Haber: Çağatan AKYOL - Kamera: Mehmet ÇALPAR

(İSTANBUL) Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na (DİSK) bağlı Genel-İş Sendikası İstanbul 2 No’lu Şubesi, kayyumun yönettiği Esenyurt Belediyesi’nde işçilerin işten çıkarılmasını protesto etti. Şube Başkanı Süreyya Doğan, “İşten atılan işçilere, yerleri değiştirilen Esenyurt Belediyesi personellerine ve üyelerimize yönelik yapılan suçlamalar, baskılara insan onurunu ayaklar altına almıştır ancak bu yaşananlar sadece bir işten çıkarma değil, aynı zamanda açık bir siyasi fişleme ve cezalandırma operasyonudur.” dedi.

Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer’in tutuklanarak görevden alınmasının ardından atanan kayyum yönetimi, birçok işçiyi işten çıkardı. İşten çıkarmalara karşı DİSK Genel-İş İstanbul 2 No’lu Şube de işçilerin işlerine iade edilmesi ve işten çıkarmaların durdurulması talebiyle bugün belediye önünde eylem yaptı.

Eyleme çok sayıda CHP’li ve Türkiye İşçi Partili (TİP) yurttaş da destek verdi. “Esenyurt Belediyesi’nden atılan işçiler geri alınsın” yazılı pankart açılan eylemde, “Esenyurt işçisi yalnız değildir”, “Kayyumlar gidecek, biz kalacağız” ve “Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz” sloganları atıldı.

Eski DİSK Genel Başkanı Rıdvan Budak, burada yaptığı konuşmada, “Bu iktidar döneminde olduğu kadar hiçbir şey bu kadar kötü olmadı. İktidar sahipleri, her şeyi bozdunuz. Adaleti bozdunuz. Sosyal devleti, sağlığı, eğitimi, birliği, komşuluğumuzu, dayanışma duygumuzu, paylaşma geleneğimizi, bayramlarımızı bozdunuz. Betimizi, bereketimizi, işimizi, ekmeğimizi bozdunuz. Demokrasimizi, seçme seçilme hakkımızı yok ettiniz. Toplum, yok ve yoksulluk içinde. Canımızdan bezdik. Gençler mutsuz ve umutsuz. Sağlık yok edildi. Eğitim mahvedildi. Ülkeyi ve geleceği bitirdiniz. Buradaki eylemin sebebi, insanların ekmeğiyle oynanması. Gerçekten yaşadığımız ülkede bu kadar yokluk ve yoksulluk var iken insanların işiyle, aşıyla, ekmeğiyle oynanması gerçekten çok kötü. Burada kayyumluk görevini üstlenen, artık bir siyasi kisveye bürünen, başka bir ilçenin kaymakamlığından vali yardımcılığına atanarak buraya getirilen insan bizim için artık bir mülki amir veya mülki görevli değildir. Mevcut iktidar partisinin mensubudur. Onun için siyasi bir tavır alacağız ve siyaseten de eleştireceğiz” dedi.

“Kayyum, AKP kadrolaşması için geldi”

Esenyurt Belediyesi CHP Grup Başkanvekili Sadettin Yıldırım da şunları söyledi:

“Kayyum burada bir AKP kadrolaşması için geldi. Yani yapması gereken kendi emanetçi görevi dışında ilk önce buradan başladı suç işlemeye. Akabinde onlarca işçi, emekçi kardeşimizi hiçbir geçerli gerekçe gösteremeden iş akitlerini feshetti. Yani kod-4. Bu, şu demek. ‘Sizin herhangi bir suçunuz yok. Çünkü sizi suçlayacak hiçbir durum yok. İşinizi yapıyorsunuz. Esenyurt halkına hizmet veriyorsunuz ama biz sizinle çalışmak istemiyoruz’ dediler. Haklarını, tazminatlarını, ihbarını vermeden iş akitlerini feshettiler. Atılan işçi arkadaşlarımız, Esenyurt halkına hizmet veren işçi kardeşlerimiz, işlerini her gün düzgün yapan arkadaşlar, tek tek sırayla işinden oldular.”

