Diyarbakır’ın Silvan ilçesindeki kırsal mahallelerde yaşayan yüzlerce kız öğrenci, tasarruf tedbirleri kapsamında, taşımalı eğitimin mesafesinin 50 kilometreden 30 kilometreye indirilmesi nedeniyle okula gidemiyor. Duruma tepki gösteren CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, “Bugün okul günü maalesef okulda değiller. Buradan Mehmet Şimşek’e sesleniyorum, kendisi bu bölgenin çocuğu aynı zamanda, burada ve bu koşullarda yetişti. Şimdi bu öğrencilerin taşımalı servisle okullarına gitmelerini hangi tasarrufla açıklayabilirsin? Türkiye’nin ekonomik imkanı var. Kala kala bütün bu israf, öğrencilerin taşıma işine mi kaldı” dedi.
Milli Eğitim Bakanlığı’nca kamuda tedbir tasarrufu kapsamında Taşımalı Eğitim Yönetmeliği’nde yapılan değişiklik 1 Ağustos 2024 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Taşımalı eğitimin kapsamı 50 kilometreyle sınırlıyken yapılan değişiklikle 30 kilometreye düşürüldü. Yeni düzenleme, kırsal mahallerde ve köylerde yaşayan öğrencilerin okula ulaşımını engelledi.
“KIZ ÇOCUKLARIMIZI SİLVAN’DA PANSİYONDA KALMAYA ZORLUYORLAR”
CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Diyarbakır’ın Silvan ilçesine bağlı kırsal Gökçetevek ve Kutlualan mahallelerinde yaşayan ve değişen yönetmenlik nedeniyle okula gidemeyen kız öğrencilerinin sorunlarını diledi. Tanrıkulu, eğitimde tasarrufun yapılmaması gerektiğini söyledi. Tanrıkulu, Milli Eğitim Bakanlığı’nın, bölgenin şartlarını göz önüne alarak yönetmeliği değiştirmesi gerektiği belirterek, “Gökçetevek Mahallesi’nde 500’e aşkın öğrenci var. Burada ortaokul da var. Ancak ortaokul eğitimin ardından taşımalı eğitim kapsamında Silvan ilçesine gitmeleri gerekiyor. 1 Ağustos’ta değiştirilen yönetmelikle taşımalı eğitim mesafesi 50 kilometreden 30 kilometreye düşürüldü. Bu mahallenin Silvan’a olan uzaklığı ise 34 kilometre. Dolayısıyla taşımalı eğitimden çıkarıldı” dedi.
Kız çocuklarının taşımalı eğitim yerine pansiyonlarda kalmaya zorlandığını vurgulayan Tanrıkulu, şunları söyledi:
“Kız çocuklarımızı Silvan’da pansiyonda kalmaya zorluyorlar. Aileler de çok haklı olarak, çocuklarını sosyal nedenlerle pansiyona göndermek istemiyorlar. Çocuklarının taşımalı eğitim kapsamına alınmalarını istiyorlar. Bugün öğrencilerimizin okullarında olmaları gerekiyordu. Ama öğrenciler bugün okullarına gidemiyor, pansiyonda kalmak istemiyorlar. Kendi imkanlarıyla her gün Silvan’a gidecek imkanları yok. Milli Eğitim Bakanı’na çağrıda bulunmak istiyorum, yönetmenliği değiştirdiniz ama bu bölgenin şartlarını dikkate almadınız. Sosyal nedenlerle ve haklı olarak aileler çocuklarını pansiyonda bırakmak istemiyorlar. Bunun geçtiğimiz yıllarda kötü örneklerini görmüşler. O örneklerden dolayı göndermiyorlar. Milli Eğitim Bakanı ve Diyarbakır Valisi bu tür özel hassasiyetleri dikkate alarak, öğrencilere yardımcı olmaları gerekiyor. İtibardan tasarruf edebilirsiniz ama eğitimden tasarruf edemezsiniz. Türkiye’nin en ücra köşesinde yaşayan bir öğrenci eğer okula gitmek istiyorsa, ekonomik kaynaklar buna seferber edilmelidir. İsraf, masraf, tasarruf tedbirleri denilmemelidir.”
