Fransa, Lübnan ve Suriye'deki yeni dengeleri fırsata çevirerek bölgede Türkiye’yi rahatsız edecek adımlar atıyor. Rusya'nın boşalttığı Lazkiye'deki üslere yerleşmeye çalışan Fransa, aynı zamanda Suriye'deki ABD askeri varlığının yerini almak istediğini açıkladı. Fransız ve İran istihbarat birimlerinin, Lazkiye ve Tartus’ta kripto yapılar aracılığıyla kargaşa çıkarmaya çalıştığı iddiaları da gündeme geldi.
LAZKİYE’DE FRANSIZ HAMLESİ
Suriye’de etkinliğini artırmayı hedefleyen Fransa, ilk hamlesini Lazkiye Limanı ve çevresinde yaptı. Suriye Kara ve Deniz Hudut Kapıları Genel Heyeti, Fransız CMA ve CGM şirketleriyle Lazkiye Limanı'ndaki ticaret ve konteyner alanlarının işletilmesine yönelik yeni bir sözleşme imzaladı. Ancak sözleşme şartları kamuoyu ile paylaşılmadı.
Bu gelişmenin ardından Suriye’nin yeni istihbarat şefi Anas Hattab, Paris’te düzenlenen Suriye konulu uluslararası konferansa katılarak Fransız mevkidaşıyla görüştü. Suriye’de güvenlik konularında kilit isimlerden biri olarak görülen Hattab’ın bu görüşmesinin içeriği gizli tutuldu.
PKK/YPG’DEN FRANSA’YA ÇAĞRI
Fransa’nın bölgedeki askeri varlığını artırmasına yönelik bir açıklama da terör örgütü PKK’nın Suriye kolu YPG’nin sözde dış ilişkiler sorumlusu İlham Ahmed’den geldi. Ahmed, Fransa’nın Türkiye-Suriye sınırına asker konuşlandırmasının bölgede barışın sağlanmasına yardımcı olacağını öne sürdü.
Öte yandan, Fransa Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Christophe Lemoine, Suriye Demokratik Güçleri’ne (SDG) yönelik “Borcumuzun bilincindeyiz” açıklamasıyla tartışmaları alevlendirdi.
“FRANSA, PKK İLE DİRSEK TEMASINDA”
Uluslararası İlişkiler Uzmanı Prof. Dr. Hasan Ünal, Fransa’nın Suriye stratejisini değerlendirerek, Paris yönetiminin PKK/YPG ile yakın ilişki kurduğunu belirtti. ABD’nin bölgeden çekilmesi halinde oluşacak boşluğu doldurmayı hedeflediğini söyleyen Ünal, “Ancak Fransa’nın, Türkiye’ye rağmen Fırat’ın doğusunda askeri varlık oluşturması düşük bir ihtimal” dedi.
“BÖLGEDEKİ İSTİKRARIN MUHATABI TÜRKİYE”
Fransa’nın Lübnan ve Suriye’deki girişimlerini artırmaya devam edeceğini belirten Ünal, Avrupa’nın ABD ile ilişkilerinin bozulduğu bir dönemde Türkiye’yi karşısına alacak politikalar izlememesi gerektiğini vurguladı. “Bölgede istikrar ve güvenlik sağlanacaksa bunun ilk muhatabı Türkiye’dir. ABD’nin boşaltacağı alanları doldurmak Fransa’nın gücünü aşar” ifadelerini kullandı.
LAZKİYE VE TARTUS’TA KRİPTO YAPILAR DEVREDE
Emekli İstihbarat Albay Coşkun Başbuğ, Fransa’nın teröre destek veren ülkeler arasında ön sıralarda yer aldığını belirtti. Fransa’nın, Sykes-Picot Antlaşması ile sömürgesi haline gelen Suriye ve Lübnan’da eski nüfuzunu kaybetmek istemediğini vurgulayan Başbuğ, “Fransız ve İran istihbarat birimleri, Lazkiye ve Tartus’ta kripto yapılar üzerinden kargaşa çıkarmaya çalışıyor” dedi.
Başbuğ ayrıca, Fransa’nın 1920’de kurup 16 yıl yönetmeye çalıştığı Nusayri Devleti’nin etki alanında son günlerde yaşanan ayaklanmaların da bu çerçevede değerlendirilmesi gerektiğini belirtti.
SÖMÜRGECİ ZİHNİYET SÜRÜYOR
Uluslararası İlişkiler Uzmanı Doç. Dr. Barış Doster, Fransa’nın geçmişte olduğu gibi bugün de ikircikli bir politika izlediğini söyledi.
Doster, “Fransa, bir yandan Azerbaycan ve Türkiye’ye karşı Ermenistan’ı ve Ermeni diasporasını desteklerken, diğer yandan Suriye’de terör örgütü PKK/YPG’ye arka çıkıyor. Fransız Devlet Aklı’nın Lübnan ve Suriye’ye yönelik sömürgeci zihniyeti değişmedi. Bölgedeki boşluğu fırsat bilerek sahaya indiler. Ancak bu girişimler, yeni bir gerginlik alanı yaratabilir” ifadelerini kullandı.
Doster, Fransa’nın bölgedeki hamlelerinin artması halinde, Türkiye-Fransa ilişkilerinin kopma noktasına gelmeyeceğini ancak gerilimin de sürekli devam edeceğini belirtti.