Ortaylı, paylaşımında darbe dönemlerinde tutuklanan siyasi liderlerin daha sonra yeniden iktidara geldiklerini hatırlatarak, “Halkımız sandığa ve seçilmişe saygı gösterilmediğinde bunu hiçbir zaman unutmadı; ilk fırsatta cevabını sandıkta verdi. Yıllar geçiyor, yöntemler değişmiyor. Yine tarihi günler yaşıyoruz” ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Ortaylı açıklamasında, “45 yıl önce darbe döneminde tutuklanan tüm siyasi liderler – Demirel, Ecevit, Baykal – daha sonra yeniden iktidara geldi. Halk, seçtiği yöneticiyi dikkatle takip ediyor ve çok net bir mesaj veriyor: Seçimle gelen, seçimle gitmeli” dedi.
"TOPLUM GERGİN, GENÇLER ENDİŞELİ"
Ortaylı, Türkiye'deki siyasi atmosferin gençler üzerindeki etkilerine de dikkat çekerek, “Bugün toplum gergin, gençler huzursuz ve geleceklerinden kaygılı. Siyasi kutuplaşma ve belirsizlik, gençlerin zihinlerinde ‘Ne olacağım?’ sorusunu daha baskın hale getiriyor” değerlendirmesinde bulundu.
Ayrıca, siyasi yönetimin sadece birkaç vilayete sıkıştığını ifade eden Ortaylı, bu durumun yasal çerçevede dursa da bölgesel partizanlık ve nepotizme dayandığını belirtti. “Peki ya diğer şehirlerde yaşayan, yıllarca eğitim alan, yabancı dil öğrenen, kendini geliştiren gençler ne olacak? Bu çocukların emeği, umudu ve hakkı ne olacak?” sorusunu yöneltti.
"BU MESELE ULUSAL BİR SORUMLULUKTUR"
Açıklamasının devamında Ortaylı, gençlerin geleceğinin güvence altına alınması gerektiğini vurgulayarak, “Bürokrasi ve adalet sistemi yeniden halkın güvenini kazanmalı. Bunun için büyük krizler yaşanmasını beklemeye gerek yok. Gerekli reformlar gecikmeden uygulanmalı” dedi.
Prof. Dr. Ortaylı, sözlerini şu ifadelerle tamamladı: “Bu konu bir partinin ya da siyasi tarafın meselesi değil; doğrudan doğruya ulusal bir meseledir. Çocuklarımızın ve gençlerimizin geleceği söz konusudur ve bu mesele hepimizin ortak sorumluluğudur.”