Katarakt, yaşa bağlı olarak göz merceğinin saydamlığını kaybetmesi sonucu ortaya çıkan ve bulanık görmeye sebep olan bir hastalık. Op. Dr. Türkmen’e göre, geleneksel katarakt ameliyatlarında standart yapay mercekler kullanılırken, artık akıllı mercekler ile hem uzak hem yakın hem de orta mesafelerde net görüş sağlamak mümkün oluyor.
Akıllı mercekler sayesinde hastalar, ameliyat sonrası gözlük bağımlılığı yaşamadan günlük yaşamlarını sürdürebiliyorlar. Bu teknoloji, özellikle hem kataraktı olup hem de miyop, hipermetrop veya astigmat gibi ek kırma kusurları bulunan hastalar için büyük bir avantaj sağlıyor.
AKILLI MERCEKLERİN FARKI NE?
Dr. Türkmen, akıllı merceklerin standart lenslerden temel farkını şöyle açıklıyor:
-
Çok odaklı yapıları sayesinde birden fazla mesafede net görüş sunuyorlar.
-
Işık kırılmasını daha doğal bir şekilde yönlendirerek gece görüşü ve kontrast kalitesinde artış sağlıyorlar.
-
Astigmat tedavisine yönelik özel tasarımlı torik mercekler ile gözdeki mevcut eğrilikler de düzeltilebiliyor.
Bu özellikleriyle akıllı mercekler, yalnızca kataraktı değil, çoklu görme problemlerini bir arada çözmeyi mümkün kılıyor.
HER HASTA İÇİN UYGUN MU?
Akıllı mercek uygulamaları her hastaya uygun olmayabiliyor. Dr. Türkmen, özellikle diyabet gibi sistemik hastalıkları olan veya retina problemleri yaşayan hastaların detaylı tetkiklerden geçirilmesi gerektiğini vurguluyor. Ayrıca, hastaların beklentileri ve yaşam tarzı da doğru mercek seçiminde büyük rol oynuyor.
"Her hasta için kişiselleştirilmiş bir yaklaşım şart," diyen Dr. Türkmen, akıllı mercek uygulamasının deneyimli cerrahlar tarafından yapılmasının da başarıyı artırdığını belirtiyor.
AMELİYAT SONRASI YAŞAM KALİTESİ ARTIYOR
Başarılı bir akıllı mercek operasyonu sonrası hastalar; kitap okuyabilme, araç kullanabilme ve dijital ekranlara bakarken rahat edebilme gibi günlük aktivitelerde gözlük kullanımına gerek duymadan yaşamlarını sürdürebiliyorlar. Özellikle aktif yaşam süren bireyler için bu teknoloji büyük bir kolaylık sunuyor.
