. 1960 darbesi sonrası hazırlanan Anayasa’da cumhurbaşkanlığı için “üniversite mezunu olma şartı” getirildi. Bülent Ecevit, o dönemde bu maddeye karşı çıkmak istese de kendisinin üniversite mezunu olmaması nedeniyle yanlış anlaşılmaktan çekinerek sessiz kalmıştı.

Ecevit, yıllar sonra bu durumu şöyle ifade etmişti:

“Bu maddeye karşı çıkamadım, çünkü üniversite mezunu değildim. Kendim için bir şey istiyor gibi görünmek istemedim ve bunun vicdan azabını yaşıyorum.”

Kaynak: HABER MERKEZİ