Altun, Türkiye’nin hem içeride hem de dışarıda yoğun bir dezenformasyonla mücadele ettiğini vurgulayarak, ana muhalefet partisi içerisindeki gelişmeleri değerlendirdi. Parti içinde yaşanan çekişmelerin ve kamuoyuna yansıyan iddiaların son derece ciddi olduğunu belirtti. Altun, bu süreçte kamu vicdanına karşı sorumluluk alınması gerektiğini ancak bunun yerine yalan ve iftira siyasetinin sürdürüldüğünü ifade etti. Ramazan ayının manevi atmosferine rağmen kutsal değerlere yönelik saldırılar ve Cumhurbaşkanı'na yönelik hakaretlerin toplum huzurunu hedef aldığını söyledi.

"MİLLETİMİZ BU SİYASİ OYUNLARIN FARKINDADIR"

Açıklamasında, muhalefet temsilcilerinin uluslararası çevrelerden siyasi meşruiyet arayışına girdiğini dile getiren Altun, Türkiye’nin ekonomik istikrarını zedelemeye yönelik açıklamaların dış odaklara servis edilmesinin milli çıkarlara zarar verdiğini belirtti. Türkiye'nin artık vesayet dönemlerini geride bıraktığını ifade eden Altun, halkın bu tür girişimlerin farkında olduğunu ve milli iradeye sahip çıktığını vurguladı.

"KÜLTÜREL BASKI VE AYRIŞTIRICI DİL DEMOKRASİYLE BAĞDAŞMAZ"

Gezi olaylarından bu yana muhalefetin aynı söylemleri tekrar ettiğini kaydeden Altun, farklı düşüncelere tahammül edemeyen bir anlayışla hareket edildiğini söyledi. Bu yaklaşımın demokratik olgunlukla bağdaşmadığını belirten Altun, ideolojik gerekçelerle sanatçılara ve sektör çalışanlarına yönelik baskıların da kabul edilemez olduğunu ifade etti.

"SİYASİ REKABET TEHDİTLE DEĞİL, İLKEYLE YÜRÜTÜLMELİDİR"

Fahrettin Altun, iletişim alanında atılan her adımda sektör çalışanlarının haklarını korumaya devam edeceklerini belirtti. Farklı görüşteki kişilerin baskı altına alınmasına karşı duracaklarını ifade eden Altun, muhalif vatandaşların umutlarının kişisel çıkar hesaplarına kurban edilmesine tepki gösterdi. Türkiye’nin güçlü bir liderlikle yoluna devam ettiğini vurgulayan Altun, siyasi rekabetin vizyonla ve ilkelerle yapılması gerektiğini belirtti.

Kaynak: ANKA