İki ayak üzerinde yürümemiz, milyonlarca yıl önce ortak atalarımızın bu şekilde evrimleşmesinin bir sonucu. Bununla birlikte, zaman içinde esas işlevini yitirmiş ancak hâlâ varlığını sürdüren organlar da bulunuyor.
YİRMİLİK DİŞLER VE APANDİSİN İŞLEVİ ÜZERİNE
Örneğin apandis, eski dönemlerde bitki ağırlıklı beslenen atalarımız için önemli bir organ olarak kabul edilirken, beslenme şeklimizin değişmesiyle gereksiz olduğu düşünülmüştü. Ancak günümüzde yapılan araştırmalar, bağışıklık sisteminde önemli bir rol oynayabileceğini ve bağırsak mikrobiyomunun korunmasına katkı sağlayabileceğini gösteriyor.
Benzer şekilde, eski insanların sert besinleri çiğnemesine yardımcı olan yirmilik dişler, günümüzde işlenmiş gıdaların yaygınlaşması nedeniyle işlevsiz hale geldi. Araştırmalara göre, artık popülasyonun yüzde 35’i yirmilik dişleri olmadan doğuyor.
GEREKSİZ OLDUĞU DÜŞÜNÜLEN DİĞER VÜCUT PARÇALARI NELER?
Eskiden vücut kıllarını kabartarak sıcaklık ve yırtıcılara karşı koruma sağladığı düşünülen kıl dikelmesi refleksi, günümüzde yalnızca geçici bir duygusal tepki olarak kalmış durumda. Ayrıca, kolun ön kısmında bulunan palmaris longus kası da tırmanma ve tutunma yeteneğiyle ilişkilendirilirken, günümüzde işlevi neredeyse tamamen kaybolmuş durumda. Üstelik bu kasa sahip olmayan bireylerin kavrama gücünde belirgin bir fark olmadığı gözlemleniyor.
GELECEKTE EVRİM NASIL İŞLEYECEK?
Johns Hopkins Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden Matthew Ravosa, işlevini yitiren bazı organların hâlâ var olmasının nedeninin, bunların insan vücudu için belirgin bir dezavantaj yaratmaması olabileceğini söylüyor. Bu nedenle, doğal seçilim baskısı ortadan kalktıkça, bu organlar popülasyonda varlığını sürdürüyor.
Stanford Üniversitesi’nden Michael Snyder ise bazı organların gereksiz olarak değerlendirildiğini ancak belirli koşullarda fayda sağlayabileceğini belirtiyor. Apandisin bağışıklık sistemine katkı sağladığına dair bulgular, bu tür organların tamamen gereksiz olduğu yönündeki görüşleri sorgulamaya açıyor.
Gelecekte evrimle birlikte daha fazla vücut parçasını kaybedip kaybetmeyeceğimiz ise belirsizliğini koruyor. Ravosa, teknoloji ve tıbbi gelişmelerin evrim üzerinde büyük bir etkisi olduğunu belirterek, geleceğin nasıl şekilleneceğini tahmin etmenin zor olduğunu ifade ediyor. Bilim insanları, işlevini yitirmiş organlar hakkında bilgi edinirken daha çok geçmişe odaklanıyor ve geleceğin bizlere neler getireceğini zaman içinde gözlemlememiz gerektiğini vurguluyor.