Türkiye'de de her yıl binlerce kadının yaşadığı bu hastalık, ölüm oranlarının düşürülmesinde erken teşhisin önemini vurgulamaktadır. Göğüs kanseriyle mücadelede bilinçli bir yaklaşım, kadınların hayatlarını kurtarabilir.
GÖĞÜS KANSERİ NEDİR?
Göğüs kanseri, meme dokusunda anormal hücrelerin hızla büyüyüp bölünmesi sonucu oluşan bir kanser türüdür. Bu kanser türü, genellikle meme dokusunun süt kanallarında başlar, ancak meme dokusunun diğer bölümlerinde de gelişebilir. Her ne kadar genellikle kadınları etkileyen bir hastalık olarak bilinse de erkeklerde de nadiren görülmektedir.
Göğüs kanserinin nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte, genetik faktörler, hormonlar, yaşam tarzı ve çevresel etmenler hastalığın gelişmesinde rol oynayan önemli unsurlar arasında yer alır.
ERKEN TEŞHİSİN ÖNEMİ
Göğüs kanseri tedavisinin başarı oranı, hastalığın ne kadar erken dönemde teşhis edildiğine bağlı olarak değişir. Erken teşhis, hastalığın yayılmadan tedavi edilmesini ve tedavi sürecinin daha az zorlu olmasını sağlar. Bunun için kadınların düzenli olarak meme muayenesi yapması, yılda bir kez mamografi çektirmesi ve doktor kontrollerini aksatmaması büyük önem taşır.
Uzmanlar, 40 yaş ve üzerindeki kadınların düzenli mamografi çekimi yaptırmalarını önerirken, ailede göğüs kanseri öyküsü bulunan kadınlar için bu tarama yaşının daha erkene çekilebileceğini belirtiyor. Bununla birlikte, kendi kendine meme muayenesi yapmak, erken dönemde fark edilen kitlelerin hızla doktorla paylaşılmasını sağlar.
GÖĞÜS KANSERİ BELİRTİLERİ
Göğüs kanseri belirtileri her bireyde farklılık gösterebilir. Ancak bazı yaygın belirtiler şunlar olabilir:
Memede ele gelen sert kitleler
Meme şeklinde değişiklik (şişlik, asimetri, içeri doğru çekilme)
Meme başında akıntı veya kanama
Meme derisinde kızarıklık, pul pul dökülme
Koltuk altında ağrı veya şişlik
Bu belirtiler tek başına kanserin kesin bir işareti olmayabilir. Ancak herhangi bir belirti görüldüğünde mutlaka bir sağlık profesyoneline başvurulması gerektiği unutulmamalıdır.
KANSER RİSKİNİ AZALTMA YOLLARI
Göğüs kanserine yakalanma riski, genetik faktörlerin yanı sıra yaşam tarzı alışkanlıklarıyla da doğrudan ilişkilidir. Risk faktörlerini azaltmak için alınabilecek önlemler şunlar olabilir:
Dengeli beslenme: Meyve, sebze, tam tahıllar ve sağlıklı yağları içeren bir diyet, bağışıklık sistemini güçlendirebilir ve kanser riskini azaltabilir.
Düzenli egzersiz: Fiziksel aktivite, sağlıklı bir vücut ağırlığını korumaya yardımcı olur ve hormon dengesinin sağlanmasında önemli bir rol oynar.
Alkol tüketiminin sınırlanması: Fazla alkol tüketimi, göğüs kanseri riskini artırabilir.
Sigara içmemek: Sigara içmek, tüm kanser türlerinde olduğu gibi göğüs kanseri riskini artırabilir.
Kiloyu kontrol altında tutmak: Obezite, hormon dengesizliklerine yol açarak göğüs kanseri riskini artırabilir.
Hormon tedavilerine dikkat etmek: Uzun süreli hormon tedavileri, göğüs kanseri riskini artırabileceğinden, bu tür tedavilerden önce mutlaka doktor ile konuşulmalıdır.
KADINLARIN DİKKAT ETMESİ GEREKENLER
Kadınların göğüs kanseri konusunda dikkat etmeleri gereken en önemli noktalardan biri, kendilerine yönelik farkındalık geliştirmeleri ve düzenli muayenelere gitmeleridir. Kadınlar, özellikle 20’li yaşlardan itibaren, ayda bir kez kendi kendilerine meme muayenesi yaparak, olası değişiklikleri erken fark edebilirler. Bu işlem, birkaç dakika süren basit bir kontrolden ibarettir ve herhangi bir kitle, anormal değişiklik durumunda hemen bir doktora başvurulmalıdır.
Ayrıca, çocuk sahibi olmayı planlayan kadınların, hormonal değişikliklerin kanser riskini nasıl etkileyebileceği konusunda doktorlarıyla görüşmeleri önerilmektedir.