“Siyasi fişleme ve cezalandırma operasyonudur”

Hazırlanan ortak açıklamayı da DİSK Genel-İş İstanbul 2 No’lu Şube Başkanı Süreyya Doğan okudu. “Bu haksızlığı ve hukuksuzluğu kabul etmiyoruz” diyen Doğan, şöyle konuştu:

“Halkın iradesini hiçe sayan, insan vicdanında ve inancında hiç yeri olmayan bir davranış sergileyen Esenyurt Belediyesi kayyumu atanmasının hemen ardından emekçilere gözdağı vermek, sendikal örgütlülüğü dağıtmak ve siyasi kadrolaşma yaratmak amacı taşımaktadır. Geldiği günden bugüne kadar işçiler üzerinde baskı tehdit mobbing, fişleme ve her gün işten çıkarma tehditleriyle sahada çalışmaktadır. İşten atılan işçilere, yerleri değiştirilen Esenyurt Belediyesi personellerine ve üyelerimize yönelik yapılan suçlamalar, baskılara insan onurunu ayaklar altına almıştır ancak bu yaşananlar sadece bir işten çıkarma değil, aynı zamanda açık bir siyasi fişleme ve cezalandırma operasyonudur. İşten çıkarılan arkadaşlarımızın önemli bir kısmı, siyasi parti üyelikleri, sosyal medya paylaşımları ve demokratik haklarını kullanmaları gerekçe gösterilerek hedef alınmıştır. İşçilerin hangi partiye üye olduğuna göre muamele görmesi, anayasal hakların çiğnenmesi anlamına gelmektedir. Yoksulluk derinleşirken, adaletsizlik ve eşitsizlik artarken, vergi ve gelir adaletsizliği sürerken, asgari ücret değer kaybı hat safhaya çıkmışken, toplumun yarısı sefalet koşullarına sürüklenirken kayyumun ve yandaşlarının uğraştıkları işler ve yaptıkları faaliyetler bunlardan ibarettir. Buradan Esenyurt Belediyesi’ne atanan kayyuma sesleniyoruz. Esenyurt halkına hizmet eden işçilerin ekmeğinden ve aşından elini çek. Yıllardır Esenyurt Halkına hizmet eden ve yaptığın işçi kıyımıyla işsiz bıraktığın işçileri derhal geri işe başlat. Genel-İş Sendikası olarak burada barışçıl bir çalışma ortamının yaratılması, halkın huzuru ve mutluluğu için günlerdir gösterdiğimiz çabaya saygı göster. Aksi takdirde bugünden itibaren eylemlerimizin dozajını artırarak işçilerin haklarını sonuna kadar koruyacağımızı bilmenizi isteriz.”

“Kayyumun anayasaya aykırı hareket etmesini kınıyoruz”

Tüm Bel-Sen İstanbul 1 No’lu Şube Başkanı Meryem Göktepe de “Esenyurt Belediyesi’nde de pek çok belediyede yaptığımız gibi memur arkadaşları, kamu çalışanı arkadaşlar için hem ekonomik hem sosyal kazanımlı sözleşme yaptık. Bu sözleşmemizin uygulanmaması, belli kriterlerinin es geçilmesi bir yana 3 gün önce üyelerimize, çalışanlara baskı yaparak Memur-Sen’e bağlı Bem-Bir-Sen’e üye yapma çalışmaları yaptılar. Biz bunu da kınıyoruz. Üye arkadaşlarımızın arkasındayız. Yetki bizden gitse bile o toplu sözleşmenin uygulanması için gerekli çabayı harcayacağız. Çalışan arkadaşlarımızın o baskılara boyun eğmemesini diliyoruz. Kayyumun anayasaya aykırı hareket etmesini kınıyoruz. Atılan işçilerin de geri alınmasını talep ediyoruz” ifadelerini kullandı.

Kaynak: ANKA