"KALA KALA BÜTÜN BU İSRAF, ÖĞRENCİLERİN TAŞIMA İŞİNE Mİ KALDI?"
Taşımalı eğitim sorununun sadece Silvan ilçesinde yaşanmadığını ifade eden Tanrıkulu, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’e de çağrıda bulunarak, şöyle konuştu:
“Bulunduğumuz bölgede 130 lise öğrencisi var. Bunların 70’i kızlardan oluşuyor. Bu 130 öğrenci şu an okullarına gidemiyor. Bu durum sadece Silvan’a özgü bir sorun değil. Aynı sorun Diyarbakır’ın diğer ilçeleri ve bölgenin birçok kentinde yaşanıyor. Milli Eğitim Bakanlığı'nın çıkardığı bir genelgeyle bütün Türkiye’yi aynı kapsama alması kabul edilemez. Türkiye’de her bölgenin ayrı ayrı hassasiyetleri var, ayrı ayrı sosyal şartları var, ayrı ayrı beklentileri var ve ayrı ayrı ekonomik durumları var. Dolayısıyla bunun özelleştirilmesi ve valiliklere yetki verilmesi lazım. Taşımalı eğitimin sakıncalarını da giderecek, servis araçlarının yenilenmesi, şoförlerin eğitilmesi gibi sorunların giderilmesi gerekiyor. Öğrencilerimizin okullarında olmaları gerekiyor. Bugün okul günü maalesef okulda değiller, köydeler. Buradan Mehmet Şimşek’e sesleniyorum, kendisi bu bölgenin çocuğu aynı zamanda, burada ve bu koşullarda yetişti. Şimdi bu öğrencilerin taşımalı servisle okullarına gitmelerini hangi tasarrufla açıklayabilirsin? Türkiye’nin ekonomik imkanı var. Kala kala bütün bu israf, öğrencilerin taşıma işine mi kaldı? Bu uygulamadan derhal vazgeçilmeli. Öğrencilerimizin kendi iradeleriyle, ailelerinin talepleriyle okullarına gideceği bir ortam mutlaka yaratılmalıdır.”
“PANSİYONDA KALMAK İSTEMİYORUZ VE KOŞULLARI BİZİM İÇİN UYUMLU DEĞİL”
Yeşil Silvan Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde okuduğunu aktaran İlknur Paylacı, 2 yıldır taşımalı eğitimden yararlandığını, bu yıl 3’üncü sınıfa geçtiğini ancak henüz okula gidemediğini belirterek, “Sağlık derslerini bir kez gördüğümüzde ikinci kez görme imkanımız olmuyor. Hocalarımız bizi beklemek zorunda değiller. Okullarda bu yıl ders göremedik. Pansiyonda kalmak zorunda değiliz. Pansiyonda kalmak istemiyoruz ve koşulları bizim için uyumlu değil. Benim okulun pansiyonu okulumuzdan kilometrelerce ötede. Oraya her sabah gidip gelmek zorunda değilim” dedi.
“ÖĞRENCİLERİMİZİN OKUMALARIN İSTİYORUZ”
Gökçetevek Mahallesi Muhtarı Mehmet Latif Kada ise, ailelerin maddi imkansızlıkları nedeniyle kızlarını ilçeye gönderemedikleri ifade ederek, “Köyümüzdeki okula bin 200 öğrenci taşımalı eğitim kapsamında geliyor. Liseye giden öğrencilerimizin servisleri iptal edildi. Ailelerin maddi imkanları yetersiz olduğu için çocuklarını ilçedeki okula gönderemiyor. Milli Eğitim Bakanı’nın bu konuda bize yardımcı olmasını talep ediyoruz. Silvan’a gidecek öğrencilerimiz birçok zorluğu aşması gerekiyor. Öğrencilerimizin okumaların istiyoruz. Kız öğrencilerimiz pansiyonda kalmak istemiyor. Aynı zamanda erkek öğrenciler de istemiyor” şeklinde konuştu.